Trabzonlu ünlü yazar Nihat Genç bu kez Trabzonspor'a karşı oynanan oyunları kaleme aldı. Veryansın TV'deki yazısında Trabzonspor'un katledildiğini belirten Genç, Göksel Gümüşdağ ile ilgili de önemli bir detay verdi.

İşte Nihat Genç'in o yazısı;

Cemil Usta sezonunun en flaş en klas en iyi top oynayan takımı kim Trabzonspor!

Cemil Usta sezonunun en favori takımı kim? Trabzonspor!

Göksel Gümüşdağ kim?

Emine Erdoğan’ın abisinin damadı, Başakşehir başkanı!

Hakkında sarayın akrabası olduğu için bir yığın yürü ya kulum yazıları çıkmış.

Öyle bir yürü ya kulum ki geçen senelerde ismi Galatasaray başkanlığı için dahi çıkmış.

Bir yazar olarak Ergenekon kumpaslarıyla ilgilendiğim için ben Göksel Gümüşdağ adını başka yerden hatırlıyorum, Göksel Gümüşdağ şikeden alınır ve bırakılır ve çok sonra bir FETÖ’cü hakim itirafçı çıkar ve Göksel Gümüşdağ’ın salıverilmesi için şöyle söyler; “Pensilvanya’dan ‘Göksel’e bir güzellik yapalım’ dendiği için bıraktık.” Açıp okursunuz.

Geçelim, bu adamlar futbol camiasıyla babalarının malı gibi oynuyorlar, hakemler üzerinde ne tür baskıyı oluşturuyorlar, işte konuşuluyor-tartışılıyor, biz ise gerçeklere bakalım, mesela bu hafta hakem Abdülkadir Ömür’e sarı kart veriyor ve üstüne ceza sahasına yakın çok kritik bir pozisyon kaybediliyor.
 
Açın videoyu izleyin Abdülkadir Ömür rakip oyuncuya temas dahi etmiyor. Hatta, faulü yapan Ankaragüçlü ama sarı kartı Abdülkadir Ömür yiyor! Bin tane kameranın izlediği, göz göre bu kadar mı rezillik olur!

Geçtiğimiz hafta Alanya maçında da Abdülkadir Ömür’ün ayağına sertçe basılıyor ama yine hakemler görmüyor yine Trabzon taraftarı saç baş yolup isyan ediyor.

Başımıza gelecek felaketi biliyoruz zaten dünkü maçta onlarca ayarlı düdük, mesela Sosa itiraz edip sarı kart yiyor ve sonra Sosa ceza sahasına girerken ince çelmeler yiyip düşüp topu kaybediyor, Sosa sarı kartlı olduğu için korkudan itiraz edemiyor, çok kritik anlarda çok hayati pozisyonlar… Üstüne daha başta Pereira’nın ayağına basılıyor yine ses yok, nicesini toplayın, el insaf, katledilmiş bir maç.

Katledilmiş bir Trabzonspor!

Ve Trabzonspor şampiyonluk potasına girdiği andan beri sosyal medyadan toplu linç ve saldırılarla Trabzonspor’a ‘iktidarın takımı’ yakıştırmaları yapılıyor. İktidarın takımını mı arıyorsunuz, Koç ailesi servetlerini yüz yıllık iktidarların hamiliğinde yapmadı mı?

İktidar desteğiyle Abdülkadir Ömürler, Yusuflar yetiştirilebiliyorsa iktidar bassın parayı hadi bir Abdülkadir Ömür bir Yusuf yetiştirsin de görelim, parayla oluyorsa, Fenerbahçe neden on yıllardır tek bir milli yerli topçu yetiştiremiyor?

En flaş takımlar bile her maçını formda ve açık ara önde oynayamaz, hakemler maçı doğrar, olmadı en iyi oyuncularınız Nwakaeme, Ekuban, Ömür vs. uzunca süre sakatlanır en kritik maçlarınızı 9 kişiyle 10 kişiyle zor bitirirsiniz, zaten parasızlıktan Trabzonspor’un 11’den fazla oyuncusu yok, bir kişi sakatlandı mı yerine topçu yok.

Şampiyonluğa oynayan flaş bir takımın en kritik maçına bir federasyon nasıl bir hakem göndermeli, geçmişe dönüp bakın, Fifa kokartlı tecrübeli bir hakem göndermek zorundadır, ama böyle olmadı, tecrübesi olmayan Bitigen diye bir adamı gönderip Trabzonspor’u bitirdiler. Google girip kim bu Bitigen diye boşuna arıyorsunuz. Bunun adı resmen el birliğiyle Trabzonspor’la dalga geçmek.

Öyle dümenler dönüyor ki son Ankaragücü maçından önce bizi kümeye düşmekten kurtarsın diye Ankaragücü’ne getirdikleri çok sevilen çok başarılı Mustafa Reşit Akçay’ı Ankaragücü görevden aldı? Neden? Reşit Akçay Trabzonlu?

