AKYÜREK TUTUKLANDI, CERRAH'I SUÇLADI
Hrant Dink suikastı soruşturması kapsamında 26 Şubat tarihinde Ankara'da gözaltına alınan EGM eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek çıkarıldığı mahkeme tarafından 27 Şubat'ta tutuklandı. Akyürek, soruşturma savcısı Gökalp Kökçü'ye yaklaşık 4 saat ifade verdi. Savcı, Akyürek'e önce Erhan Tuncel'den elde edilen 'Yasin Hayal tarafından Dink'in ne pahasına olursa olsun öldürüleceği' şeklindeki istihbarat raporunu gönderdiğini belirtti. Ardından da cinayete ilişkin bazı bilgileri ise gizlediğini öne sürdü. Özellikle savcı, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah'ın ifadesinde yer alan kendisine cinayetle ilgili herhangi bir bilgi verilmediği yönündeki iddiaları Akyürek'e sordu. Akyürek, Cerrah'ın açıklamalarını kesin bir dille yalanladı. Emniyet müdürü olarak üzerine düşen görevi yaptığını belirterek, Cerrah'ın kendi personelinin cinayet öncesi ile ilgili tüm bilgilere sahip olduğunu söyledi. Akyürek, cinayeti önleyemeyen Cerrah'ın kendini kurtarmak için asılsız isnatlarda bulunduğunu savundu.
CERRAH VE AKYÜREK ARASINDA GEÇTİĞİ İDDİA EDİLEN KONUŞMALAR
Zaman Gazetesi Güvenlik Muhabiri Bayram Kaya tarafından kaleme alınan "21 Numaralı Suikast yolcusu Kördüğüm" isimli kitapta, Dink cinayeti sonrasında Cerrah ve Akyürek arasında geçtiği iddia edilen bazı telefon görüşmelerinin ayrıntıları yer alıyor. Elde resmi verilere göre, Erhan Tuncel'in emniyet adına çalışan bir muhbir olduğunu itiraf etmesi üzerine Cerrah, ilk olarak istihbarat başkanı Akyürek'i arıyor. Cerrah, Trabzon istihbarat şubesi tarafından Erhan Tuncel'den elde edilen ve İstanbul'a da gönderilen Dink'e suikast düzenleneceği yönündeki F4 raporunun acilen kayıtlardan imha edilmesi talebinde bulunuyor. Bu konuda da dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ile de görüştüğü bilgisini Akyürek ile paylaşıyor. Ancak Akyürek, söz konusu bilgilerin elektronik sistemde kayıtlı olduğunu, onlarca personelin de konuya vakıf olduğunu, zaten kayıtlarının silinmesine de bir gerek olmadığının altını çiziyor. Fakat Cerrah, Akyürek'e "Sen istihbarat başkanısın. İstediğinde yapabilirsin. Bu konuda bize zorluk çıkarma. Aksi durumda İstanbul'a gelir kendi pisliğini kendin temizlersin. Ya dediğimi yaparsın ya da sonucuna katlanırsın" şeklinde tehditler savuruyor.
AKYÜREK LOG KAYITLARINI SİLMEDİ
Ancak Akyürek, Cerrah'ın log kayıtlarını silme fikrine sıcak bakmıyor. Bu kapsamda da Cerrah'a şu karşılığı veriyor. "Abi ben kesinlikle kayıtların silinmesine karşıyım. Böyle bir işlemin yapılması bütün personelleri zan altında bırakır. Böyle bir işlemin zaten ne hukuki ne de insani yanı var. Tuncel'de elde ettiğimiz bütün bilgileri ben Trabzon emniyet müdürü iken hem İstanbul'a hem de merkez daire başkanlığına ilettim. Tuncel, Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın talebi ile YİE'likten çıkarılmıştır. Cinayetle ilgili kimin ne suçu varsa hesap vermeli. Bu isterse ben olayım isterse sen isterse de YİE'likten çıkarılan Erhan fark etmez." Cerrah, bu görüşmeden çok hoşnut olmuyor. Bu görüşmenin ardından da Cerrah, Akyürek'i 'cinayetin çözümü noktasında yeterli derecede yardımcı olmuyor' iddiasıyla dönemin İçişleri Bakanı'na ve Emniyet Genel Müdür vekiline şikâyet ediyor. Genel Müdür vekili de Akyürek'i çağırarak Cerrah'a ve İstanbul emniyetine yardımcı olması yönünde uyarılarda bulunuyor.
AKYÜREK'İN GÖRÜŞMESİ KAYIT ALTINA ALINDI
Görüşmeden bir gün sonra da Genel Müdürün talimatıyla İstanbul'a gönderiliyor. Cerrah, Akyürek'i İstanbul'da dönemin İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in makamında karşılıyor. İddialara göre, odaya önceden özel bir kamera yerleştiriliyor. Söz konusu bir saatlik görüşme de kayıt altına alınıyor. Akyürek, burada pek fazla konuşmadığından, görüşme kamuoyuna "Sessiz kaldı" diyerek servis ediliyor.