Yönetimin yönetme erkini kaybettiğini savunan Alp, "Biz darbe falan yapmadık. Darbe gizli yapılır. Başkan'a aylardır söyledik dinletemedik" ifadelerini kullandı. 

Trabzonspor’da ardı ardına gelen istifalarla ilgili yaşanan tartışmalar devam ediyor. Başkan Yardımcısı Zeki Öztürk’ün geçtiğimiz yılın Haziran ayında istifasıyla başlayan süreç Asım Ören, Suat Şen ve Orhan İlarslan ile devam etti. Aslında bu durum gelecekte yaşanacakların bir anlamda habercisiydi. Başkan Muharrem Usta’nın yanlış yönetim tarzından şikayetçi oldukları için istifa ettiklerini belirten bu isimlere ilerleyen dönemde, Ersun Yanal’ın gönderilip yerine Rıza Çalımbay’ın alınmasıyla birlikte “Rıza gelir ben kaçar” diyen Emre Aksoy eklendi.

İSTİFA FURYASI

Uzun süredir Başkan Usta’ya “Yönetimde birlik yok. Bu yönetim tarzıyla Trabzonspor’u yönetemeyiz ancak idare ederiz” diyen ve kongreye gidilmesi yönünde görüş belirten Başkan Yardımcıları Mehmet Yiğit Alp ve Önder Bülbüloğlu, yöneticiler Özer Bayraktar, Tuncay Bekiroğlu, Nevzat Aydın ile Yiğit Oğuz Duman, Malatya yenilgisinin akşamı zehir zemberek açıklama yaparak istifalarını sundu. Bir sonraki hafta da Fatih Vardaloğlu istifa etti.

“KIZILCIK ŞERBETİ İÇTİK”

Altı yöneticinin istifasını mevcut yönetimin içindeki bazı isimler “Hainlik, yönetime darbe yapmaya çalıştılar” şeklinde yorumlarken bu iddialara ve daha birçok konuya Mehmet Yiğit Alp açıklık getirdi. Karadeniz’e açıklamalarda bulunan Alp, “Darbe dediğiniz şey gizli yapılır! Bu nasıl darbe ki ben Sayın Başkana aylardır söylüyorum, ‘Böyle gidemeyiz, kongre kararı alalım’ diye. Ama o gitmemek için ısrar etti. Niye? Bir başarı var da biz mi göremiyoruz? Yönetimsel başarı? Sportif başarı? Ekonomik başarı? Kurumsal başarı? Biz Trabzonspor’u yönetmeye geldik, idare etmeye değil! Her türlü yanlışa karşı mücadele ettik ve başaramadık. Doğruları yapamadığınız yerde durmanın ne anlamı vardı?” dedi.

"İĞNEYİ BAŞKASINA ÇUVALDIZI KENDİMİZE BATIRMALIYIZ"

Mehmet Yiğit Alp, “Trabzonspor’un belki de uzun yıllar sonra kurulmuş en iyi yönetim kurullarından birine sahiptik” tespitinde bulunarak, “İnsanların, halkın, tribünlerin herkesin çok iyi desteği vardı. Trabzonspor için çok iyi bir fırsattı. Bireysel olarak kişilere baktığınız zaman herkes kendi işinde başarılı olmuş, kendi işlerini iyi hale getirmiş, Trabzonspor için bir şeyler vermek isteyenler bir araya toplanmıştı. Keşke bu fırsatı iyi değerlendirseydik. Bence tarihi fırsatı kaçırdık. Kaçırdık çünkü bir zaman sonra yönetim olamadığımızı, olamayacağımızı anladık. Sayın Başkan, bizi iyi kullanamadı. Keşke fikirlerimizi alsaydı, o zaman daha güzel bir tablo çıkardı ortaya. Şu anki dönemde Trabzonspor’da en büyük problem bence yönetim kurulunun, yönetim kurulu olamamasıdır. Bunun onlarca gerekçesi var. Her şeyi biz de şahane yaptık diye bir durum yok. İğneyi başkasına, çuvaldızı kendimize batırmalıyız. Onu da yapıyoruz. Sayın Başkanın da ‘Ben ne yaptım demesi’ lazım. Şu ortaya çıkmıştır ki en az bir dönem yönetimde çalışmamış, 15 yıllık kongre üyesi olmayan, Trabzonspor kültürünü bilmeyen kimse kulübe başkan olmamalı. Bilmediğiniz zaman sonuç ortada” diye konuştu.

