Dünki A.Konyaspor karşılaşmasını izlerken birden ' milli bayramlardaki ' çocukluğuma gidiverdim!

Özellikle bizim gibi ( ellili yaşlar ) iyi hatırlarlar, o milli bayramlar ki, yaklaşırken içimize düşen  o tarifi imkansiz temaşayı hatırlayanlar beni çok iyi anlayacaklardır..
Öyle ki;
Her bir sınıf, öğretmeninin yüzünü kara çıkarmamak için canla başla çalışarak, sunacağı gösterilere günler öncesinden hazırlanır, son tahlilde izleyenlerin karşısına tabiri caizse ' görücüye ' çıkarlardı..

İşte, dün A.Konyaspor karşısında izlediğim Ünal Karaman ve öğrencilerinin sergiledikleri futbol sunumuda aynı çocukluğumdaki ' milli bayramlar ' da sergilediğimiz o muhteşem gösrsel şov gibiydi..

Gerçektende Trabzonspor,  rakibinin futbol mantalitesinden kaynaklı oyun şekli karşısında  sabırlı ve sonuca odaklı sade bir o kadar da akıllı bir taktikle istediğini almasını bildi yine..

Yine aldı diyorum, çünkü Fenerbahçe galibiyeti sonrası Kayserispor deplasmanında, yıllar sonra içerde alınan bu anlamlı galibiyetin tesadüfi olmadığını gösteren Trabzonspor, A.Konyaspor karşısında aldığı galibiyet ile sıralamada edindiği yer kadar kendi iç dünyasındaki gel gitlerede bir set çekmiş oldu..

Onur Kıvrak ve Burak Yılmaz'ın zorunlu tatile çıkmasıyla içerde sağlanan iç huzur ve sahada yeni ve  /   Trabzonspor'a yakışan bir oyun formatının günden güne oturmasıyla, Trabzonspor yıllar sonra gerek oyun anlamında gerek yönetimsel bazda bir istikrarı yakalamak üzere, belki de yakaladı diyebiliriz..

Bunu dün kazanılan çok değerli üç puanın getirisine göre demiyorum, bunu bilakis her türlü maddi zorluğa karşı sahada mücadele eden yerlisinden eline kadar bütün  futbolcuların gözlerinden okunan ve bizim yüreğimize sirayet eden o huzur dolu bakışlara göre diyorum..

Ben bunu aslında  şuna benzetiyorum: Trabzonspor'u haşareler basmıştı  sanki!
Ünal Karaman ve başta başkan Ahmet Ağaoğlu olmak üzere, koca bir kazan sıcak suyu kaynatıp Trabzonspor'un başından  aşağı döktü ve bütün o zararlı haşarat yandı, söndü ve gitti...
Yani demem o ki; Trabzonspror arındı arkadaşlar..
Kirinden, pisliğinden arındı ve tabiri caizse pirüpak oldu..
Başta belki bir çoğumuz bunu anlamadı, lakin gelinen noktada alınanbütün aksiyonlar Trabzonspor'un yararna olmuş..

Kaptan Sosa önderliğinde sahada inanmışlık, saha dışında ise her türlü fedakarlık iklimlerinin estiği  güzel ve huzurlu muhteşem bir birliktelik inşa edil(miş)..
Umarım ki bu güzel tablo hiç mi hiç bozulmasın...!...

Kimilerine göre eksik, kimilerine göre bu lige göre ışıltılı bir kadro yapısıyla Trabzonspor - ; Ünal Karaman önderliğinde elindeki malzemeye göre yapması gerekeni abartmadan, nakış nakış işleyerek çokta sevimli ve insanın içini ısıtan bir futbol performansıyla bunu her geçen gün daha da geliştirerek yoluna emin ve uygun adım marş yürümekte..

Son tahlilde, oynayanıyla oynamayanıyla son haftalarda muhteşem bir uyum sağlayan Trabzonspor'un yakaladığı bu armoni umut ediyorum ki ligin ikinci yarısında taşları yerinden oynatacak..

A.Konyaspor gibi sert ve katı defansif bir ekibi sabırlı bir oyun ile alt eden bu muhteşem ekibin bütün fertlerini en kalbi duygularımla tebrik ediyorum...