Bir transfer sezonu daha Trabzonspor adına hızlı başladı.

Berat Özdemir, devre arası gerçekleştirilebilecek yerli transferlerden en iyisi olarak gözüküyordu. Bana göre de zor bir transferdi ve Trabzonspor zoru başardı.

Öncelikle bu transferde emeği geçenlere teşekkür ederiz. Umarız ki, Berat’ın da Gençlerbirliği ve Milli forma ile gösterdiği başarı katlanarak Trabzonspor’da da devam eder.

*-*-*-*

Abdullah Avcı’nın Trabzonspor’a gelişiyle beraber bir takım izliyoruz. Takım halinde pres yapan, takım halinde savunan ve takım halinde ayağa paslarla atağa kalkan.

Hugo iki haftadır yok, “eyvah ne yapacağız?” derken Hosseini çıkıyor. Takır takır görevini yapıyor.

Diyoruz ki, “niye zamanında böyle oynamıyordun?”  tabi profesyonel futbolcu olmuş diyemiyor “takım olamıyoruz” diye.

Abdullah Avcı’nın defans anlayışıyla beraber Edgar’ı da kazandık. Campi gitmeseydi belki onu da kazanabilirdik. Hüseyin Türkmen, Atakan Gündüz, Ahmetcan Kaplan da kendini gösterecek.

Evet Hosseini kendini göstermeyi başardı. Ama burada Hosseini’nin kalitesini ortaya çıkartan oyun sistemi.

Şimdi Hosseini, “bak ben buyum. Kendimi de ispatladım. Yedekler şu kadar alıyor. Bana bu kadar verirseniz sözleşme imzalarım” derse hata yapar.

Trabzonspor’un da şunu düşünmeye hakkı doğar.

“Ya imzayı attıralım. Ya da madem ki kendini gösterdin. Hazır takımda Hugo ve Edgar gibi futbolcular da var. Satalım ve kulüp kazansın.”

Sonuçta sözleşme imzalamazsa, sezon sonu bedelsiz olarak serbest kalacak.

Trabzonspor ona kendini gösterme fırsatını verdi. Onun da Trabzonspor’a karşılığını vermesi gerekir.

Ya sözleşmesini uzatarak, ya da kulübe kazandırarak.