KENDİ ADIMA DEĞİL KTÜ ADINA...
Son seçimde olduğu gibi yeniden göreve talip oldunuz. Neden?

AYDIN: Cevabı açık ve net. Giderek içine kapanan, değişim ve gelişmelere ayak uyduramayan, kaynaklarını çeşitlendirerek artıramayan, kurumsallaşamamış, geleneklerini oluşturamamış, olması gereken konumdan giderek uzaklaşan ve hepsinden önemlisi umudunu ve heyecanını önemli ölçüde kaybeden bir üniversite görünümünde üniversitemiz. Üniversitemizin imajını iyileştirmek istiyoruz. Bu potansiyelin üniversitemizde var olduğuna inanıyorum. Öğretim üyelerine yaptığım ziyaretler esnasında bu ve benzeri tespitleri karşılıklı paylaştık. Öğretim üyeleri artık değişim istiyor. Yeni bir anlayış istiyor. Seçimlerde oy kullanmayacak olan ama bu seçimleri çok önemseyen idari personelimiz, öğrencilerimiz, mezunlarımızın ve diğer bütün paydaşlarımızın da bu yönde bir beklentisi var. ‘Yeniden güçlü bir KTÜ şimdi değişim zamanı’ sloganımız oldu. Bu potansiyelin üniversitemizde var olduğunu görüyorum. Ülkemizin dördüncü üniversitesi olarak kurulan bu üniversiteyi tüm kalbimle inanıyorum ki yeniden ön sıralara taşıyacağız. Bunun bilgi, heyecan ve özveri işi olduğuna inanıyorum. Herkes şunu iyi bilsin ki değişimi kendi adıma değil KTÜ’nün yarınları için  istiyorum. Şimdi tam zamanı. Bu fırsatı kaçırmamak gerek. 

HEYECANIMI HiÇ KAYBETMEDiM 

Geçen dönem de aday oldunuz. Geçen dönemden bu döneme adaylığınızı daha da anlamlı kılan ne oldu? 

AYDIN: Bu işler nasip meselesi. Geçen dönem de aday olmuştum. Elimden geleni yaptım. Heyecanımdan bir şey kaybetmiş değilim. Bu dönemde YÖK’te danışman olarak görev yaptım. TÜBİTAK’ta Teknoloji Transfer Ofisleri ile ilgili komitede görev yaptım. İyi uygulama örnekleri gördüm. Kendimi daha da geliştirdim. Bugün çok daha hazırız ve çok daha güçlü yürüyoruz. 

İLK 10’A GİRMEK HAYAL DEĞİL

Önemli çalışmalara, önemli ödüllere imza atan bir bilim adamısınız. KTÜ nasıl ilk 10 üniversite arasına girer? 

AYDIN: Alanımda yaptığım çalışmalarla güzel işlere imza attım. Aldığım ödüllerle üniversitemizin adını hem ulusal hem de uluslararası arenada duyurmaya çalıştım. Şimdi bu bireysel başarıyı kurumsal başarıya dönüştürmemiz lazım. Sizin söylediğiniz gibi ilk 10 üniversite arasında olmak güzel bir hedef. Üniversiteler farklı kriterlere göre farklı kuruluşlar tarafından sıralanıyor. Üniversitemizin imajını düzeltmek zorundayız. Bu üniversite çok daha iyi yerlerde olması gereken bir potansiyele ve geçmişe sahip. Üniversitemizin çok geniş bir ilgi yelpazesi var. Bazı alanlarda çok kısa bir sürede üniversitemizin ön sıralara taşınabileceğini biliyorum. Genel olarak ise farklı sıralamaları en iyi şekilde analiz ederek ona göre stratejiler geliştirmemiz gerekiyor. 

TRABZON İLE SÖZDE DEĞİL ÖZDE BÜTÜNLEŞECEĞİZ
Hep eleştiri okları KTÜ kent ile bütünleşemedi noktasında oldu. Siz bu yönde ne yapacaksınız? 