Siz, neyin imasını yapıyorsunuz, yani Reşit Akçay maça asılmaz mı demek istiyorsunuz?

Hayatları harbi futbolla geçmiş sıfırdan kendi bilekleriyle en üst sıralara yükselmiş Türk futbolunun bu nadide antrenörlerine bu ima dolu şaibe dolu terbiyesizliği, ithamları imayla dahi olsa nasıl yaparsınız!

Trabzonspor’un şampiyonluğunu kesmek için her şeyi yaparlar!

Yaptılar, yapıyorlar!

Allah hepinizin belasını versin, ama iyi bir futbol seyredelim deyince hepiniz seyretmek için cumartesi-pazar Abdülkadir Ömürler’in, Uğurcan Çakırlar’ın maçını ararsınız.

Topu Trabzonspor oynasın ama şampiyon olmasın.

Keyifli bir maç izlemeye gelince Trabzon’u seyredelim ama şampiyon başkaları olsun.

Ve sonuç, Trabzon eksikleri, hakem hataları, sakatlarıyla son iki maçına çıktı ve iblisvari tezgahlarla hayati önemde dört puan kaybetti.

Nesepleri meşrepleri belli adamlar futbol camiasını avuçlarının içinde oynatıp hakemlere korku salarsa başka ne bekliyorduk, tıynetinizi bilmeyen mi var!

Üstelik Trabzonspor şampiyonluğa oynayan takımlar içinde en çok yerli ve milli topçu oynatan takım, bu yüzden, bütçesini de toparladı, on yıllar sonra nihayet becerikli ve çok akıllı bir başkan da buldu ve Sörloth gibi sürpriz yetenekleri takıma ekleyip on yıllar sonra Trabzonspor’u şampiyonluğun son üç-beş takımına kadar getirmeyi başardı.

Son yılların Trabzonspor’u futbolumuza moral hayat can katan her biri ayrı mucizevi başarı öyküleriyle doludur, yine imkansızlıklar içinden sıyrılıp yine ilk onbirinde onlarca hafta tek bir milli futbolcusu olmayan para ve transfere bağlı şöhretli takımları sollayıp bana kalırsa alayını rezil edip yerin dibine sokarak utandırıp bileğinin hakkıyla liderliğe oturmuştu.

Tarihi tecrübelerimiz var, hazmedemeyeceklerini biliyorduk.

Geçmiş tarihlerden biliyoruz ki yine hazmedemeyecekler yine el altından futbolu sahaya karıştıracaklar yine sahada oynanan harbi futbolun kalitesini ve sevincini ve futbol zevkini karanlık ellerle mahvedecekler, aynısı oldu.

Karanlık tezgahlarda ya Trabzonspor yine geri gelirse yine şampiyonluklara banko oturursa korkusu hakim.

Bizim ve kamuoyunun sahada gördüğü parlayan patlayan Trabzonspor’u izledikçe, korkmaya devam edin, korkunuz tek sezonluk olmayacak. Şaibeli kimlikleriyle torpille başkan olanlar, alayla valayla başkan olanlar, alayınız, korkmaya devam edin!

Bu korkunuz çok kalıcı olacak!

Bu korku bel altından oynayan kaçak güreşenlerin kimliği olacak!

Bu korku maskelerinizi düşürecek!

Tam aksine Trabzonspor’un zırnık korkusu yok, Trabzonspor’un her biri futbol oynayan her biri milli gururumuz Abdülkadir Ömürleri, Uğurhan Çakırları ve daha nicesi var.

Onca zamandır bir yazarlık asaleti gösterip taraf-futbol üzerine tek bir yazı yazmıyoruz, ama görünen o ki, futbol sahada değil medyada bu köşeleri eline geçirenler tarafından oynanıyor. Bu satırları otuz sene önce ironiyle söylemiştim, havaları hiç değişmemiş, istiyorlar ki Trabzonspor gibi takımların tek görecekleri mutluluk ve mürüvvet ve şans(?) yılda iki sefer Fener ve Galatasaray’la maç oynamak. Yılda bizimle iki maç yapın ve sonra defolun gidin demek istiyorlar. Şampiyonluk gibi daha fazlasından iktidarları parçalanıp rezil olmasından çok rahatsız oluyorlar. Eski çamlar bardak oldu. Trabzonspor gibi Anadolu takımları artık yılda iki kez Fener’le maç oynayan takımlar hiç değil. Trabzonspor gibi takımlar işte her bir maçına şahit oluyorsunuz her maçında medyayı ve futbolu ele geçirmiş karanlık tezgahlara karşı oynuyor. Ve asıl maç rakip kaleye gol atmak değil bu karanlık tezgahlara karşı verilen bitmeyen savaşımız.