'' gül dolu bahçelere girip de, dikenleri budamak varken; gülleri koparmak niye ? ''
( hasan akbaş - şiir ağrısı )


Hayat var bu gençlerde!

ZTK rövanş maçında, bu soğuk ve kasvetli kış akşamında üşümüş yüreklerimizi ısıtan bu gençlerin her birinin alnından öperek en kalbi tebriklerimi sunarım..

Bilirsiniz, böyle maçlarda kuvvetlerin farklılığından mütevellit oynanan futboldan ziyade, oynamayan ve her an görev bekleyen oyuncuların performanslarına bakılır daha çok..

İşte bu akşam, Ünal Karaman hocamın Sivas B Spor karşısına çıkardığı genç oyuncular, başta Abdülkadir Parmak üzere, tabiri caizse  izlerken  adeta ' parmak ısırttılar '...

Son Beşiktaş maçında bir hatasıyla rakibin gol kaydetmesine vesile olan Batuhan aldı sazı eline ilkin..
Sonra..
Sonrası, gerek  profosyonelliğiyle gerek efendiliğiyle kırk yıllık Trabzonsporlu gibi olan Ekuban'ın enfes golleriyle turu garantileyen Trabzonspor, Vahid Amiri ve gecenin yıldızı Abdülkadir Parmak'ın golleriyle gelecek adına çok olumlu sinyaller vermesini bildi..

Hani Gidiyorlardı?
İşin bir başka güzelliği de şu oldu ki, gidip - gitmemeleri adeta papatya falına dönen başta Kucka'nın maç kadrosunda olup, sonradan oyuna girmesi, Olcay Şahan'ın direkt ilk on bir içinde olup; bana göre çok güzel bir maç performansı sergilemesi en başta oyunun medya ayağını çok şaşırttı diyebilirim açıklıkla..

Acaba diyorum; Sosa'nın beklenmeyen sakatlığı sonrası o boşluğu Kucka ile doldurur mu diye düşünmek sanırım hiçte sürpriz olmasa gerek!..
Tabi ki bu konular çok hassas nüanslar içeren konular..
Kucka'da, Olcay'da satılabilirler ya da  kalabilirler de..
Lakin, başta Abdülkadir Parmak  olmak üzere, Ünal Karaman'ın Sosa'nın olmayacağı o dört - altı haftalık arada Sosa'nın yerine altarnatifini çoktan bulmuş olacağına olan inancım tamdır..

Gecenin en şık hareketi ise; bu farklı ve moral depolayan skordan  ziyade Ünal hocanın kaleci Uğurcan'ın yerine daha on yedi yaşında ki Arda'ya kaleye geç demesiydi..

Ve yine maç içinde ve sonunda oynayanı ve oynamayanları, olgunları ve gençleriyle bütün futbolcuların birbirleriyle olan o ışıl ışıl sevgi bağlarıydı, içten sarılmalarıydı...
İşte bu birlikteliğe, '  ben Trabzonsporluyum ' diyen herkesin destek olup, bu güzelliği daha daha yukarılara çıkarıp büyütmesi elzemdir..
Sevgili dostlar, Trabzonspor'da kimslerde olmayan adeta binbir çeşit gül bahçeleri gibi bereketli bir futbol bahçesi var..
İşte bu noktandan hareketle;
Yıkmadan, dökmeden, kurutmadan, bu gül dolu - çiçek dolu bahçedeki gülleri - çiçekleri soldurmadan, bu bahçeye sabırla bakıp daha da gürleştirmenin etrafında birlik olmak bütün bordo - mavililerin önceliği olmalıdır..
Yönetimin budadığı, budamaya başladığı dikenleri yüceltenlere ise asla  itibar etmemek gerçek Trabzonsporluların camialarına yapacağı en büyük yardım olacaktır..

Son tahlilde..
Bir kere daha görüldü ki, Trabzonspor'un gücü kendinde..
İş bu güce inanmakta, iş bu gücün erlerine tam destek vermekte, verebilmekte..
Bu yüzden, Ünal Karaman'ın bu cesur hamlelerinin arkasında olmak gerek!
Göreceksiniz bu gençlerde hayat var, umut var..
Daha nice nice turlamalara , yolun Z T Kupasına olsun ; Trabzonspor..