Özkan Sümer'in hastalığı dönemiyle alakalı konuşan Faruk Özak,"Hastaneye gidemedik. Telefonla görüştük. Hastalıkta da cesurdu. Korkusuz bir insandı. Hastalığını bildiği halde öyle hiç şikayet etmedi. İstanbul’da doktoru Erdal Atalay beyle durumunu takip ettik." ifadelerini kullandı.

Cenaze töreninde Hasan Tüncel'e konuşan Faruk Özak,"Özkan Sümer'i anlatmak öyle 3 5 dakikayla olmaz ben Özkan Sümer'i 1958’de tanıdım. Ben İdmanocağı genç takımında oynuyordum.O da o aralar askere gidiyordu. Sonra İdmanocağı’nda yollarımız kesişti. Ahmet Suat hoca bizim antrenörümüzdü. Özkan Sümer, Necmi Perekli, Atay Aktuğ birlikte top oynadık. Fizik olarak çok kuvvetliydi. Çok cesurdu. Çok iyi bir futbolcu değildi ama çok istikrarlıydı, azimliydi, kararlıydı. Daha sonra Sebat’a gittik beraber. Orada kaptanımız oldu. Daha sonra hocamız oldu. Daha sonra ben Trabzonspor’a geldim lige çıktığımız zaman. O da bizim yardımcı antrenörümüzdü. Yanı takım arkadaşlığımız var. O benim hocalığımı kaptanlığımı yaptı. Daha sonra ben onun başkanken, Şenol, Ahmet Suat hocam ve Özkan Sümer hocamı Trabzonspor’a aldık. O alt yapı koordinatörü olarak çalıştı. Yani böyle bir insan Türkiye’de olmaz. Eşini, çocuklarını ihmal etti. Trabzonspor’u ihmal etmedi. 65 yıl ömrünü futbola vermiş bir kardeşimiz. Burada ki 60’lı 70’li 80’li 90’lı yıllardaki nesilde hepsinde bir emeği var. Türkiye’nin her tarafında oynayan oyuncularda bir emeği var. Alın teri var. Onun dışında hocalık da yaptı. Hocalarda da emeği var. Trabzonspor’da ilk defa futbolcu olup, başkan olan ben oldum. Daha sonra Özkan hocamız oldu. O dönem çok büyük mücadeleler yaptı. Trabzonsporluydu gerçekten. Trabzonsporlu geçinenlerle mücadele etti. Trabzonspor’a zarar verenlerle mücadele etti. Ömrü mücadeleyle geçti. Yalnız, Trabzon’a Trabzonspor’a değil, İstanbul’da Galatasaray’a da çok hizmeti oldu. Milli Takıma hizmeti oldu. Çok renkli bir kişiydi. Buradan çıkıp, ulusal alanda başarılı olabilen, Trabzonspor’u Türkiye’ye tanıtan insanlardan biriydi. Çok değerli anılarımız var. Dediğim gibi, çok kararlıydı. Çok cesurdu. Çok süreklilik vardı. Çok çalışırdı. Özellikle futbolu bıraktıktan sonra, sanki bir futbolcu gibi genç takım futbolcularıyla ilgilenirdi. Çok emeği var. Allah rahmet eylesin. Ailesine sabır dileriz. Trabzon’umuzun, Trabzonspor’umuzun ve Türk futbolunun başı sağolsun." dedi.