“BİZ ÇOK MU DOĞRU YAPTIK?”

Göreve geldiklerinde Sadi Tekelioğlu’nun takımın başında olduğunu hatırlatan Alp, şöyle devam etti: “Sadi Hoca takımın başında kalmak istemedi. Daha sonra Hami Hoca geldi. Kötü gitti. Sonra Ersun Hoca geldi, o da gitti. Şimdi Rıza Hoca var. Tüm hocalar yanlış yaptılar öyle mi? Peki, kaç futbolcu geldi gitti? Onlar da yanlıştı değil mi? O zaman bizde hiçbir şey yok, öyle mi? Her şeyi şahane yaptık! Çok doğrular yaptık ve bu sonuçlar mı çıktı ortaya? Bakınız, hiçbir stratejik önceliğimize vakit ayırmadık! ‘Altyapı’ dedik, yapboza çevirdik! ‘Amatör’ dedik, bitirdik! ‘Kurumsal yapı’ dedik, adamcılık yaptık! ‘Ekonomik dirlik’ dedik, mali tablo ortada! Bunun gibi onlarca örnek var önümüzde… Ama hepsinden önemlisi bir ekip olamadık. Ne acıdır ki ekip olamadık diye ayrıldığımız yönetimin başkanı bizi ‘ekip olmakla’ suçluyor bugün!”

"BEN TRABZON’UM ZATEN"

“Ben Trabzon’da doğdum, burada büyüdüm. Her taşında toprağında varım. Bunu söyleyen cahildir. Trabzon Anadolu Lisesi mezunuyum. 18 yaşında kulübe üye oldum. Üye numaram belli. 30 yıllık kongre ve divan üyesiyim. Babam Trabzonspor’un kuruluşunda ve her yerinde var. Genel Kaptanlık, Genel Sekreterlik yapmış. Federasyon Asbaşkanı, Milli Takımlar Sorumlusu ve Tahkim Kurulu Üyesi olmuş.  Kardeşim Trabzonspor’un en genç yöneticisi ve en genç divan üyesi. Ben İstanbul kanadıyım, buradakiler Trabzon kanadı öyle mi? Ben Trabzon’um zaten. Kim ayrım yapabilir? ‘İstanbul kanadı’ denilenlerin hemen hemen hepsi mahalle arasında maç yaparak Trabzon’da büyümüş insanlar. Burada şu var: Kanatlar arası kavga falan yok. Kişiler arasında çözülemeyen problemler var. Şöyle bir yönetim kurulu olmaz, herkes aynı şeyi düşünsün. Hiç kimse öbürünün dediğine başka bir şey demesin. Böyle bir yönetim kurulu olmaz. Yönetim kurulunda fikir ayrılığı olmazsa yönetim olmaz. Trabzonspor’da efsane olmuş gidiyor bu kanat meselesi. Yok kardeşim, bizim kanatla işimiz yok. Bizim işimiz Trabzonspor. Trabzonspor’un menfaati neyi gerektiriyorsa içeride, dışarı bir nefer gibi çalışmaktan onur ve mutluluk duyarız. Bizim için görev diye bir şey yok. Biz kulübün menfaatleri doğrultusunda her şeyinde varız. İçinde, dışında ve kenarında. Her yerinde oluruz. Bizim için en büyük unvan Trabzonspor taraftarlığıdır. Bundan büyük bir unvan da bizim için yoktur. Kulüp bizden ne istiyorsa yapmaya hazırız. Ama insanlar da dürüst ve net olacak. Konuşacağız. İnsanları kandırmaya çalışmayacağız. Bir faydası yok çünkü.”

