İşte Oğuz Tongsir'in yazısı:

Önceki gün kaybettiğimiz Özkan Sümer Türk futbolunun en önemli isimlerinden biriydi. Metin Türel, Gündüz Tekin Onay ve Tamer Güney'le birlikte bu dörtlü altyapı diye yola çıkmış, futbol adına birçok yeniliğe imza atmıştı. Onların döneminde altyapıdan birçok oyuncu Türk futboluna kazandırılmıştı. Özkan hoca Trabzonspor ve Galatasaray'ın yanı sıra Malatyaspor ve Samsunspor gibi birçok takımda teknik direktörlük yapmış, Trabzonspor Başkanlığına kadar yükselmişti.

Renkli bir kişilikti

Bizim Özkan hoca ile dostluğumuz Florya'da başlamıştı. O Galatasaray Teknik Direktörü, ben de Galatasaray muhabiriydim. Hem saha içinde hem özel yaşamda ayrılmaz bir ikiliydik. Hatta gece birlikte eğlendiğimiz, gezdiğimiz zamanlar da olurdu. Ama arkadaşlıkla işi birbirinden ayırır, bana tek bir haber vermezdi. Renkli bir kişilikti. Çok kitap okur, (Rus edebiyatına ayrı bir ilgisi vardı), müzik dinler, espri dolu bir insandı. Fanatik okurları izin verirse, Özkan ağabeyle ilgili bir anımı anlatmak isterim;

'Artık adın Sejdiç!'

Galatasaray'da o dönem Sejdiç diye çok yetenekli bir Yugoslav oyuncu vardı. Ama antrenmanı hiç sevmezdi. Buna rağmen Özkan hoca Sejdiç'e her defasında ilk 11'de yer verir ama Yugoslav futbolcu gene de Özkan Sümer'in arkasından konuşmaktan geri kalmazdı. Açıkçası Sejdiç biraz nankördü. Bir gün Ali Sami Yen'deki bir antrenmanda Özkan Sümer saha kenarında dururken nereden geldiği bilinmeyen topal bir martı ortaya çıktı. Özkan hoca stat görevlilerinden ekmek istedi. Ekmeği tam uzatmıştı ki, martı Özkan Sümer'i gagalamaz mı? Özkan hoca hemen lafı patlattı: Senin adın bundan sonra Sejdiç! İşte böyle ince esprileri olan, dört dörtlük bir insandı Özkan hoca. Dostluğumuz yıllarca sürdü. Onu çok özleyeceğiz. Nur içinde yatsın. 

Editör: TE Bilişim