Trabzonspor'da Teknik Direktör Şenol Güneş'in yardımcılığı görevinden bir süre önce ayrılan Ünal Karaman'ın yerine Ersun Yanal'ın Milli Takımlarda yardımcılığı görevini yapan antrenör Özcan Bizati getirildi.
Trabzonspor'da Ünal Karaman'ın yerine Özcan Bizati'de karar kılındı ve anlaşmaya varıldı.
Bizati, Teknik Direktör Şenol Güneş ile birlikte çalışacak.
A Millî Takım’da Ersun Yanal’ın yardımcılığını yapan Özcan Bizati’nin. O, Sarayköy ve Beypazarı gibi takımlarda oynamış. 21 yaşında menisküs sakatlığı sebebiyle futbolu bırakmak zorunda kalmış. Ancak çok sevdiği futboldan kopamamış. ODTÜ Beden Eğitimi Bölümü’ne girmiş, futbol branşında uzmanlaşmış. Daha sonra futbol oynadığı dönemde tanıştığı Ersun Yanal’ın teknik ekibinde yer almış. Eğitimini sürdürmeye de devam etmiş. İskoçya’da 1 ay süren UEFA kursunu bitirmiş. Orada Everton’un hocası David Moyes’ten çok şey öğrenmiş. En çok da elindeki materyali sonuna kadar kullanmayı... Şu an Pro-Lisans sahibi sayılı hocalardan biri. Ancak takım çalıştırmıyor. Hatta kapısını çalan dahi yok. “Türkiye’de bir takımı benden daha iyi idman yaptıracak birini tanımıyorum.” diyecek kadar iddialı. Bu kariyerine rağmen Türkiye’de büyük takımda oynayan oyuncuların teknik direktörlük mesleğinde kendisinden bir adım önde olmalarına gocunmuyor. “O arkadaşlar, Şampiyonlar Ligi maçı oynuyor, millî takımlarda oynuyor. Eğitim sadece bir şeyleri okumak değil, yaşamak da bir eğitim.” diyor.
Onun yanlış bulduğu ise Türkiye’deki bakış açısı: “Bizde yöneticiler sonuç odaklıdır. Senin ne yaptığına değil, maçı kazanıp kazanmadığına bakarlar. Ama Boas, Benitez ve Mourinho gibi antrenörlerin çıktığı ülkelerde yöneticilerin sonuç odaklı değil, görev odaklı hareket ettiklerini görürsünüz. Görev odaklı ne demek? Hocasına bakar, hoca ne yapıyor, takımı nereden almış, nereye getiriyor, ona bakar. Türkiye’de ise maçı kazandığın zaman kimse senin ne yaptığına bakmaz.”
Bizati, devam ediyor: “Aynı şey futbolcu için de geçerli. İngiltere’de bir takım farkı yakaladıktan sonra da aynı futbolunu sürdürmeye devam eder. Çünkü oyuncu hocasına performans vermesi gerektiğini bilir. Ama Türkiye’de 3-0, 4-0 olduktan sonra takımlar genelde rehavete düşer. Çünkü görev odaklı oyun anlayışı yoktur. Yönetici sonuç odaklı bakınca, teknik direktör de öyle bakar, futbolcu da öyle bakar.”
Büyük takımlarda teknik direktörlük yapan eski futbolcuların yanlış yapma hakkı vardır.” diyor Bizati. Doğru yaptı mı devam ederler. Başarısız olurlarsa o takımdan ayrılır, kısa bir süre sonra başka bir takıma giderler. Ölçü bu kişilerin tanınmasıdır. Yöneticiler, ‘Kamuoyu ne der?’ baskısı yüzünden tanınmış isimlere yönelir. Bu kıstas, takımı emanet edeceğin kişinin bilgisinden daha da önemlidir Türkiye’de.
Kendileri gibi futbol geçmişleri başarılı olmayan hocaların ise mevcut düzende şanslarının az olduğuna inanıyor Bizati. “Birilerine kendini çok iyi tanıtacaksın. O kişiler de sana güvenecek. Bizim takım çalıştırmamızın başka yolu yok.” diyor üzülerek."
