Visca, verdiği röportajda, 11 yıl sonra hep şehir, hem de kulüp değiştirmenin kolay olmadığını belirterek, “Trabzonspor’a geldiğim ilk günden beri çalışanlar, futbolcular, teknik kadro; hocalar herkes beni müthiş karşıladı. Gelmeden önce açıkçası biraz korkmuştum ama şimdi çok rahatım. Trabzonlular da Boşnaklar gibi çok inatçı ve çok hırslı insanlar. Ben de öyleyim. Bu nedenle çok mutluyum ve kendimi Bosna’da gibi hissediyorum” dedi.

Abdullah Avcı ile olan yakınlığını herkes çok iyi biliyor. Sen bu konu hakkında neler söylersin?

Abdullah Avcı benim öğretmenim. 11 sene önce beni Bosna’dan aldı. Futbol ile ilgili her şeyi onun sayesinde öğrendim. Küçük detayların hem saha içinde hem saha dışında ne kadar önemli olduğunu, saha içinde ve saha dışında nasıl davranacaksın, nasıl konuşacaksın, bunları hepsini Abdullah Avcı’dan öğrendim diyebilirim. Bu kadar istikrarlı bir şekilde futbol oynamamı da buna bağlayabilirim.

Trabzon’a ilk geldiğinde taraftarlarımız sana müthiş bir karşılama yaptı. O esnada neler hissettin?

İlk geldiğim andan itibaren kendimi çok mutlu hissettim. Kalbim titremeye başladı. Ben de buradaki insanlar gibi aslında çok duygusalım. Kendimi çok mutlu ve heyecanlı hissettim. Futbola yeniden başlayacakmış gibiydim. Biran önce taraftarların önünde ilk maçıma çıkmak istedim. Bunlar çok güzel duygular.

FUTBOLUN BİZE BORCU VARDI

Trabzonspor’a transfer olmadan önce Abdullah Avcı seni aradı mı?

Gelmeden önce Abdullah hoca ile konuştuk. Bana, “Seni burada istiyorum, burası gerçekten büyük bir kulüp ve geldiğinde bunu hissedeceksin” dedi. Ben de “Hocam size güveniyorum ve gelmek istiyorum” dedim. Geldikten sonraki konuşmamızda da hocama şunu söyledim: “7-8 yıl beraber çalıştık, çok başarılı dönemlerimiz oldu ama beraber kupa kaldıramadık. Futbolun bize borcu var hocam” dedim. Ve başardık. Bir kupa aldık daha çok kupa kaldıracağız.

Kendini nasıl bir futbolcu olarak tanımlarsın?

Ben saha içerisinde takım arkadaşlarıma elimden geldiğince hem hücumda hem savunmada yardımcı olmaya çalışırım. Çünkü hücum bölgesinde oynayan bir oyuncu olsam da bu bir takım oyunu olduğu için savunmayı da düşünmemiz gerekiyor. Bunun dışında maçtan önce çalıştığımız oyun planına olabildiğince sadık kalmaya çalışırım ve takım için ne gerekiyorsa yaparım.

Galatasaray maçında attığın golde neler hissettin, o sevinci bize anlatabilir misin?

Evet o maçta attığım son dakika golüyle inanılmaz bir mutluluk hissettim. Çünkü geriye düştüğümüz bir maçtı. Hayatımın en unutulmaz gollerinden biri olacağı kesin. Ayrıca Trabzonspor formasıyla attığım ilk gol ve derbide 3 puanı kazandıran golü atmak harika bir duygu.

Doksanlı yılların başında Bosna’da çocuk olmak nasıldı, ailen ve sen neler yaşadınız?

O dönemleri bir çocuk olarak yaşamak çok zordu. Bazen o yaşadıklarımız aklıma geliyor. Annem, abim ve ablamla beraber köyümüzdeydik. Uçaklarla köyümüze bomba atıyorlardı. Bizde onlardan kaçıp dağlara saklanıyorduk. O günleri bazen hatırlıyorum. Zor duygular bunlar. Hiçbir çocuğun bunları yaşamasını ve bu duyguları yaşamasını istemem.

Boşnak kültürü ile Türk kültürünün yakın olduğunu biliyoruz. Peki sen yemekler hakkında ne düşünüyorsun?

Kültür bence de yüzde doksan aynı diyebilirim. Bosna’ya giderseniz zaten bu benzerliği hemen fark edersiniz. Her zaman diyoruz zaten biz iki kardeş ülkeyiz. Yemekler de dediğim gibi hemen hemen aynı zaten köfte olsun başka şeyler olsun.

BURADA YENİDEN DOĞMUŞ GİBİ HİSSEDİYORUM

Taraftarların da sana karşı özel bir sevgisi var. Sen taraftarlarımız hakkında ne düşünüyorsun?

Gerçekten müthiş bir taraftarımız var. Her maçta tam dolu tribünlere oynuyoruz. Bu inanılmaz güzel bir durum. Bende taraftarlarımızla beraber. Trabzonspor’la beraber yeniden doğmuş gibi hissediyorum. Bu yüzden taraftarlarımız bizim için gerçekten çok önemli onları çok seviyorum.

Gelecek ile ilgili neler düşünüyorsun planların var mı?

Şuan için açıkçası kesin bir planım yok. Tamamen takımıma odaklanmış durumdayım. İlerde futbolun içinde olur muyum veya olursam hangi pozisyonlarda çalışırım bilemiyorum. Önümde biraz daha zaman olduğunu düşünüyorum. Futbolu bırakmaya yaklaştığım zaman bunlar için düşünme fırsatım da olacaktır. Bakalım zaman bize neler gösterecek.

VAR SİSTEMİ İLE KARARLAR DAHA ADALETLİ OLDU

VAR sistemi ile ilgili ne düşünüyorsun?

VAR sistemi ile birlikte bence kararlar daha adaletli oldu. Hakemlere de yardımcı olmak açısından iyi bir teknoloji olduğunu düşünüyorum. Tabi bazen oyunda uzun duraklamalar olabiliyor. Bu da oyuncuların oyundan soğumasına sebep olabiliyor. Ama günün sonunda doğru ve adaletli kararlar çıkacaksa buna katlanmak zorundayız. Umarım ilerde daha da gelişir bu sistem ve futbola daha iyi katkı sağlar.

Trabzon’u diğer şehirlerden farklı kılan veya senin dikkatini çeken şeyler var mı?

Şehir gerçekten tam bir futbol şehri. Taraftarlarımız takıma büyük bir tutkuyla bağlılar. Bunun dışında şehir çok sakin ve huzurlu bir yer. Deniziyle ve doğasıyla birlikte insanı rahatlatan bir yapıya sahip. Yoğun maç ve antrenman tempomuzdan dolayı tarihi yerleri pek fazla gezme fırsatım olmadı ama tüm bunlardan sonra ben de güzel bir keşif yapmak istiyorum.

Editör: TE Bilişim