TRABZONSPOR’UN TÜRK FUTBOLUNDAN ALACAĞI VAR
HESABI BU YIL GÖRMEK İSTİYORUZ!

‘Başarı öyküsünün olduğu yerde mutlaka bir Trabzonlu vardır’ sözünün hayat bulduğu isimlerden birisi de Ertuğrul Doğan. Genç yaşına rağmen iş hayatında başarılarıyla adından söz ettiren Doğan Trabzonspor’da önemli görevler üstleniyor. Üniversite eğitiminin ardından iş dünyasına atılan Doğan’ın en sevdiği ile, yani Trabzonspor’la buluşması 2018 yılında gerçekleşti. 3 yıldır görev yaptığı bordo-mavili kulübün yönetiminde dinamik, vizyoner ve projeci kimliği ile dikkatleri çekti. Ertuğrul Doğan, yeni dönem hedeflerini, projelerini ve hayallerini TSYD Trabzon Dergisine anlattı.

TRABZONSPOR’UN SOYUNMA ODASINDA BÜYÜDÜM!

Trabzonspor’la bizim buluşmamız temelden, ailemizden kaynaklı. Dayılarım (Bülent, Coşkun ve Güngör Şahinkaya) Trabzonspor’da futbol oynadı, yöneticilik yaptı. Haliyle ailenin içerisinde, çok erken yaşlarda Trabzonspor ile tanıştım. Trabzonspor’un soyunma odasında büyüdüm diyebilirim. Apartmanda Trabzonspor’dan başka konuşulan bir şey olmazdı sanki. En son Güngör dayımla yaşanan şampiyonluğu hatırlıyoruz hayal olarak. Bu takımla yatıp bu takımla kalktık, onunla mutlu olduk, üzüldük, hayaller kurduk hep. Bu yaşa geldik, bu durum hiç değişmedi.

HER TÜRLÜ GELİŞMEYE HAZIRIZ!

Hepimizin malumu, elimizden alınan şampiyonluklar var. Bunlardan ders çıkartarak inşallah bu sene taraftarımızın da yıllardır istediği şampiyonluğu kazanmak istiyoruz. 2010-11’de kazandık ama kupayı alamadık. Bu sefer kupayla taçlandırmak istiyoruz. Tüm çabamız, çalışmamız bu yönde. Kendimizi her türlü gelişmeye göre hazırladık, ona göre de kadromuzu oluşturduk. Devre arasında da takımı güçlendiriyoruz. Hocamızın her istediği oyuncuyu alacağız. İnşallah camiamızla, taraftarımız ve basınımızla bütünleşerek bu hedefe ulaşacağız.

HATALARI DETAYLICA İNCELEDİK!

Bizim insanımızın yapısı gereği zaten çok coşkulu ama dengeyi bozmamaya dikkat etmeliyiz. Tek tek, maç maç, 3 puan 3 puan bakıp işin sonunu görmemiz lazım. Daha önce Trabzonspor şampiyonluğa giderken birçok kez çok sıkıntılar yaşadık. Biz de başkanımızla bunları detaylıca inceledik, üzerinde çok ciddi çalıştık. Ne oldu, ne bitti, ne gibi yanlışlıklar oldu, tekrarlamamamız gerekir. O yüzden çok dengeli ve kelimeleri de tek tek seçerek konuşuyorum. Çok fazla röportaj vermememizin ana nedeni de bununla alakalı. Sizlerin de bizleri anlayışla karşılamanızı bekliyorum. Çünkü bizim de aklımızdaki tek şey o; yani şehrin konsantrasyonunu fazlaca artıracak veya kaybettirecek herhangi bir şeye sebebiyet vermemek.

MAÇ MAÇ GİTMEK, 3 PUAN 3 PUAN BAKMAK LAZIM!

Baştan beri söylüyorum, başkanımız da, hocamız da söylüyor. Maç maç gitmek lazım, 3 puan 3 puan bakmak lazım. Hiçbir şey almış veya kazanmış değiliz. Hep birlikte dikkatli ve sağduyulu olmalıyız. Üzerimize düşen tüm takviyeleri devre arasında kadroya katacağız. Ondan sonra eti senin kemiği benim. Hocamızın bu işin üstesinden gelecektir. Onun da başından çok önemli sıkıntılar geçti. Hak etmediği şeyler yaşadı. Biz de hak etmediğimiz şeyler yaşadık. Hocamızın geldiği zaman söylediği gibi ikimizin de Türk futbolundan alacağı var ve ikimizin de birbirimize katacağımız çok şey var. Trabzonspor da alacak, hocamız da alacak hak ettiklerimizi. Bu hesapların hepsini inşallah bu yıl göreceğiz.

