2. yarının başında takımda 2 değişiklik yapıldı. Burada Colman ve Emre’nin oyundan alınıp, yerlerine Henrique ve Janko’nun alınması gayet yerindeydi. Çünkü ilk yarıyı mağlup kapatan bir Trabzonspor’un, ikinci yarı hücum ağırlıklı oynaması için böyle bir değişiklik yapılması gerekiyordu. En önemli şey, 2. yarının hemen başında golü bulmasıydı Trabzonspor’un... Böylece Trabzonspor’un direnci artarken, aksine Kayserispor’un direnci de kırılmaya başladı. Ama 60 ile 85. dakikalar arasında Kayserispor’un hücumu düşünmesi ve oyunun kontrolünü ele alması nedeniyle, Hami Hoca’nın da zaman kaybetmeden oyuna müdahale etmesi elzemdi. Çünkü, hücum ağırlıklı oynadın ve golü attın. Artık öndesin ve rakip üstüne geliyor. O zaman çift forvet oynamaya devam etmeyeceksin. İlerideki Henrique’yi ortaya alıp, Kayserispor’un çoğalmasını engelleyeceksin. Kayserispor’un beceriksizliği mi desek veya Onur’un kurtarışları mı desek, skor Allah’tan bizim lehimize bitti. Her maç zaten Onur diyoruz... Bu maçta kaderin yine olumlu yönde tezahür ettiğini söyleyebiliriz. Alınan 3 puan çok çok önemli ve bir o kadar da sevindirici ayrıca futbol olarak 10 dakikalık resital ve gelen goller gelecek için umut vericiydi. Fakat eksik rakibi karşısında kalesinde çok fazla pozisyon veren bir Trabzonspor vardı. Bu da gelecek için oldukça düşündürücüydü...