Ergün, özellikle 3 Temmuz 2010 tarihinde Türkiye gündemine bomba gibi düşen şike süreci ve öncesine ilişkin görüşlerine de yer verdi kitabında futbolun her kademesinde şikenin yapıldığını vurguladı.

Ergün, “Adım Adım Siyaset” isimli kitabında siyasete meraklı gençlere de önemli uyarılarda bulundu…

Türk futbolunun son yıllardaki en büyük sorunlarından birisi olan ve marka değerinin düşmesine neden olan “Şike”, şimdilerde yeniden gündeme geldi. Eski Bilim, Sanayi  ve Teknoloji Bakanı, Kocaelispor’da da bir dönem Başkanvekilliği yapan Nihat Ergün sürece dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Ergün, kaleme aldığı “Adım Adım Siyaset” isimli kitapta Türkiye’de futbolun küçüğünden büyüğüne kadar her kategorisinde bir şekilde şikenin yapıldığını açıkladı. Ergün’e göre; özellikle küme düşme ve şampiyonluk elde etme zamanlarında şike peşinde koşmayan kulüp yok. Eski bakan, bu tür arayışların yaşandığı süre zarfında da şikenin önüne geçilmesinin mümkün olmadığına dikkat çekti.

AK Parti’de uzun süre siyaset yapan eski Bilim, Sanayi  ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, siyasette yaşadığı anılarını bir kitapta topladı.

Bir dönem Kocaelispor’da  Başkanvekili yapan eski Bakan Ergün, kitabında profesyonel sporun finansmanıyla ilgili de ilginç değerlendirmelerde bulundu. Profesyonel spor ile siyaset-yerel yönetim arasında yozlaştırıcı bir ilişki bulunduğunu kaydeden Nihat Ergün, kendi döneminde yaptığı en büyük hatalarından birisinin bir amatör spor kulübünü belediye spor kulübüne dönüştürmek olduğunu itiraf etti.

Burada kamu kaynağının kullanıldığını ve piyasadaki rekabet şartlarının otomatik olarak yükseltildiğini aktaran eski Bakan Ergün, “Başkasının on liraya aldığını ben adama yüz lira vererek buraya alırsam, futbol piyasasında otomatik fiyatlar şişmiş oluyor. Topa vurmasını zar zor bilen adamlara bu paraları aktarmak zorunda kalıyorsunuz.  Bu düzeni sürekli besliyorsunuz, bu da sizi başka alanlara itiyor. Burası finanse edilecek diyorsunuz. Nereden finanse edilecek? Senin kaçak inşaatına göz yumalım, sen de futbol kulübüne bağış yap diyorsunuz. Bazen de sana imar artışı yapalım, artışın yarısını futbol kulübüne ver demek zorunda kalıyorsunuz. Bu da siyaseti yozlaştıran en önemli sorunlardan birisidir.” değerlendirmesinde bulundu.

TALİMATLA FUTBOLCU ALINIYOR

Kocaelispor’a Başkanvekili olduktan sonra bunun daha büyük çaplısına şahit olduğunu kaydeden Sanayi ve Ticaret eski Bakanı Nihat Ergün, şu ifadeleri kullandı: “Dönemin Kocaeli Belediye Başkanı aynı zamanda takımın da başkanıydı. Belediye başkanı, ‘bu takım hepimizin takımı, Farklı partilerden arkadaşlar da yönetime katılsın’ diye ricada bulundu. Biz de bir belediye başkanı arkadaşımla yönetime girmeye karar verdik. Ben takımda asbaşkan oldum. Tesislerden sorumlu olarak görevlendirildim. Ancak yönetim toplantılarında gördük ki, futbolcular alınıyor, satılıyor; paralar nereden geliyor, nereye gidiyor bilmiyoruz. Kulüp muhasibi bir bankanın müdürü. Başkan buna talimat veriyor ‘sen hallet bu işleri’ diye. Nereden hallediyor, sormaya cesaret edemiyoruz bizden de para isterler diye. O gün anladım ki profesyonel futbol-siyaset ilişkisi çok karanlık bir ilişki. Bir sene sonra da bu görevden ayrıldım.”

ŞİKE YAPMAYAN YOK

Eski Bakan Ergün, bu ilişkilerin çok karmaşık olduğunu ve düzelme ihtimalinin de bulunmadığının altını çizdi.  Ergün  ayrıca Türkiye’de yaşanan şike iddialarıyla ilgili de çarpıcı değerlendirmelerde bulunarak, ülkemizde futbolun büyüğünden küçüğüne her kategorisinde bir şekilde şike sürecinin yaşandığını itiraf etti. Özellikle futbolda şike sürecinin ligin son haftalarında yaşandığını ve kulüp yöneticilerinin bilhassa yoğun bir trafik yürüttüğünü dile getiren Sanayi ve Ticaret eski Bakanı Nihat Ergün, şunları kaydetti: “Şike peşinde koşmayan bir kulüp neredeyse yoktur. Telefonlar çalışır, ‘Siz zaten şampiyon olamıyorsunuz, yardımcı olun da hiç olmazda biz olalım,’, ‘Bize destek olun, biz de kurtaralım’ gibi teklifler yapılır. Bu tür arayışların olduğu bir sistem olduğu sürece bunun önüne geçmek mümkün değil. Daha şeffaf bir düzen kurmak şart. Bu meseleler ancak finansmanından tutun da, takımın kuruluşuna, yönetiminin oluşumuna kadar şeffaf bir düzen kurulursa çözüme kavuşur. Yoksa herkes birbirini yanlış yola itmeye devam edecektir.”