TRABZONSPOR GENEL KAPTANI TURAN ALP’İN OĞLU

Mehmet Yiğit Alp... 29 Ekim 1971 tarihinde Vakfıkebir’de doğdu. Trabzon Anadolu Lisesi’nin ilk mezunlarından. Bilkent Üniversitesi İktisadi İdari ve Siyasi Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. Başbakanlık’ta 1995-2002 arasında uzman olarak görev yaptı. Alp, 2002 - 2004 yılları arasında Bağdat Büyükelçiliği 2. Katibi olarak görev yaparken 2004 yılında istifa etti. Kendisinin 2004 yılında kurduğu MSA adlı şirketi 2008 yılında Fox ınternational Channels’a sattı. Kuzey Prodüksiyon adlı yapım şirketi ile Adanalı, Türk Malı ve Bahar Dalları isimli dizileri hayata geçirdi. NTC Medya’yı 2008 yılında kurdu. Televizyon ve sinema alanında yapımcılık faaliyetlerini sürdüren Alp, bugüne kadar televizyon izleyicisine farklı bakış açıları sunan birçok başarılı yapıma imza attı ve çok sayıda ödül kazandı. Trabzonspor Kulübü’nde Genel Sekreterlik ve Genel Kaptanlık yapan merhum Turan Alp’in oğlu olan Mehmet Yiğit Alp, Trabzonspor Basketbol Takımı’nı şampiyon yaparak 1. Lig’e çıkardı. Mehmet Yiğit Alp, son seçimli kongrede Muharrem Usta ile birlikte yönetime girdi ve başkan yardımcılığı görevini yürüttü. 

"İSTİFALAR NOTER KANALIYLA KULÜBÜMÜZE GÖNDERİLDİ"

Mehmet Yiğit Alp, istifalarını noter kanalıyla gönderdiklerini ve kulübe ulaştığını belirterek, şunları kaydetti: “Madem istifalarımız kulübe ulaşmadı ki böyle haberler yaptırtıyorlar. Peki neden o zaman resmi sitemizdeki yönetim kurulu bölümünden fotoğraflarımızı kaldırdınız! Neydi sizi bu kadar acele ettirtecek? Bekleseydiniz o zaman istifalarımız elinize ulaştığında silerdiniz. Demek ki can atıyordunuz gitmemiz için.”

"SAHADAKİ BAŞARISIZLIĞIN SORUMLULARI BELLİ"

“Trabzonspor’un saha sonuçlarının hesabı Sayın Başkandan ve Asbaşkandan sorulmalıdır. Çünkü Futbol Şubesi Muharrem Usta ve Ahmet Çubukçu’ya bağlıydı. Bu şekilde karar almıştık. Futbol Şubesi’yle ilgili tüm kararları da bu iki isim aldı. Kötü gidişatın bir sorumlusu varsa o şubeyle ilgilenen kişilerdir. Başka bir yöneticinin bununla ilgisi olmaz. TS Club (Son 1 yılı tarafıma bağlıydı) veya medya birimiyle ilgili bir sorun olursa bunun hesabı bana sorulabilir. Çünkü onlar bana bağlıydı. Ama takımla ilgili ne varsa hesabını Muharrem Usta ve Ahmet Çubukçu vermelidir.”

"KURUMSAL BAŞARI YOK İSE GELECEK DE YOK"

“Trabzonspor Kulübü’nün önceliği ve en büyük hedefi kurumsal başarıyı yakalamak olmalıdır. Kurumsal ve maddi yapı toparlanmalıdır. Bunu sağlayamazsak çok acı ama Trabzonspor’un geleceği yoktur. Bu konu üzerinde önemle durulmalı. Yoksa yarın çok geç olabilir. Ha bu arada başarı geliyorsa da gelir.”

"KULÜP SOSYAL MEDYADAN YÖNETİLMEZ"

“Asbaşkan Ahmet Çubukçu, Divan Kurulu toplantısında eleştirilere yanıt verdi. ‘Trabzonspor sosyal medyadan yönetilmez’ dedi. Çok doğru bir cümle sarf etti. Bence doğru bir itiraftı.  Çubukçu ile 1.5 sene boyunca hem fikir olduğumuz bir konu bulduk.”

