ASGARİ ÜCRETTE GÖZLER ARALIK AYINA ÇEVRİLDİ
Türkiye’de milyonlarca çalışanın yakından takip ettiği asgari ücret görüşmeleri için geri sayım başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, katıldığı bir etkinlikte 2025 yılı asgari ücret çalışmalarıyla ilgili önemli mesajlar verdi. Aralık ayının başında Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanacağını açıklayan Işıkhan, bu süreçte hem çalışan hem de işveren kesiminin beklentilerinin dikkate alınacağını vurguladı.
Komisyonun, önceki yıllarda olduğu gibi yine işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşacağı ve yeni yılda geçerli olacak asgari ücret seviyesinin bu toplantıların sonunda belirleneceği aktarıldı.
“OPTİMAL SEVİYE” VURGUSU GÜNDEM OLDU
Bakan Işıkhan’ın konuşmasında en çok dikkat çeken ifade “optimal seviye” oldu. Işıkhan, “Komisyondan hem çalışanlarımızın refahını koruyan hem de işverenlerimizin üretim ve istihdam gücünü gözeten optimal bir seviyenin ortaya çıkacağına inanıyorum” diyerek dengeli bir zam yaklaşımını işaret etti.
Bu açıklamanın ardından sosyal medyada “optimal seviye ne demek?” sorusu gündeme oturdu. Çalışanlar, ifadenin olası zam oranına nasıl yansıyacağını araştırmaya başladı. Ekonomi terminolojisinde optimal, “mümkün olan en iyi, en dengeli ve tüm tarafların lehine sonuç veren seviye” anlamını taşıyor.
ÇALIŞANLAR REFAH ARTIŞI BEKLİYOR
Türkiye’de enflasyonun etkileri nedeniyle alım gücü giderek düşerken, çalışan kesim yeni yıldan umutlu. Asgari ücretin, temel geçim koşullarını karşılayan bir düzeyde olması gerektiğini belirten çalışan temsilcileri, zam oranının gerçek hayat koşullarını yansıtmasını talep ediyor.
Özellikle gıda, barınma ve ulaşımda yaşanan fiyat artışları dikkate alındığında, komisyonun önünde zor bir denklemin bulunduğu ifade ediliyor. Çalışan tarafı, refah payının da dikkate alınmasını ve ücretlerin yıl boyunca enflasyon karşısında erimemesini istiyor.
İŞVERENLER ÜRETİM VE İSTİHDAM MALİYETLERİNE DİKKAT ÇEKİYOR
Öte yandan işverenler, ücretlerde yapılacak artışın işletmelerin maliyetlerine doğrudan etki ettiğini vurguluyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler, artacak işgücü maliyetlerinin istihdamı olumsuz etkileyebileceğini savunuyor. Bu noktada hükümetin destek mekanizmalarının devreye alınması gerektiği görüşü öne çıkıyor.
İşveren temsilcileri, dengeli bir artışın hem işletmelerin sürdürülebilirliği hem de istihdamın korunması için önemli olduğuna dikkat çekiyor.
KOMİSYON SÜRECİNDE ORTAK AKIL VURGUSU
Asgari ücretin çalışma hayatında en temel ücret göstergesi olduğunu belirten Bakan Işıkhan, komisyon sürecinin adil ve şeffaf bir şekilde yürütüleceğini söyledi. Bu yılda temel önceliğin sosyal diyalog içinde ortak akıl oluşturmak olduğunu ifade eden Işıkhan, “Tarafların karşılıklı anlayış içinde uzlaşmaya varması en büyük hedefimizdir” dedi.
Komisyon toplantılarının aralık ayı boyunca sürmesi, yeni asgari ücretin ise yıl bitmeden açıklanması bekleniyor.
BEKLENTİLER ARTIYOR, BELİRSİZLİK SÜRÜYOR
Her yıl olduğu gibi bu yıl da milyonlarca çalışan, yapılacak zammın ne kadar olacağına dair beklenti içinde. Ekonomi çevreleri, enflasyon verileri ve piyasa koşulları ışığında farklı senaryolar öne sürse de kesin sonuç komisyonun kararından sonra netleşecek.
Bakan Işıkhan’ın “optimal seviye” çıkışı, zam oranının aşırı yüksek ya da düşük olmayacağı, dengeli bir noktada belirleneceği yorumlarını beraberinde getirdi. Yeni ücretin hem çalışma barışını koruması hem de üretim gücünü desteklemesi hedefleniyor.