--------------------

- Trabzonspor’un şampiyon olması halinde bazı belediye başkanları görevini bile bırakabileceğini söylüyorlar, herkesten farklı bir şampiyonluk yaşama hikayesi çıkıyor. Sizin görüşünüz nedir?

(Gülerek) Ben yöneticiliği bırakmayacağım.  Eğer ki o hak ettiğimiz şampiyonluğa ulaşırsak hemen yeni hedeflerin peşine koşmak istiyoruz. Ama burada başkanımızın ve hocamızın daha önce açıklamaları var. Bu konu hakkında, ben de bazı şeyleri söyleyeceğim: Her maça tek tek bakacağız. Tabii ki şehrimizin heyecanını anlıyoruz. Gerçi biz de heyecanlıyız. Her gün puan durumuna biz de bakıyoruz. Ama o hataya düşmemiz, insanların ‘olduk’ hissine kapılmasına izin vermememiz lazım. Burada en önemli sorumluluk da basına düşüyor, bu dengeyi çok iyi sağlaması lazım. Taraftarımıza hak veriyoruz, insanların yıllardır beklediği kupa özlemi var. Dolayısıyla herkesin birbirine yardımcı olması lazım. En başta taraftarımızın, her zamanki gibi yine takımına tam anlamıyla sahip çıkması lazım.

- Abdullah Hoca’nın gelmesinde büyük etkiniz oldu. O gün ne düşünüyordunuz, bugün ne düşünüyorsunuz?

O gün de aynı şeyi düşünüyordum, bugün de aynı şeyi söylüyorum. Bir defa bu benim takip ettiğim ama başkanımızın, yönetimimizin onayıyla gerçekleşen bir süreç. Ben sadece görevlendirildim. Hocamızın zaten kariyeri hakkında konuşmanın anlamı yok. Kendini, rüştünü her yönüyle ispat etmiş, teknik-taktiğin dışında insani yönden de çok değerli biri. O Trabzon'da çalışmaktan, biz de onunla çalışmaktan mutluyuz. Ekibi ile birlikte yüreğini ortaya koydu, taraflı tarafsız her kesimin alkışlayacağı bir takımın oluşmasında önemli rol oynadı. Trabzonspor, onunla eski ruhunu yakaladı. İnşallah bu büyük hikayenin sonunda camiamızın özlemi sona erecek.

- Genç yaşta asbaşkanlık gibi önemli bir göreve geldiniz ama Trabzonspor geçmişinizin 5 yaşında soyunma odasında başladığını biliyoruz. Bu anlamda şehre, camiaya bir mesajınız olacak mı?

Bizim için büyük gurur bu göreve gelmek. Camiamız sağ olsun destek oluyor. Rahmetli dayım Bülent Şahinkaya Trabzonspor’un kaptanlarından. Bana küçükken bir şey söylemişti, hiç aklımdan çıkarmam: “Hiç kimse Trabzonspor’un ona yaptığı iyilikten daha büyük iyiliği Trabzonspor’a yapamaz.” Ben hep o sözle yürüdüm. Trabzonspor’a bir şeyler vermeye çalışıyoruz ama hep Trabzonspor bize daha fazlasını veriyor. Bu işin gerçeği. Sorumluluğumuz çok fazla. Hata yapmamamız lazım. Onun dışında, basın, taraftarlarımız, camiamızın her kesimi çok kontrollü olmalı. Bu yıla özel. Belki bu yılı geçtikten sonra daha farklı şeyleri konuşabiliriz.

- Doğu ve Güneydoğu bölgeleri başta olmak üzere birçok şehirde, köyde Trabzonspor forması dağıtarak gönüllere dokunuyorsunuz, bu size ne hissettiriyor?

Ülkemizin büyük kısmında ciddi oranda Trabzonsporlu var. Türkiye’nin her yerinde, her ilçesinde.. Ege’sinden Akdeniz’ine kadar her yer Trabzonspor taraftarı ile dolu. Bu insanlara dokunmak lazım. Özellikle çocuklara, o yaşında bu sevgiyi onlara aşılarsak o çocukluğundan vazgeçme duygusu da aklından çıkıyor, onunla büyüyor. Bunu ben büyüterek devam edeceğim.

