Milli Futbol Takımımız’ın teknik direktörü Şenol Güneş, FANATİK’le röportajının ikinci bölümünde Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan Dünya Kupası elemelerine kadar birçok konuda Gökmen Özcan’a açıklamalarda bulundu. İlk olarak göreve başlangıç dönemini anlatan Güneş, “Çok samimi duygularla bu işe girdik. Herkesin seveceği, saygı duyacağı bir Milli Takım yaratmaya çalıştık. Bundan da, ‘Bizim Çocuklar’ çıktı zaten. Türkiye’nin başarılı olması için çalışıyoruz. Türkiye başarılıysa biz de başarılıyız. Çok çalışıyoruz. Milletimizin duası da var. Desteği de var. O sıcaklığı yakaladığımızı düşünüyorum. Oyuncular da daha fazla sorumluluk duyuyorlar. Ekip ruhu zaten var. İlkeler var, projeler belli” dedi.

‘Hatalarımızdan arındık’

Güneş şunları söyledi: “Bir yola çıktık ve iyi sonuçlar alıyoruz. Böylelikle moralimiz de güvenimiz de arttı. Mutluluğu da paylaşınca daha büyük bir sinerji oldu. Avrupa Şampiyonası’na başından sonuna kadar böyle gittik. Bir İzlanda mağlubiyeti oldu. Üzüntü verici ve olumsuz koşullar içinde oldu ama mazeret söyleyerek doğruyu bulamayız. Kaybettik o gün. Ancak yarışın sonunda da gruptan direkt olarak çıkmış olduk sevindirici bir olay. Sonra Uluslar Ligi’ne geçtik. Biraz dalgalanma geçirdik. Hem pandemi hem de oyuncuların değişimi nedeniyle. Sonrasında Mart ayında Dünya Kupası elemelerine Uluslar Ligi’ndeki hatalarımızdan arınarak girdiğimizi düşünüyorum. Ama yine de eksiklerimiz var. Şimdi Avrupa Futbol Şampiyonası’na hazırlanacağız.”

‘Letonya maçında eksik kaldık’

“Nasıl kazanırken doğru şeyler yapıyorsak kaybederken de hatalarımız oluyor. Dünya Kupası elemelerinde 3 tane maçı üst üste yaptık. Hollanda maçından sonra İspanya’ya gittik. Norveç’le oynadık. 2 tane büyük takımla oynadık. Bu konuda fikstür bizim aleyhimizeydi. Oraları iyi geçtik. Oyuncular da bunun mutluluğuyla Letonya maçına hazırlandılar, sahaya çıktığımızda da iyi başladık. Golü erken bulduk. Ben biraz daha ilerleyen etapta bulabileceğimizi düşünmüştüm. Sonra 2-0’ı bulduk. Hollanda ve Norveç maçında yaptığımız takım savunmasını duruş olarak yaptık ancak uygulama olarak eksik yansıttık. Milli Takım totalinde 224 defa galibiyetimiz ve 224 defa mağlubiyetimiz var, ilk kez eşitledik. İlk defa artıya geçecektik yapamadık. Ona da üzüldük. Tarihte hep mağlubiyetlerimiz fazlaydı. Ama şimdi bunu değiştirmek üzereyiz. Büyüklük budur.”

‘İtalya’yı yenersek ibre farklı yere kayar’

“Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Türkiye; tutkulu, cesur, herkesin sevebileceği, sevimli, gurur duyulan bir takım izleyecek. Bunlar zaten bizi ön plana çıkaracak. Silik bir takım olmayacağız. İz bırakacak şeyler bunlardır. Kağıt üzerinde İtalya ve Galler iyi takım. Grupta zayıf takım yok. Kağıt üzerinde yüzde 40 İtalya, geri kalanın yüzde 20 şansı var. Bizim için İtalya maçı çok önemli. Kazanır ya da berabere kalırsak büyük avantaj yakalarız. İyi oyunla kaybetsek bile kalan 2 mücadelede alacağımız sonuçlarla gruptan çıkma şansımız var. Kazanırsak ibre çok farklı yere kayar. Hem oyun hem de imaj olarak... Avantaj yakalamış oluruz. Bu grupta birinci de sonuncu da olunabilir. Ben Türkiye’yi her türlü ilk 2’ye koyuyorum.”

‘Dünya Kupası’na direkt gitmek isterim’

“Benim başından beri hedefim, hayalim, arzum Dünya Kupası’na katılmak. Direkt olarak Dünya Kupası’na gitmeyi çok isterim. Letonya’yla berabere kaldık ama avantaj yine de bizde. 3 maçta 7 puan aldık. Aynı 7 puanı Eylül’de alırsak Karadağ ve Cebelitarık’ı yenip Hollanda’yla berabere kalırsak avantaj yine bizde. Tabii ki keşke hepsini alsak. Ben de oyuncular da Türkiye de Dünya Kupası’nda olmayı çok istiyor. Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılmayı garantiledik, Dünya Kupası’na da gidersek 2 önemli turnuvayla tecrübe açısından bu takımın 5-10 yılını daha kurtarırız.”

‘Bu takımda 2002’nin enerjisi var’

Bu takımı 2002’deki takımın yerine koymam. Onlar Dünya Kupası’nda 3. oldular. Şimdikiler sadece Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılmayı garantilediler. Rüştü Reçber’den örnek vereyim. Türkiye’nin en iyi kalecisi. Çünkü hem Dünya Kupası’nda hem de Avrupa Futbol Şampiyonası’nda takıma çok büyük katkılar yaptı. 2002’d e Dünya Kupası’nda 3. olan takımın elektriği enerjisi, bu takımda da var. Zaman ve oyuncu farklılıkları olsa da bu konuda şu anda çok iyiyiz. Önce aile ortamında bir takım oluşturmamız gerekiyor. Bunu sağladığımızı düşünüyorum.”

