ABD TASARISI BMGK’DA KABUL EDİLDİ
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Gazze’de geçiş yönetimini kapsayan ve Uluslararası İstikrar Gücü’nün sahaya konuşlandırılmasını öngören ABD planını kabul etti. 13 ülkenin “evet” oyu verdiği tasarıya Rusya ve Çin çekimser kaldı. Konseyin aldığı karar uyarınca Barış Kurulu ile Uluslararası İstikrar Gücü’nün yetkisi 31 Aralık 2027’ye kadar sürecek ve gerektiğinde yeni bir kararla uzatılabilecek. Bu sonuç, Gazze’nin geleceğine yönelik uluslararası müdahalenin kapsamını belirleyen en önemli adımlardan biri olarak değerlendiriliyor.

ABD TEMSİLCİSİ PLANIN ARKA PLANINI ANLATTI
Oylama öncesi konuşma yapan ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, tasarının Gazze’de çatışmaları sona erdirmek ve sürdürülebilir barışa ulaşmak için kritik bir dönemeç olduğunu ifade etti. Waltz, planın ABD Başkanı Donald Trump’ın 20 maddelik Gazze barış programına dayandığını ve Katar, Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan, BAE, Pakistan ve Endonezya gibi ülkelerin desteğini aldığını hatırlattı. Waltz, Arap ve Müslüman ülkelerin kabul ettiği bu plana kimsenin karşı çıkmaması gerektiğini söyleyerek tüm üyeleri “evet” oyu vermeye çağırdı.
RUSYA VE ÇİN’DEN BELİRSİZLİK ELEŞTİRİSİ
Tasarıya çekimser oy veren Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, karar metninin kritik hukuki unsurları göz ardı ettiğini savundu. Nebenzia, Gazze’nin Filistin Yönetimi’ne devrine ilişkin net bir takvim bulunmadığını, Barış Kurulu ile Uluslararası İstikrar Gücü’nün özerk hareket etmesinin Filistinlilerin iradesini zayıflatacağını belirtti. Çin’in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong ise kararın birçok açıdan eksik ve belirsiz olduğunu söyledi. Cong, Filistin’in taslakta neredeyse görünmez olduğunu, egemenlik ve mülkiyet haklarının yeterince yansıtılmadığını dile getirdi.
HAMAS KARARA SERT TEPKİ GÖSTERDİ
Kararın kabul edilmesinin ardından Hamas’tan sert bir açıklama geldi. Hareket, BMGK’nın aldığı kararın Gazze’ye uluslararası vesayet dayattığını savundu. Hamas, uluslararası gücün sahaya inmesinin tarafsızlığı ortadan kaldıracağını ve İsrail lehine bir güç dengesine yol açacağını belirtti. Açıklamada Hamas’ın silah bırakmayı reddettiği, İsrail’e karşı direnişin meşru olduğu vurgulandı. Bu tepkiler, kararın sahadaki karşılığının tartışmalı olacağını gösteriyor.
TRUMP: KARAR BARIŞ KONSEYİ’Nİ RESMEN ONAYLADI
ABD Başkanı Donald Trump da yaptığı açıklamada, alınan kararın kendi liderliğinde kurulacak Barış Konseyi’nin resmi olarak onaylandığını söyledi. Konseyin üyelerinin önümüzdeki haftalarda duyurulacağını belirten Trump, süreci destekleyen Türkiye, Katar, Mısır, BAE, Suudi Arabistan, Endonezya ve Ürdün’e teşekkür etti. Bu açıklama, ABD’nin Gazze için planladığı siyasi ve güvenlik mimarisinin küresel destekle ilerleyeceği mesajını verdi.
BM GENEL SEKRETERİ KARARDAN MEMNUN
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres adına yapılan açıklamada ise kararın ateşkesin pekiştirilmesi açısından önemli bir adım olduğu belirtildi. Genel Sekreter, tüm taraflara karara uyma çağrısında bulunarak insani yardımın kesintisiz ulaşmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.
ULUSLARARASI İSTİKRAR GÜCÜ’NÜN GÖREV TANIMI BELİRLENDİ
Kabul edilen tasarı, Gazze’de faaliyet gösterecek Uluslararası İstikrar Gücü’nün yetkilerini detaylandırıyor. Buna göre ISF; sınır güvenliğini sağlamak, Gazze’de güvenlik ortamını istikrara kavuşturmak, silahsızlandırmayı denetlemek, sivilleri korumak, insani operasyonlara destek vermek ve oluşacak yeni Filistin polis gücünü desteklemekle görevlendirilecek. Gücün, ABD, İsrail ve garantör ülkelerin belirlediği standartlara uygun şekilde çalışacağı, görevi tamamlandığında bölgeden aşamalı olarak çekileceği ifade edildi.
YENİ YÖNETİM MODELLERİ VE YENİDEN İNŞA SÜRECİ
Karar metninde Gazze’de savaş sonrası yeniden yapılanmanın Barış Kurulu çatısı altında yürütüleceği, Filistin Yönetimi’nin reform programının uygulanmasının sürecin temelini oluşturacağı belirtildi. Gazze’nin yeniden inşası belirli bir aşamaya geldiğinde Filistin’in kendi kaderini tayin hakkına yönelik kapsamlı bir yolun açılabileceği değerlendiriliyor. Bölgenin yeniden ayağa kaldırılmasında Dünya Bankası ve uluslararası finans kuruluşlarının da aktif rol alması öngörülüyor.




