Eski Trabzonspor Kulübü Başkanı Özkan Sümer, ''Siyaset, Yıldırım Demirören'i yedek kulübesinden sahaya sürdü. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) siyasi çehreye büründü, özerk yapısını kaybetti'' dedi.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Mahmut Esat Bozkurt Konferans Salonu'nda ''Futbol ve Adalet'' konulu panel gerçekleştirildi.

Panelde konuşan Özkan Sümer, şike konusunda yargının maddi delil bulmasına rağmen, TFF, Tahkim Kurulu ve Etik Kurulu'nun bu yönde karar vermekten uzak durduğunu söyledi. 
Siyasi mercilerin bugüne kadar sadece şike olayında ortak kanaat sergilediğini belirten Sümer, bu durumun üzüntü verici olduğunu dile getirdi.

''Geldiğimiz nokta kirlenmeye değil, kinlenmeye sebep oldu'' diyen Sümer, şöyle konuştu:

''Yargının davalarda sonuca varabilmesi için delil gerekiyor. Yargı, şike davasında 4 maçta suç unsuru buldu. TFF'nin karar vermesi için ise sadece öngörü yeterliydi. Bu noktada siyaset, yedek kulübesinden Yıldırım Demirören'i sahaya sürdü. TFF, siyasi çehreye büründü, özerk yapısını kaybetti. Ben yıllar önce futbol ülkemizde saha dışında oynanır sahada sonuçlanır demiştim. Bir çok olay bu iddiamı doğrular nitelikte gelişti.'' 

''Fırat Aydınus önemli hata yaptı''

Eski FIFA kokartlı hakem Selçuk Dereli, 22 yıl hakemlik yaptığını hatırlatarak, ''futbol ve adaletin'' ayrılmaz ikili olması gerektiğine inandığını söyledi.

Hakemlik döneminde bunu çok da göremediğini belirten Dereli, ''Futbolun içerisinde zaman zaman talimatlar ve kurallar güçlünün durumuna göre değişiyor'' dedi.

Dereli, panele katılan hukuk fakültesi öğrencilerine seslenerek, ''Karar verici kurullarda bulunursanız, elinizi vicdanınıza koyarak talimatları yorumlayın. O zaman en doğru karar ortaya çıkar'' diye konuştu.

Dereli, Eskişehirspor-Fenerbahçe maçında hakem Fırat Aydınus'un Caner Erkin'e gösterdiği kırmızı karta değinerek, şunları kaydetti: 
''Sahada adalet dağıtan aktörlerin başında hakemler geliyor. Fakat, futbolcular hakemi kandırırsa bu doğru olmaz. Ülkemizde genelde aldatanlar takdir görüyor. Hakemler de hata yapar. Eskişehir-Fenerbahçe maçında Fırat Aydınus önemli hata yaptı. Kamuoyunda yaratılan baskı bunlara sebep olabiliyor. Burada sadece hakem suçlu değil. Eskişehirsporlu futbolcu Veysel, ben söyledim diyor. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, (PFDK) Caner'e iki maç ceza veriyor. Bunlar, adaletin en fazla yara aldığı noktalar.'' 

''Teşvik pirimi almayan takım çok azdır'' 

Hakemler üzerindeki şüphelerin kalkması için hakemlik kurulunun bağımsız olması gerektiğini vurgulayan Dereli, geçmiş dönemlerde teşvikin yasalar tarafından suç unsuru olarak kabul edilmediğini anımsattı.

''Teşvik pirimi almayan takım çok azdır'' diyen Dereli, Türk sporundaki en büyük sorunun düzensizlik olduğunu anlatarak, futbolun yasalarla korunabileceğini sözlerine ekledi. 

''Futbolcular ne kadar adil olursa, futbol da o kadar adil olur'' 

Avukat Akif Kurtuluş ise sadece sonuçların önemsendiği ortamda futbolda adaletten söz edilemeyeceğini söyledi.

Kurtuluş, milyon dolarların döndüğü bir sektörde bunun çok da mümkün olamayacağına işaret ederek, ''Yine de futbolcular ne kadar adil olursa, futbol da o kadar adil olur. Hakem ve yöneticilerin müdahalesiyle oluşacak hasar, bir oyuncunun diğerinin emeğini çalmasıyla oluşacak hasardan fazla değildir'' ifadesini kullandı.

Spor psikologu Ekber Düzgün ise altyapıya dikkati çekerek, futbolda adaletin sağlanabilmesi noktasında, kulüplerin altyapılarında verilen eğitimin önem teşkil ettiğini kaydetti. 
Futbolcuların tavır ve davranışlarında kültürün de belirleyici olduğunu savunan Düzgün, Türkiye'deki futbolcuların Avrupa'daki oyunculara göre hakemlere daha fazla itiraz ettiğini ileri sürdü.

Spor yazarı ve yorumcusu Bağış Erten de adaleti herkesin kendisinde araması gerektiğine değinerek, kendisine karşı adil olamayanın dışarıda şeffaf olmasının mümkün olamayacağını söyledi.

Panele, psikiyatrist Göksel Bayam, spor yazarı Hakan Kulaçoğlu, Fenerbahçe Taraftar Derneği Başkanı İlyas Bulcay da katıldı.