ABD VE VENEZUELA ARASINDA SAVAŞ GERGİNLİĞİ
Washington ile Caracas arasındaki diplomatik kriz, son haftalarda askeri boyuta taşınarak tehlikeli bir şekilde tırmanıyor. ABD’nin Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu terör örgütü lideri ilan edip başına 50 milyon dolar ödül koyması, bölgede büyük bir kırılma yarattı. Bu kararın ardından iki ülke arasındaki tansiyon her gün biraz daha artarken, son gelişme krizin savaş eşiğine geldiğini gösteriyor.
VENEZUELA F-16'LARI HAVALANDIRDI
Venezuela ordusu, ABD’nin olası bir askeri müdahalesine karşı hazırlık amacıyla F-16 savaş uçaklarını gökyüzüne kaldırdı. Yapılan tatbikatta, ülkenin savunma kapasitesinin test edildiği ve işgal senaryolarına karşı hazır olunduğu bildirildi. Caracas yönetimi, ABD’nin son hamlelerinin “savaş provası” niteliği taşıdığını savunuyor.
ABD’nin Maduro'ya yönelik suçlamaları ve ödül kararı sonrası başlayan askeri hareketlilik, Latin Amerika’da geniş yankı buldu. F-16 tatbikatı, Venezuela’nın dış tehditlere karşı hazır olduğuna yönelik bir güç mesajı olarak değerlendiriliyor.
ABD’DEN SERT HAMLE: MADURO TERÖRİST İLAN EDİLDİ
Gerilimi tırmandıran kritik gelişme, ABD hükümetinin Maduro’yu “terör örgütü lideri” kategorisine alması oldu. Bu kapsamda Maduro’nun başına 50 milyon dolar ödül konuldu. Beyaz Saray Sözcüsü’nün “Maduro rejimini gayri meşru görüyoruz.” açıklaması da diplomatik bağların tamamen kopma noktasına geldiğini ortaya koydu.
ABD, Cartel de los Soles adlı grubun da yabancı terör örgütü (FTO) olarak tanınacağını duyurarak Venezuela’ya yönelik baskıyı daha da artırdı.
USS GERALD R. FORD BÖLGEDE
ABD yönetimi, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Latin Amerika kıyılarına USS Gerald R. Ford uçak gemisi ve saldırı grubunu gönderdi. Dünyanın en büyük savaş gemisinin bölgeye konuşlandırılması uluslararası kamuoyunda büyük endişe yaratırken, Venezuela yönetimi bunun “olası işgal hazırlığı” olduğu görüşünde.
ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri, daha önce bölgede “rejim değişikliği dahil tüm senaryolara hazır olduklarını” ifade etmişti. ABD’nin deniz gücünü bölgeye yönlendirmesi ise Karakas’ın uzun süredir dile getirdiği “askeri tehdit” iddialarını güçlendirdi.
MADURO’DAN MİLİS SEFERBERLİĞİ
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD’nin askeri baskısına karşı ülkede 4,5 milyon milis gücünü seferber ettiklerini açıklamıştı. Maduro, “Her türlü saldırıyı püskürtmeye hazırız.” diyerek ülkenin savunma pozisyonunda olduğunu vurguladı.
Caracas yönetimi, ABD’nin denizaltı ve savaş gemileriyle Venezuela açıklarında bazı tekneleri vurmasını “uluslararası hukuka aykırı saldırı” olarak değerlendirerek tepki göstermişti.
TRUMP DÖNEMİ KARARLARI GERİLİMİ ZİRVEYE TAŞIDI
ABD Başkanı Donald Trump’ın daha önce Latin Amerika merkezli kartellerle mücadele gerekçesiyle ordunun geniş yetkilerle kullanılmasını öngören kararnamesi de mevcut kriz ortamının zeminini oluşturmuştu. Washington yönetiminin bölgedeki askeri varlığını artırması, Venezuela’yı sürekli teyakkuz halinde tutuyor.
Uzmanlar, iki ülke arasındaki gerilimin hızla askeri boyuta taşınmasının tehlikeli olduğunu ve bölgeyi büyük bir çatışmaya sürükleme riski taşıdığını belirtiyor.
SAVAŞ İHTİMALİ KONUŞULUYOR
Hem ABD’nin askeri konuşlanması hem de Venezuela’nın tatbikatlarla verdiği cevap, uluslararası arenada “çatışma riski” tartışmalarını gündeme getirdi. Venezuela’nın F-16’larla verdiği son gözdağı, krizin artık sözlü açıklamaların ötesine geçtiğini gösteriyor.
Washington’un Maduro yönetimini “meşru hükümet” olarak tanımaması ve askeri tehdit içeren hamleleri, Latin Amerika’da yeni bir jeopolitik sarsıntıya yol açabilir.