‘Ara sonrası farklı bir Trabzonspor’

Öncelikle ilk 4 haftayı takım performansı açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ayrılan oyuncular var. Takıma katılanlar var. Pandemi sonrası sezonun bitişi ve fazla dinlenme vakti bulunamadan başlayan yeni sezon... Açıkçası bu dar süreç, bugüne kadar futbol dünyasının yaşamış olduğu bir şey değildi. Özellikle transferde zaman darlığından dolayı bütün kulüpler ciddi sıkıntılar yaşadılar. Bana kalırsa yüzde 90-95 oranında eksikleri tamamladık. Yeni sezona başladık. Ama lig başlamadan hepsini bitirme şansımız olmadığı için, hocanın da yeni olması, sistemin de yeni olması nedeniyle tüm bu durumlar ilk 4 haftada bir takım sıkıntıları beraberinde getirdi. Ama bunların hepsini ileriye dönük olarak çok pozitif anlamda değerlendirdiğimiz zaman taşların yerine oturduğu bir süreci yaşıyoruz. Bu milli maç arası sadece Trabzonspor için değil bütün takımlar açısından eksikleri tamamlama, özellikle bizim açımızdan yenilerin uyum sürecini aşmaları anlamında yararlı olacak. Ve sonrasında ilk 4 haftaya göre daha farklı bir Trabzonspor ortaya çıkacaktır.

‘Vitor Hugo işi 1.5 ay sürdü’

Vitor Hugo... Taraftarın ve camianın en çok istediği stoperdi. Sizin bu transferle ilgili yaptığınız ilk açıklama taktik miydi? Süreci anlatır mısınız?

Yaklaşık 1.5 ay süren bir transfer oldu. Çok uzun sürdü. Brezilya kulübü hiçbir şekilde bonservis ücretinde geri adım atmadı ve kilitlendi. Bizim maliyetleri karşılamamız mümkün değildi. Şu gerçek; oyuncu çok gelmek istiyordu. Vitor ciddi şekilde bu transferde yardımcı oldu. Fakat yine görüşmeler tıkandı. Rakamlar yine Trabzonspor Kulübü’nün karşılayacağı seviyeyi aştı. Karşı tarafa bunu söyledik. Sonrasında bonservis ücretinde indirime gidilmesi, neredeyse bir kiralama ödemesi gibi taksitlendirmenin kabul edilmesiyle zor da olsa transfer tamamlandı. Taraftarı anlıyorum. Belirli bir oyuncu üzerinde yoğunlaşıp gündem oluşturmaları taraftar açısından belki de doğru bir bakış açısı. Ama bu arzu ve istek ileri boyutlara ulaştığında, kulübün aleyhine işliyor. Burada dengeyi sağlamak lazım. Biraz onu yaptık (Vitor Hugo için yapmış olduğu gelmeyecek açıklaması). Şu da var, o gün hakikaten maliyetler anlamında gelinen nokta gerçekten oydu. Sonrasında ibre lehimize döndü.

‘Orta saha için endişem yok’

Son günlerde orta saha transferi için de uğraştınız... O takviyeyi de yapsaydınız, ‘tam anlamıyla transferde başarılıyız’ der miydiniz? Veya orta alanda eksiklik olduğunu şu an düşünüyor musunuz?

Orta saha gelseydi de yüzde 100 başarılıyız demek mümkün değil. Zaten ben yüzde 90 anlamda başarılıyız derken de süreci kastettim. Maç oynandıkça katkıları belli olacak. Bekleyip göreceğiz. Ama biz en doğru, en verimli isimleri almaya çalıştık. Orta sahada zaafiyet var mı dediğinizde... Transferin ucu bucağı yok. Bugün ofansif anlamda baktığınızda ve genç oyuncuları da kattığımızda Trabzonspor’un ben orta sahada zaafiyet yaşayacağını düşünmüyorum. Olsa iyi olurdu. Fakat biz fark yaratacak isim aradık. Yoksa çok isim geldi önümüzde. Ben fark yaratacak, bütçesi de uyacak oyuncu baktım. İzleme ekibinin tavsiye ettiği 3-4 oyuncu vardı. 2’sinin maliyeti yüksekti diğeri yine Premier Lig’den olabilirdi, kulübü kiralık bırakmadı.