AYDIN: Evet bu konu hep tartışıla geldi. Belirli dönemlerde bu manada önemli mesafe kaydettik. Benim de bir dönem Rektör Yardımcısı olarak görev aldığım bir önceki yönetimde Rektörümüz İbrahim Özen önderliğinde bu konuda önemli girişimlerimiz oldu. Önemli projelere imza attık. Başta Valiliğimiz, Belediye Başkanlığımız, Oda/Borsa/Birliklerimiz, kamu ve sivil kuruluşlarımızla ile hep yakın ilişkiler içinde olduk. Birlikte projeler tamamladık. Öncelikli mesele bir araya gelebilmek. Sonra ise bir arada kalabileceğimiz işlere birlikte imza atmak. Trabzon, bölge ve ülkenin sosyo-ekonomik ve kültürel gelişimine katkı koyabilmek adına var gücümüzle çalışacağız. Bu kenti seviyoruz. Bu güzel topraklara olan borcumuzu ancak böyle ödeyebiliriz. 

PARALEL YAPI BiZiM OLDUĞUMUZ YERDE OLAMAZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atamalardaki en önemli kriteri paralel yapı ile mücadele, bu konuda neler söyleyeceksiniz? 

AYDIN: Daha önce bir seçim dönemi yaşadık. Bazı şeyler gördük. O konuda bir şey söylemek istemiyorum. O günkü konumlama herkesin malumu. Bu konudaki duruşumuz nettir. Bugün üniversiteleri yönetmeye talip olan herkesin aynı duruşta olması gerektiğine inanıyorum. Adları terör örgütü olarak anılan bir yapı var karşımızda. Oyunları hiç bitmiyor. Bunların karşısında çok kararlı olmamız lazım. Bakın bazı şeyleri bugün görüyoruz. Bu ekibin sözüm ona ‘hizmet’ kisvesi altında insanların haklarını nasıl gasp ettikleri (soru çalmalar, kendi adamlarını önemli yerlere taşımalar, vb.), kendilerinden olmayanları nasıl bertaraf ettikleri (izlemeler, dinlemeler, vb.) ve nasıl bir ihanet içinde oldukları bugün daha aşikar. Üniversitelerimiz bu toprakların kadim değerleri ile üniversiteyi üniversite yapan evrensel değerlerin harmanladığı bir anlayışla yönetilmelidir. İnşallah bu oyunlarını bozacağız, adalet ve akademik liyakatten asla taviz vermeyeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız, üniversitelere her zaman özel bir önem vermiş ve desteklemiştir. Bugün üniversitelerimizin önünde çokça fırsat var. Ülkemiz artık gelecek stratejileri ortaya koyuyor. Önemli bir aktör haline geldi. Mazlum coğrafyalar bizden çok şey bekliyor. 2023 vizyonumuz ortada. Hedefler koyan ve bu hedefler doğrultusunda devleti ve milleti elbirliğiyle çalışan bir Türkiye var artık. 2023 vizyonumuz ortada. Bu vizyondaki makro hedeflere varmanın yolu bilgi ve teknoloji üretmeden geçiyor. Üniversitelerin bu vizyondaki rolü çok kritik. Ülkemizin ihtiyacı olan, ithal ikamesi sağlayacak, ihraç edebileceğimiz, bizi güçlü ve lider kılacak teknolojileri üretmek zorundayız. Üniversitelerin bu sürece bir yandan nitelikli işgücü yetiştirerek diğer yandan da teknokent, teknoloji transfer ofisi gibi arayüzlerle doğrudan teknoloji üreterek katkıda bulunmalıdır. Daha çok çalışmamız lazım. Bu KTÜ için de geçerli. Üniversitemiz önündeki fırsatları iyi değerlendirmeli. Kaybedecek zamanımız yok. 

DEĞİŞİM İÇİN GÖREVE SOYUNDUM 
Yarış ile ilgili ne düşünüyorsunuz? 

