AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suriye politikası ve terör örgütü SDG’ye ilişkin açıklamalarına sert eleştiriler yöneltti. Ensarioğlu, Türkiye’nin yönetim sisteminde nihai iradenin Cumhurbaşkanı’na ait olduğunu vurgulayarak, bu iradeye aykırı tutum sergileyen kişilerin görevlerini bırakması ya da görevden alınması gerektiğini ifade etti.

Rudaw TV’de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ensarioğlu, hem dış politika hem de iç siyasette dikkat çeken mesajlar verdi. Açıklamalarında, Türkiye’nin hassas bir dönemden geçtiğine işaret eden Ensarioğlu, siyasi aktörlerin söylemlerinde bu hassasiyeti gözetmesi gerektiğini dile getirdi.

Yılın Son Seçim Anketinde Kararsızlar Zirvede
Yılın Son Seçim Anketinde Kararsızlar Zirvede
İçeriği Görüntüle

CUMHURBAŞKANI İRADESİ VURGUSU

Ensarioğlu, Türkiye’nin başkanlık sistemiyle yönetildiğini hatırlatarak, dış politika başta olmak üzere devletin temel meselelerinde belirleyici iradenin Cumhurbaşkanı’na ait olduğunu söyledi. Bu çerçevede yaptığı değerlendirmede, “Bizim sistemimizde politika belirleyen irade Cumhurbaşkanı’nın iradesidir. Cumhurbaşkanı’nın iradesine aykırı tavır gösteren kişi ya görevi bırakır ya da görevden alınır” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin ulusal güvenliği, Suriye politikası ve terörle mücadele gibi konuların kişisel yorumlara açık alanlar olmadığını belirten Ensarioğlu, bu tür meselelerde ortak ve net bir devlet duruşunun sergilenmesi gerektiğini vurguladı.

SURİYE POLİTİKASI VE SDG AÇIKLAMALARI

Ensarioğlu, Hakan Fidan’ın SDG ve Suriye politikasına dair açıklamalarının bazı yönleriyle eleştirilebileceğini ifade etti. Kendi kişisel görüşünü paylaştığını özellikle belirten Ensarioğlu, söz konusu açıklamaların dönemin ruhunu tam olarak yansıtmadığını savundu.

Türkiye’nin Suriye politikasında nihai karar mercii olarak Cumhurbaşkanı’nı işaret eden Ensarioğlu, “Türkiye’nin böylesine önemli meselelerinde, sıfatı ne olursa olsun, Cumhurbaşkanı’nın iradesinin üzerinde bir irade olamaz” dedi. Bu yaklaşımın, devlet geleneği ve mevcut yönetim sistemi açısından temel bir ilke olduğunu dile getirdi.

DEVLET POLİTİKASINDA TEK SESLİLİK MESAJI

Ensarioğlu’nun açıklamalarında öne çıkan başlıklardan biri de devlet politikalarında tek seslilik vurgusu oldu. Türkiye’nin dış politikada karşı karşıya olduğu riskler ve bölgesel gelişmeler dikkate alındığında, farklı tonlarda açıklamaların kafa karışıklığına yol açabileceğini ifade etti.

Bu nedenle, özellikle Suriye ve terörle mücadele gibi stratejik alanlarda açıklamaların dikkatle yapılması gerektiğini belirten Ensarioğlu, nihai politikanın Cumhurbaşkanı tarafından belirlendiğini ve tüm devlet kurumlarının bu çerçevede hareket etmesi gerektiğini söyledi.

DEM PARTİ’NİN MİTİNGİNE ZAMANLAMA ELEŞTİRİSİ

Programda iç siyasete ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Ensarioğlu, DEM Parti’nin 4 Ocak’ta yapmayı planladığı mitingin zamanlamasını doğru bulmadığını açıkladı. Her siyasi partinin faaliyetlerinde özgür olduğunu kabul ettiğini belirten Ensarioğlu, buna rağmen mevcut sürecin hassasiyetine dikkat çekti.

Ensarioğlu, “Bu kadar önemli bir merhale kat edilmişken, ortamı gerecek ve hassasiyet yaratacak adımlardan kaçınılmalıdır” dedi. Özellikle toplumda karşıt milliyetçilikleri tetikleyebilecek ve süreci sabote edebilecek eylemlerin, Türkiye’ye fayda sağlamayacağını ifade etti.

SÜRECİN HASSASİYETİNE DİKKAT ÇAĞRISI

Açıklamalarında sağduyu çağrısı yapan Ensarioğlu, Türkiye’nin hem iç hem de dış politikada kritik bir dönemden geçtiğini vurguladı. Bu süreçte atılacak her adımın ve yapılacak her açıklamanın sonuçlarının iyi hesaplanması gerektiğini dile getirdi.

Ensarioğlu, kişisel kanaatini ortaya koyarak, söz konusu mitingin zamanlamasının uygun olmadığını düşündüğünü belirtti. Süreci zedeleyebilecek, toplumsal gerilimi artırabilecek girişimlerden kaçınılmasının Türkiye’nin ortak menfaatine olduğunu sözlerine ekledi.