"KURTULUŞ REÇETESİ BİR OLMAKTAN GEÇİYOR"

“Tüm Trabzonsporluların isimlerden bağımsız olarak bir araya gelmesi lazım. Trabzonsporumuzun kurtuluş reçetesini hep birlikte yazmalıyız. O reçetede hedeflerimizi iyi belirlemeliyiz. Beş yıllık bir program yapmalıyız. Bu projelerde hayalcilik olmaması lazım. Gerçekler üzerinden gidiyor olmalıyız. Doğru tespitlerle doğru sonuçlara ulaşabiliriz. Bu, Trabzon için, Trabzonsporlular için zor değil. 50 yıl çok iyi şeyler oldu. Çok büyük başarılar yakalandı. Eğer birliği sağlamazsak aynı hikayeler devam edecek. Buna müsaade etmemeliyiz.”

"AMATÖR BRANŞLARI NEDEN KAPATTILAR? "

“Defalarca söylememize hatta ısrar etmemize rağmen Sayın Başkan, amatör branşlara gereken hassasiyeti göstermedi. Hentbol, Voleybol, İdmanocağı Bayan Voleybol Kulüpleri nerede? Hani Trabzon spor şehri ya, hani bu şehrin spora ihtiyacı var ya! İyiyiz ya orada neredeyiz peki?”

"BİZLER SARI ÇİZMELİ MEHMET AĞA DEĞİLİZ!"

Kulüpleri başkanların yönettiğine, bunda kendileri açısından bir sorun olmadığına vurgu yapan Alp, “Saygımız da var. Ama başkan da birlikte yürüdüğü insanlara fikir sorar, o fikirleri dinler veya dinlemez ama o fikirleri almak zorundadır. Çünkü oraya bizi fikrimiz var diye davet etti. Yoksa biz sıradan, sokaktan geçen Sarı Çizmeli Mehmet Ağalar değiliz. Öyle olmazsa zaten bizi davet etmezdi. Kendisi ısrarla bizi davet etti. O zaman benim veya diğer arkadaşların faydalı olmayacağımı düşünüyorsa niye o kadar ısrar etti? İşte tekrardan vurguluyorum ki, kulüp kültürü önemli. İnsanların Trabzonspor dinamiklerini iyi bilmesi gerekiyor. Bu kültürle büyümesi gerekiyor. Siz bir taraftan ‘50. Yıl’ deyip diğer taraftan 50 yıllık bir kulübün kültürünü bilmiyorsanız, ona göre hareket etmiyor iseniz dinamiklerini de ahlakını da bilmiyorsunuzdur! Bilmediğiniz zaman sonuç ortada!” açıklamasında bulundu.  

"TOPLANTI DÜZENİMİZ VAR MIYDI?"

Kendileri için “Yönetim Kurulu toplantılarına katılmıyorlardı” denildiğini belirten Alp, “Nasıl katılmıyorduk! Arkadaşlar söylesin de bilelim! Başkanın Trabzon’da olduğu toplantıların birçoğuna katıldık. Hiç unutmuyorum, Önder Bülbüloğlu ile birlikte bir toplantıya uçak bulamadığımız için özel uçak kiralayarak katıldık. İlk geldiğimiz zamanki birkaç toplantının dışında son iki aya kadar doğru dürüst toplantı bile yapılmadı. Ayrıca her toplantıya da katılamamız mümkün olamıyor ne yazık ki. İşimiz gücümüz oluyor bazen. Katılamazsak mazeretimizi de bildiriyoruz. Bizler, ‘Toplantı yapalım, konuşalım, görüşelim’ dediğimizde ‘Burak toplantıyla gelmiyor’ deniliyordu! Kaldı ki toplantı yapmak sadece Sayın Başkanın yaptıklarını dinlemek değil ki! Bir araya gelmemiz gereken en kritik zamanda bile yapılacak toplantı birkaç saat kala iptal ediliyor ise, başka bir toplantıda aldığınız karar ertesi gün hiç haber verilmeden değiştiriliyor ise zaten orada toplantı düzeninden bahsedilemez. Sayın Başkanın toplantıdan kastı ne? Hakikaten çok merak ediyorum. Kendisi İstanbul’da, diğerleri Ankara’da ve Trabzon’da olacak şekilde video konferansla bağlanmak mı?” değerlendirmelerinde bulundu. Alp ayrıca “Allah aşkına; 1,5 yılda bir whatsapp grubu bile kurup çalıştıramamış bir ekip olabilir mi?” diye sordu.