- İşin bir de ekonomik boyutu var. Yapılandırılan borcun anapara ödemesi de eklenecek gelecek süreçte harcamalara. Bu durumu ve sonrasını nasıl sürdürmeyi düşünüyorsunuz? Çünkü şampiyonluktan gelecek gelir bile tek başına bu süreci kurtarmayabilir!

Doğru, kurtarmıyor. Planlayabileceğimiz işler var, programlayamayacağınız işler var kulüp olarak. Maalesef ülkemizde döviz kurundaki artışlarını görüyoruz. Buna kısa sürede hemen karşılık verip kulübe ekstra 300-400 milyon gelir sağlamanız lazım ki oluşan kur farkını kapatalım. Bu kolay bir durum değil. Ama bununla alakalı planlamalarımız sürüyor. Özellikle kripto para ve mil piyasalarda ciddi planlama ve programlamalarımız var, çalışıyoruz. Kulübe gelir getirecek 3-4 önemli kalem üzerinde belli bir noktaya kadar geldik hatta.

Ama bunların hepsinin dışında Trabzonspor’un en büyük gücü camiasının gücü. Trabzonspor şampiyon olduktan sonra pek çok şeyin üstesinden daha kolay geleceğini biliyoruz. Dolasıyla ilk planlamamız şu saat itibariyle önce şampiyonluk. Ancak şampiyonluğa giderken ekonomik olarak da bütçeyi aşmamak ve borçların azalması için gerekli olan operasyonların yapılmasını planlamak gerekir. Hepsini beraber çalışıyoruz işin doğrusu. Bu arada stadyumun isim hakkı sponsorluğu ile ilgili de görüşmeler ciddi aşamaya gelmedi ama önemli çalışmalarımız var.

- Hayalinizde nasıl bir Trabzonspor var?

Gönül ister ki Trabzonspor’u her yıl Şampiyonlar Ligine giden, buralarda ciddi mücadele veren bir takım haline getirebilsek. Trabzonspor kulübünün her yıl buralarda mücadele etmesi, her yıl şampiyonluğa oynaması lazım. Her yıl zirveye oynayan, zirvede kalması gereken bir takım yaratmalıyız. Ama birçok dengeyle beraber oraya gitmemiz lazım.

- Yöneticiliğiniz döneminde en çok neye üzüldünüz?

En son kaybettiğimiz bir şampiyonluk (2019-2020 sezonu) var. Herhalde aylarca uyku uyumadım. Bu unutulacak bir iş değildi. Ama ondan da bir ders çıkardık, ona öyle bakıyoruz. Onları yaşamak istemiyoruz artık. Şu anda çok iyi bir uyum yakaladık. Hocamız, takım ve şehir. Hocamızın, takımın ve şehrin bu derece uyum içinde olması mükemmel bir gelişme. En büyük mutluluğumuz şu anda o.

- Geçmişte çok acı tecrübeleri var Trabzonspor’un, bunları göz önüne alarak nasıl bir yol haritası çizdiniz?

Camianın edindiği tecrübeler ve bizim gözlemlerimizle bu sene buna izin vermemeye çalışıyoruz. Başkanımız inanılmaz bir emek veriyor, adeta hayatını buna adamış vaziyette. Mesai anlamında hepimizden daha fazla Trabzonspor’a emek veriyor. Bu benim çok saygı gösterdiğim bir durum. Her şeyin içerisinde. Biz de aynı duygularla içerisindeyiz.

Geçmiş hataların oluşmasına izin vermiyoruz, vermememiz lazım. Camiamızın da bu konuda, sadece bu yönetim olarak söylemiyorum, her yönetimin yanında olması lazım. Çünkü yılların yarattığı stres, insanları çok daha agresif, çok daha sıkıntılı pozisyonlara getirebiliyor. Hep aynı şey çıkıyor buradan konuşunca. Bu şehre artık kupanın gelmesi lazım. Biz bu şehre kupayı getirdikten sonra pek çok şeyin daha farklı geliştiğini inşallah hep beraber izleyeceğiz.

- Ertuğrul Doğan bir günü nasıl yaşıyor, 24 saat size yetiyor mu?

Yıllardır sabah 07.00’de işe gidiyorum. Akşam 20.00-21.00’e kadar yoğun bir tempo. Tabii bu arada telefonlar da hiç susmuyor. Ama şu an zamanımızın çok büyük bölümünü Trabzonspor’a ayırdık. Bundan sonraki 6 aylık süreçte biz dahil olmak üzere başta başkanımız ve yönetim kurulu olarak zamanımızın en büyük bölümünü Trabzonspor’a vereceğiz.

---------------------------

Ertuğrul DOĞAN kimdir?