AYDIN:  Mevcut Rektörümüz Süleyman Baykal yeniden aday. Kendisine başarılar diliyorum. Seçimlerde bir oy hesabı hep yapılır. Ben geçen dönemde böyle bir hesap içine girmedim. Üniversitede iyi bir hava var. Bir değişim beklentisi var. Geçen seçimlerde aldığım oy benim için beklediğimden biraz düşüktü. Ancak, kimileri için de olağanüstü yüksek idi. Onlar çok daha az oy alacağımızı düşünmüşler. Bu seçimde de sakin ve sabırlı bir şekilde yürüyoruz. Birçok arkadaşımızı gönlümüze yazdık. Bu sürecin üniversitemize zarar getirmemesi için elimizden geleni yapıyoruz. İnşallah atandığımda kutuplaşmayı, gerginliği, endişeyi sökü atarak, bir itimat iklimi oluşturacağız. 

YENİ ÜNİVERSİTEYE MİSYON YÜKLENMELİ 

KTÜ ikiye bölünüyor, burada hangi yol izlenmeli ki, KTÜ gücünü kaybetmesin
AYDIN: Yeni üniversite kurulması fikrini hep destekledim ve destekliyorum. Tabi ki burada önemli olan ‘Yeni üniversiteden ne bekliyoruz?’, ‘Ona hangi misyonu biçtik?’, ‘Hangi boşluğu dolduracak?’ ve benzeri sorulara cevap aramak. Böyle bir yolun yeni üniversitenin sağlıklı gelişimi için faydalı olacağını düşünüyorum. Eğer bölünme ile yeni üniversite kurulacaksa, yine işin felsefesine uygun bir şekilde nasıl gerçekleşebileceğinin analiz edilmesi lazım. Bu konunun iyi bir şekilde istişarelerle analiz edilmesi yararlı olacaktır. KTÜ, yeni üniversitenin yapısı  ve kuruluşu nasıl olursa olsun bu üniversiteye altyapı, bilgi birikimi ve tecrübesiyle en iyi şekilde destek olacaktır. 

KTÜ’LÜ OLMAK AYRICALIKTI YiNE ÖYLE OLACAK 

KTÜ’de  tercih edilmenin gerilediğini ve bölümlerin puanlarının düştüğünü görüyoruz. Bu konuda neler yapmayı planlıyorsunuz? 


AYDIN: Bu tamamen üniversitenin imajı ile ilgili bir durum. Bakın bir dönem Trabzonspor önemli başarılara imza atmış. Şampiyonluklar elde etmiş. Anadolu’nun farklı illerinden bu şampiyonlukların etkisiyle Trabzonspor taraftarı olmuş birçok kişiyi bilirim. Başarı beraberinde sahiplenmeyi ve aidiyeti getirecektir. Bizler, üniversite olarak güzel işlere imza atarsak; herkes bu başarıdan etkilenecek ve KTÜ’lü olmak isteyecektir. Marka değeri artan bir üniversiteyi her yıl çok daha başarılı öğrenciler tercih edecektir.  

İŞİ EHLİNE VERECEĞİZ

- Ekibiniz belli mi? Oluşturdunuz mu?

Bu soru sıklıkla geliyor. Geçenlerde yine bir yerde doğru adamlarla doğru adımlar atacağız diye söylemiştim. İlk işimiz bu üniversiteyi birim birim analiz ederek herkesin gönlüne ve zihnine işlemiş bir gelecek tasavvuru, iyi bir gelecek senaryosu yazmak. Bu senaryoda herkesin rolü belli olacak. Bizler de bu senaryoda bu rolleri en iyi şekilde yerine getirebilecek, rolünün hakkını verebilecek doğru adamları istişare ile belirleyeceğiz. Gençlerin heyecanından istifade edeceğiz. Bayan öğretim üyelerine yönetimde her düzeyde yer vereceğiz. Kısaca, bizlere emrolunduğu üzere işi ehline vereceğiz. Başarının sırrının bu olduğunu düşünüyorum.

MESLEK OKULLARINDAKALİTE YÜKSELECEK 

Meslek yüksek okullarımızın bazı bölümleri kapatıldı. Öğrenci sayıları epeyce azaldı. Sorduğumuzda da teknik ve sosyal bilimleri ayırıyoruz dediler. Siz bu konuda düşünüyorsunuz? 

