Teknik Çalışma Sonuç Verdi
AK Parti ile MHP, depremlerde yıkılan binalardan ve meydana gelen can kayıplarından sorumlu olanların ceza infazında erken tahliye imkânı sağlayan düzenlemeden yararlanmaması için teknik bir çalışma başlattı. Yapılan değerlendirmelerde, bu suçların toplumsal etkisi ve mağduriyet boyutu dikkate alındı.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ile MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay’ın öncülük ettiği çalışma kapsamında, depremlerde kusuru bulunan kişilerin “Kovid-19 düzenlemesi” olarak da bilinen erken tahliye hükmünün dışında tutulması hedeflendi.
11. Yargı Paketi Genel Kurul Gündeminde
Çalışmaların tamamlanmasının ardından, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşmelerine başlanan 11. Yargı Paketi kapsamında önemli bir adım atıldı. Paketin 27. maddesinde yer alan erken tahliyeye ilişkin düzenleme için Genel Kurul’a önerge sunuldu.
Verilen önergeyle, depremler sonucu yıkılan binalardan ve meydana gelen ölümlerden sorumlu olanların af kapsamına alınmaması açık şekilde düzenlendi.
Önerge Kabul Edildi
Genel Kurul’da yapılan görüşmelerin ardından söz konusu önerge kabul edildi. Böylece, deprem felaketlerinde ihmali ya da kusuru bulunan sanıklar ve hükümlüler erken tahliye düzenlemesinden yararlanamayacak.
Bu karar, kamuoyunda özellikle deprem mağdurları ve hayatını kaybedenlerin yakınları tarafından yakından takip ediliyordu.
Kapsam Dışı Tutulan Suçlar Netleşti
Kabul edilen düzenleme ile birlikte erken tahliye kapsamı dışında bırakılan suçlar da yeniden netleşti. Buna göre;
Terör ve örgütlü suçlar,
Alt soy ve üst soya, kardeşe, eşe, boşanılan eşe, kadına ve çocuklara karşı kasten öldürme,
Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak kişilere yönelik kasten öldürme,
Cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı suçları,
Depremlerde yıkılan binalardan ve meydana gelen ölümlerden sorumlu olanlar
erken tahliye düzenlemesinden yararlanamayacak.
Düzenleme Kamu Vicdanını Gözetiyor
Yetkililer, yapılan değişikliğin kamu vicdanını korumayı ve deprem gibi büyük felaketlerde sorumluluğu bulunan kişilerin cezasızlık algısından faydalanmasının önüne geçmeyi amaçladığını vurguluyor.