‘İtalyanlar, bizden top alamadı!’

“Geçenlerde kampta takıma 2002 Dünya Kupası’n daki maçlarımızı izlettim. Benim hoşuma gitti. Güzel goller atmışız. O dönem İtalya’yla bir hazırlık maçı yaptık. İkinci yarıda oyuncu değişiklikleri yaptım. Bana o dönem kızmışlardı, ‘Yahu neden oyuncu değişikliği yapıyorsun’ diye. Çok güzel oynamıştık. Paslaşmalarımız harikaydı. Rakip, bizden top alamıyordu. İtalyanlar, bizim oyunculara, ‘Ne yapıyorsunuz, bu kadar zorlamayın’ diyorlardı.”

‘Burada bırakmak istiyorum’

“Söz vermek istemiyorum. Ama Milli Takım’dan sonra kulüp takımlarına dönme hayalim yok. Futbolda çok kavga var. Yüz yüze bakamayacak hale geliyoruz. Bugünkü saygınlığımı yitirmek istemem. Burada en güzel şekilde bırakmak bana daha ideal geliyor. Kendimle yarışıyorum. Fatih Terim, Mustafa Denizli, Şenol Güneş hepsi önemli hizmetler yaptılar. Herkesin zorlu hikayeleri var. Buralara birden gelmediler. Kaybettiklerini, sıkıntılarını bir basamak olarak kullanacaksın. Belki 1, belki 3, belki 10 sene sonra istediğin yere geleceksin. Ye ni gelen teknik adamlar, Türkiye’ye göre değil uluslararası arenaya göre kendilerini hazırlamalılar. Biz bu treni kaçırdık.”

‘Halkın saydığı oyuncuları alacağım’

“Başarılı olan futbolcuları Milli Takım’a alacağız. Daha önce burada oynamış ancak başarılı olamamış futbolcuların da son durumlarını bir görmemiz gerekiyor. Avrupa Futbol Şampiyonası için 23 tane oyuncu açıkladığımız zaman hepsinden yararlanmamız gerekiyor. Şu anda kadromuzda bulunan 15-16 oyuncumuzun Avrupa Futbol Şampiyonası kadrosu için yeri kesin gözüküyor. Halkın saydığı futbolcuları kadroma alacağım. Kararsızlık yaşadığımız 5-6 oyuncu için de bakacağız. İlk kadroyu 25 kişi olarak açıklayıp sonrasında 23’e düşürmeyi planlıyorum.”

‘Ercan Kara’yı izlemeye gidemedim’

“Cenk Tosun’la ilgili üzüntümüz var. Sakatlıklar geçirdi. Sonrasında gelip Avrupa Futbol Şampiyonası’na gitmek için önemli goller attı. Burak’la beraber veya Burak’sız çok iyi işler yapıyordu. Bu 2’liyle beraber tamamlayıcı olarak üçüncü forvet Kenan Karaman ve dördüncü isim de Enes Ünal’dı. Şu anda bunlardan 3’ü duruyor. Avrupa’da birkaç tane oyuncu var. Ercan Kara’yı elimizden kaçırdık. Pandemiden dolayı onu izlemeye gidemedim. Yusuf Demir ve Ercan Kara vardı Avusturya’da. Ercan’ı canlı izlemedim ama görüntülerine baktığımda kadromuz için uygun olabileceğini düşündüm. Serdar Dursun var, o daha yaşlı 29 yaşında. O da ikinci ligde.”

‘Tarkan’dan yeni şarkı bekliyoruz’

“Türk Sanat Müziğini çok dinlerim. 2002 Dünya Kupası öncesi Kosta Rika’ya maç izlemeye gittim. Bir diskoda Tarkan’ın müziği çalıyordu. Çok hoşuma gitmişti. Tarkan’ı başka bir yere koyarım. Eser Eyüboğlu var. Gönül Dağı dizisinde de oynuyor. Onun türküleri hoşuma gidiyor. Volkan Konak’ın da yeni programı başladı. Onu da çok severim. Volkan Konak ve Sunay Akın daha önce beraber çalışıyordu. Biri gitar çalıyor, diğeri sohbet yapıyordu. Çok iyi yere geldiler. Volkan’ın sahnesi çok iyidir. 2002 Dünya Kupası zamanında Tarkan’ın, ‘Bir oluruz yolunda’ şarkısı Milli Takım’la özdeşleşmişti. Mustafa Sandal’ın da, ‘Pazara kadar değil mezara kadar’ şarkısı vardı. O da tuttu. Trabzonspor’un da böyle türküleri vardı.”

‘Volkan Konak’la arkadaşız’

“Şimdiki Milli Takımımız için de Avrupa Futbol Şampiyonası öncesinde böyle bir şarkı yapılmasını istiyorum. Tarkan bize daha önce Dünya Kupası’ndaki şarkısıyla çok katkı yaptı. Yenisini bekliyoruz. Maçımıza da gelmişti. Taksim’deki kutlamada da vardı. O dünyaca ünlü bir sanatçı. Onu bambaşka bir yere koyuyorum. Benim ona yakınlığım yok ama Volkan Konak’la arkadaşlığım var.”

Kaynak: Fanatik - Gökmen Özcan

Editör: TE Bilişim