‘Artık TFF’nin ne yapacağını bekliyoruz'

Denizli ve Gaziantep maçlarında yaşanan hakem hataları var. Merkez Hakem Kurulları değişiyor ancak sorunlar aynı gibi. Sizce bunun nedeni ne?

Yaşadığımız olumsuzluklar herkesin malumu. Denizli maçında VAR’da iptal edilen penaltı ve VAR’da verilmeyen penaltı. Kaybedilen 2 puan. Gaziantep maçında yine aynı şekilde son dakikalarda elle oynamanın verilmemesi akabinde Flavio’nun topa müdahalesinin devamında çalınan penaltı ve giden 2 puan daha. Toplamda 4 puanlık kayıp! Cumartesi günü söyledim. Senede 4 MHK değiştiriyorsun sıkıntılar aynı! Problem başka yerde. Bunu da TFF yetkililerine şifahen açık ve net olarak ifade ettik. Tekrar ayrıntılı şekilde konuşmak gereksiz. TFF’ye gittik, açıklamamızı orada yaptık. Artık TFF’nin göstereceği hassasiyeti ve önlemleri bekliyoruz!

‘Gitmese diyeceğim tek oyuncu Sörloth'

Alexander Sörloth, Jose Sosa ve Filip Novak gitti... Lewis Baker, Flavio, Afobe, Vitor Hugo, Djaniny, Diabate, Marlon gibi önemli oyuncular geldi. Teraziye koyduğunuzda, sizce aranıza yeni katılanlar, gidenlerin açığını kapatır mı?

Açıkçası gitmeseydi iyi olurdu diyebileceğim tek oyuncu Sörloth. Alex haricinde giden oyuncular ve gelen oyuncular, teknik heyetin talepleri doğrultusunda gerçekleşen şeyler. Bazılarının talep ettiği yüksek ücretler vardı. Trabzonspor Kulübü, bugünkü bütçe ve limitleriyle bu talepleri karşılayacak düzeyde değil. Şartları ne olursa olsun bir oyuncuyu ille de takımda tutalım diye tasarrufa giremezsiniz. Burada yapılacak olan; kulübün maddi imkanları ve hedefleri doğrultusunda en uygun transferi gerçekleştirmek. Bugün ödeyebileceğiniz rakamların çok üstünde rakamlar verdiğinizde bu defa kadronuzu daraltmak zorundasınız ya da kulübü finansal zorluğa sokarsınız. İkisi de kulübün geleceği açısından, sürdürülebilir sportif ve ekonomik başarı açısından büyük sıkıntı. Djaniny ve Vitor Hugo’yu da takım içinde gördüğümüzde çok net tablo çıkacak. Her şeye rağmen yönetim olarak transfer sürecini çok çok iyi değil ama yüzde 90 başarıyla kapattığımızı düşünüyorum.

‘Masadaki 3 oyuncuyu da aldık’

“Orta saha konusunda transfer dönemi daha açılmadan masada 3 isim vardı: Flavio, Trondsen ve Baker... Aylar önce yani. 3’ünü de aldık. Baker’ı hocamız Eddie Newton U14’ten itibaren zaten takip ediyor. Diğer ikisini de izleme (scout) tarafı önerdi.”

‘Trondsen sakatlanmasa...’

“Trondsen sakatlanmasa çok daha iyi olurdu. Hâlâ da Şubat’ta döner diyorum. Bizim için her oyuncumuz gibi kıymetli. Burada önemli katkı sağlayacağına inanıyorum. Siz istediğiniz kadar plan yapın ancak maalesef futbolun içinde bunlar var. “

Kaynak: Fanatik