AYDIN: Teknik ve sosyal bilimler her zaman iç içe ve birbirini tamamlayıcı olmuştur. Teknik bir elemanın sosyal bazı bilgilerle de donanması (örneğin, satış ve pazarlama becerisi, iletişim becerisi, yönetim ve organizasyon, ekonomi ve benzeri) ona daha geniş bir vizyon kazandıracaktır. Bu istenen bu durumdur. Ülkemizin nitelikli ara eleman sorunu var. Bu sorunu gidermek için bazı kurumların kısa süreli meslek edindirme kursları düzenlediğini görüyoruz. Halbuki, meslek yüksek okullarımızda verilen eğitimin kalitesini daha da iyileştirerek bu beklentileri rahatlıkla karşılayabiliriz. Benim şahsi düşüncem bu okullarımıza çok daha özel bir önemin verilmesidir. Verdiğimizin karşılığını da fazlasıyla alacağımıza inanıyorum.

BUGÜNE KADAR KİMSENİN GÜVENİNİ BOŞA ÇIKARMADIM 
Genç öğretim üyelerinden size yoğun bir ilgi ve destek var. Bu nedeni nedir? 

AYDIN: Aslında bu ilgiyi tecrübeli hocalarımızdan da görüyoruz. Sağolsunlar. Bu birikim. Bu ilgi bir günde oluşmaz. Uzun bir süredir birbirimizi tanıyoruz ve çok şeyler paylaştık. Bizler projelerimizle geliyoruz. Projelerimiz onları heyecanlandırıyor. Yurtdışı Araştırma Projesi desteği (3-6 ay), Yayın Destek Ofisi, sempozyum ve benzeri etkinliklere katılım için daha çok destek, Etkinlik Düzenleme Ofisi ve benzeri birçok projemiz var. Bunları web sayfamdan ve seçim bildirgesiyle kendileri ile paylaştım. Bize inanıyor ve güveniyorlar. Bu zamana kadar kimsenin güvenini boşa çıkarmadım. Ben de üniversitemi çok seviyor ve gençlere güveniyorum. Daima motive eden, teşvik eden, geliştiren ve ödüllendiren bir yönetim anlayışımız var. Kapımız ve gönlümüz herkese açık olacak. İmajı iyileşmiş, marka değeri artmış bir KTÜ’lü olmanın ayrıcalığını hep birlikte yaşayacağız. 

TIP’TAN ADAYLIĞIMA KARŞI BÜYÜK İLGİ VAR 
KTÜ Tıp fakültesi ve farabi hastanesi seçimlerde belirleyici, oradan desteğiniz nasıl? 

AYDIN: Teknik bir üniversitede Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Eczacılık Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin varlığını KTÜ adına bir ayrıcalık olarak görüyorum. Birlikte çok güzel işlere imza atabiliriz. Bunun güzel örnekleri var. Sağlık, mühendisliği uygulamayla buluşturduğumuz önemli bir alan. Yeni cihazlar, yeni tanı ve tedavi yöntemlerini birlikte geliştirerek fark yaratabiliriz. Her fakültede olduğu gibi Tıp Fakültesi’nde de adaylığıma karşı iyi bir ilgi var. Ziyaret ettiğimde hekim öğretim üyelerimizin hem iyi öğrenci ve asistan yetiştirmek hem de canhıraş bir şekilde iyi sağlık hizmeti verme konusunda gayret içinde olduğunu gördüm. Bazılarının kendilerinden olmayan bir Rektörün yönetiminde kendilerine yeterli ilginin gösterilip gösterilmeyeceği konusunda tereddüt içinde olduklarını hissettim. Emin olsunlar ki, KTÜ tarihinde huzurun en üst seviyede olduğu dönemi yaşayacaklar. Emeklerinin karşılığını fazlasıyla alacaklar. İyi hizmet vermenin gururu ve onuru motivasyonlarını daha da artıracak. Birlikte yöneteceğiz.