Trabzonspor’un efsanelerinden Gökdeniz Karadeniz, FANATİK’e bağlandı, Fırtına’nın çıkışının uzun soluklu hale gelmesi için Yapılması gerekenleri anlattı...Gökdeniz Karadeniz, “Yapılması gereken basit; Trabzonspor şu anda olduğu gibi gençlerine hep güvenmeli. Yoksa yapıyı sağlam tutmazsanız sıkıntılar yine kapınızı çalar. Herşey başa döner” ifadelerini kullandı.

Yurt dışında en uzun süre forma giyen ve yakın geçmişte futbola veda edip teknik direktörlüğe hazırlanan Trabzonspor efsanesi Gökdeniz Karadeniz, korona günlerindeki ev yaşantısını, Rusya ile ilgili temaslarını ve gelecek planlarını FANATİK’e anlattı. Gökdeniz, Trabzonspor’un mevcut durumundan, kendi kariyer hedefine; futbolun muhtemelen değişiminden, alınması gereken önlemlere kadar pek çok konuda fikirlerini paylaştı...

‘Bu durumu fırsata çevirdik’

■ Öncelikle bir klasik soruyla başlayalım. Nasıl geçiyor evde günler?

"Elbette sadece ben ve ailem için değil, tüm Türkiye için zor günler. Dünya tarihinde çok az yaşanan bir felaket süreci bizim jenerasyonumuza denk geldi. Sıkılmıyoruz demek doğru olmaz ama sabır göstermemiz lazım. 3/4 haftadır evdeyiz. Bunu hem kendimiz hem de sevdiklerimiz için yapıyoruz."

■ Aile ile vakit geçirmek gibi bir avantajı da var aslında...

Aynen. Bizim hayatımız yurt dışında, şehir dışında, kamplarda, maçlarda geçti. Doğrusunu söylemek gerekirse ailemize gerektiği kadar vakit ayıramadık. Şimdi bunu bir fırsata çevirip beraber vakit geçirebiliyoruz.

‘Mutfakta ustalaştık’

■ Çocuklar anlıyor mu bu sorunu, yoksa zorlanıyor musun anlatmakta?

Kızım ve ortanca oğlum anlıyor. En küçüğümüz ise 6 yaşında. Ona anlatmak biraz güç elbette. Canı sıkıldığı anlar oluyor. Parka gitmek istiyor, arkadaşlarını görmek istiyor. Neyse ki evde bahçemiz var orada oyalanıyoruz. Bu anlamda çok çok zorlandığımızı düşünmüyorum. Zaten televizyondan dersleri var, beraber onları takip ediyoruz, oyunlar oynuyoruz, puzzle yapıyoruz, vakit bir şekilde geçiyor.

■ Mutfağa girmeye başladın mı?

Sadece oyun ve yemekle vakit geçmez elbette! Mutfakta da pasta ve kek yapımında ustalaştık. Vakit geçirecek ne varsa onu yapıyoruz.

‘Kim evladını maça yollar?’

■ Salgının futbol dünyasına etkileri konusunda ne söylemek istersin?

Futbol konuşulacak günler değil. Bu süreçte insan hayatı her şeyden önemli ve değerli. Elbette futbolcular için de kulüpler için de zor günler. Bir bilinmezin içindeyiz sonuç olarak. Lig şu zaman başlasın bu zaman başlasın demek doğru değil. Çünkü bugün başlatsanız maça kim gider, kim evladını maça yollar? Futbol hayatla paralel bir olgu ama seyirciyle güzel.

■ Uzun yıllar Rusya’da oynadın. Orada virüse karşı önemli bir başarı yakalandı. Konuşuyor musun arkadaşlarınla nasıl olmuş bu durum?

Biz de ülke olarak fena atlatmıyoruz aslında öncelikle onu söylemek lazım. Rusya’da erken karantina belki en önemli farkı yarattı. Bir de Rusya’da kurallar çok sert ve katıdır. Halk da kurallara harfiyen uyuyor. Ancak bu Rusya’daki insanların korkmadığını göstermez. Biz de devletimizin koyduğu kurallara biraz daha sadık kalırsak bizim de en iyi şekilde atlatacağımıza inanıyorum.

‘Tarih onları yazacak’

■ Sağlıkçılara mesajını merak ediyoruz...

Bunu sorduğun için teşekkür ederim. Allah onlardan razı olsun, haklarını helal etsinler. Ne kadar destek verebiliyoruz bilmiyorum ama kalbimiz dualarımız hep onlarla. Tarih bu süreç bittiğinde o kahramanları yazacak. Eve gitmeden çalışıyorlar, bunun anlamını kelimelere dökmek imkansız. Başımızın üzerinde taşısak azdır.

‘Barcelona, Juventus istiyorsa...’

■ 61 numaranın unutulmaz ismi olarak Trabzonspor’u nasıl görüyorsun?

İşler iyi gidiyor gibi görünüyor. Dengeli bir yapının kurulduğuna tanıklık ediyoruz. Bunun karşılığında da iyi sonuçlar üst üste geliyor. Yarışta önemli bir avantajı olduğuna inanıyorum. Ancak bunun böyle devam etmesi, gençlerin sürekli takıma kazandırılması şart. Yapılması gereken basit, Trabzonspor şu an olduğu gibi gençlerine hep güvenmeli. Yoksa yapıyı sağlım tutmazsanız sıkıntılar yine kapınızı çalar. Her şey başa dönebilir. Öyle bir dönemdeyiz ki, Barcelona’da Juventus’ta indirimden bahsediliyorsa bizim takımlarımızın vay haline.

‘Hocalığa Türkiye’de başlayacağım’

■ Kendi kariyerin için planların neler?

Zaten futbolu bıraktıktan sonra bir süre aileme vakit ayırmak, yılların yorgunluğunu atmak istiyordum. Uzun zaman da böyle geçti. Şimdi de bu virüs olayından ötürü mecburi istirahat yapıyoruz. Bittiğinde ise hedefim her zaman futbolun içinde kalmak. Teknik direktörlük düşünüyorum ve bu göreve de Türkiye’de başlamayı planlıyorum

"Çifte standart olmamalı"

■ Peki bu süreç bittikten sonra futbol dünyasında, özel olarak da Türk futbolunda neler değişecektir sence?

Bunları her şey bittikten sonra konuşmak gerekir. Ancak artık samimi ve realist olmaktan, akılcı davranmaktan başka çaremiz yok. Paranın çok çok harcanıp başarının az olduğu bir yapımız vardı bu zamana kadar. Olmayan paraları harcıyorduk. Bundan sonra böyle bir devir olmasına imkan yok. Aksi halde yaşamına devam edecek kulüp sayısı çok az olur. Herkes şapkasını önüne koymalı, bundan sonrasını doğru planlamalı. Kendi gençlerimizin önünü açmamız lazım.

'Olmayan paraları harcıyorduk'

■ Oyunculardan istenen indirimler için ne söylemek istersin?

Bu gerçekten değişik bir konu. Biraz çifte standart uyguluyoruz gibi geliyor bana. Yerliden indirim isterseniz ve yapmazsa manşetleri süslüyor, neredeyse hain ilan ediliyor. Ancak yabancı indirim lafını duyup da duymamazlıktan gelince profesyonel oluyor!

İstanbul'daki evlerinin bahçesinde futbol oynayan Gökdeniz Karadeniz ve oğulları, zaman zaman da trambolin üzerinde keyifli vakit geçiriyor.

Fanatik / Serhat Demirtaş

Editör: TE Bilişim