AFET YÖNETİMİNDE ORTAK AKLIN ÖNEMİ VURGULANDI
Trabzon’da Karadeniz Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Afet Bilinci 100 Yıllık Deneyim ve Geleceğe Bakış Sempozyumu, üç gün süren yoğun programın ardından tamamlandı. KTÜ Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşen sempozyum, afet yönetimini farklı disiplinlerin katkılarıyla bütüncül bir yapıda ele alan önemli bir platforma dönüştü. KTÜ Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arzu Fırat Ersoy, kapanış konuşmasında sempozyumun ülke genelinde çok bileşenli afet bilinci çalışmalarına örnek teşkil ettiğini ifade etti.
Ersoy, düzenlenen 10 tematik oturumla afet yönetiminin ulusal boyutta ve disiplinler arası bir bakış açısıyla değerlendirilmesine imkân tanındığını vurguladı. Üç gün boyunca mühendislikten sosyal bilimlere, sağlıktan iletişime kadar geniş bir çerçevede yapılan sunumlar, afet yönetiminin teknik olduğu kadar toplumsal bir sorumluluk da barındırdığını ortaya koydu.
TÜRKİYE'NİN AFET TECRÜBESİ BİLİMSEL YAKLAŞIMLA MASAYA YATIRILDI
Prof. Dr. Ersoy konuşmasında Türkiye’nin depremler, seller, heyelanlar ve yangınlar gibi çok sayıda yıkıcı doğa olayıyla karşı karşıya kaldığını hatırlattı. Bu süreçte elde edilen deneyimlerin, bilimsel çalışmalar ve hukuki düzenlemelerle birlikte afet bilincini geliştirdiğini belirtti. Ancak her afetin yeni bir hazırlık sürecinin gerekliliğini hatırlattığını söyleyen Ersoy, afet yönetiminin yalnızca teknik bir alan değil; kültürel, toplumsal ve kurumsal boyutları olan bir yapı olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin afet geçmişinin sunduğu veri birikimi, sempozyumda farklı disiplinlerin katkısıyla sentezlendi. Bu durum, afet bilincinin toplum genelinde güçlendirilmesi için bilimsel bilgi ile teknolojik kapasitenin birlikte ele alınması gerektiğini bir kez daha gösterdi.
ÇOK BİLEŞENLİ YAPI: BİLİM, TEKNOLOJİ VE KURUMLARIN İŞBİRLİĞİ
Ersoy, afet bilincinin mühendislikten hukuka, sağlıktan iletişime, jeolojiden şehir planlamaya kadar birçok alanın eş zamanlı katkısıyla anlam kazandığını ifade etti. Afetlerin etkili bir şekilde yönetilebilmesi için kurumlar arası koordinasyonun güçlendirilmesi, sağlık sistemlerinin dayanıklılığının artırılması, hukuki süreçlerin netleştirilmesi ve toplumsal farkındalığın yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı.
Bu çok katmanlı yaklaşımın, afet yönetimini sürdürülebilir kılan temel unsurlardan biri olduğunun altını çizen Ersoy, sempozyumun da bu anlayışla şekillendiğini söyledi. Üç gün boyunca yapılan sunumlar, panel tartışmaları ve akademik değerlendirmeler, afet bilincinin geleceğe dönük yol haritasının oluşturulmasına katkı sağladı.
SEMPOZYUM GELECEK ÇALIŞMALAR İÇİN YOL GÖSTERİCİ OLDU
Kapanış programında konuşan Ersoy, sempozyuma destek veren tüm kurum ve akademisyenlere teşekkür etti. Gerçekleştirilen oturumların, sadece akademik bir etkinlik olmanın ötesine geçerek afetlere hazırlık konusunda uzun vadeli stratejilere ışık tuttuğunu belirtti.
Katılımcıların sunduğu bilimsel veriler ve saha tecrübeleri, afet yönetiminin geleceğine yönelik önerilerin şekillenmesine zemin hazırladı. Sempozyumun çok disiplinli yapısı, üniversiteler, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları arasında kurulacak yeni işbirliklerinin de önünü açtı.
KTÜ’de gerçekleştirilen bu buluşma, afet bilincinin toplumun tüm kesimleri tarafından benimsenmesi ve sürdürülebilir hale gelmesi adına önemli bir kilometre taşı olarak değerlendirildi. Türkiye’nin afetlerle mücadelede edindiği yüz yıllık deneyimin geleceğe taşınması için yapılan bu bilimsel katkıların, önümüzdeki dönemde daha kapsamlı çalışmalara dönüşmesi bekleniyor.




