İNSAN, HUZURU İBADETLE ELDE EDER
Muhterem Müslümanlar!
Kâinattaki her varlık belirli bir amaç için yaratılmıştır. Aklı ve iradesiyle diğer varlıklardan üstün kılınan insan da yüce bir gaye üzere dünyaya gönderilmiştir. Cenâb-ı Hak bu gerçeği, “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder?”1 ayetiyle bizlere bildirmiştir.

Aziz Müminler!
İbadet; samimi bir niyetle İslâm’ın emir ve yasaklarına uymaktır, Rabbimizin sayısız nimetlerine şükretmektir. İbadet, imanın hayata yansımasıdır; insanı kötülüklerden alıkoyan bir kalkan, huzur ve mutluluğa ulaştıran bir rehberdir.
Kıymetli Müslümanlar!
İbadetler sadece bireye değil, topluma da iyilik ve hayır getirir. Namaz, kişiyi hayâsızlıktan ve günahtan korur. Ancak namaz kıldığı hâlde Allah’ın emirlerini çiğneyen, ailesine ve çevresine eziyet etmeye devam eden kimse, namazını gözden geçirmelidir.
Zekât, paylaşmayı; ihtiyaç sahiplerine destek olmayı; cimriliği ve tembelliği terk etmeyi öğretir. Müslüman, bencillik, cimrilik, hırs, haset, israf ve kibir gibi kötü huylardan uzaklaşmadıkça zekâtın ruhunu tam manasıyla kavrayamaz.
Hac, Allah katında insanların eşitliğini, tevhid ve vahdeti, hikmet ve marifeti; mahşeri ve hesabı hatırlatır. Oruç ise takvayı ve sabrı öğretir. Ancak yalan, gıybet, dedikodu, kul hakkı ve kamu hakkı yemeyi bırakmayan kimse için hadiste işaret edildiği üzere, oruç sadece açlık ve susuzluktan ibaret kalır.
Değerli Müminler!
İbadet yalnızca belli zaman ve mekânlarla sınırlı değildir. Aramızda sevgi, merhamet, saygı ve şefkati yaymak; iyiliğin egemen olması için çalışmak da bir ibadettir. Aile bireylerine karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek, yetim ve muhtaçları sevindirmek ibadettir.
Helalinden kazanmak ve helal yollarda harcamak, çalışmak ve üretmek; vatanımıza, milletimize ve insanlığa faydalı olmak da ibadet kapsamında değerlendirilir. Hatta yoldaki küçük bir engeli kaldırmak bile ibadet hükmündedir.
Aziz Kardeşlerim!
Müslüman için ibadetsiz bir hayat düşünülemez. “Kulluğunuz ve niyazınız olmasa Allah size ne diye değer versin!” buyuran Rabbimize ibadet etmek, O’nun rızasını ve sevgisini kazanmak en büyük kazançtır.
Resûl-i Ekrem (s.a.s), “Allah katında amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı olanıdır” buyurmuştur. Ömür sermayemizi ibadet ve salih amellerle değerlendirmek, karşılığında ahiret yurdunu kazanmak ne büyük bir nimettir. Çocuklarımıza güler yüz ve tatlı dille ibadet alışkanlığı kazandırmak ise onlara bırakabileceğimiz en değerli miraslardan biridir.
Hutbemizi Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) şu duasıyla bitirelim.
“Allah’ım! Seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzelce ibadet etmek için bana yardım et!”




