Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Recep Tayyip Erdoğan’ın, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve ABD Başkanı Donald Trump’ın daveti üzerine “Barış için Şarm El-Şeyh Zirvesi”ne katılacağını açıkladı. Açıklamaya göre, zirve gazze ateşkes mutabakatı ekseninde toplanacak ve Erdoğan, görüşmelerde hem konuşmacı olacak hem de liderlerle ikili temaslar kuracak.
İletişim Başkanı Burhanettin Duran’ın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Erdoğan’ın 13 Ekim 2025 tarihinde Şarm El-Şeyh’e gideceği ve zirvede hitapta bulunmasının planlandığı bildirildi.

Zirvede Hangi Konular Ele Alınacak?
Zirvenin ana gündemi, Gazze’de sağlanan ateşkesi kalıcı hale getirmek, insani yardımların koordinasyonu, bölgenin yeniden inşası ve çatışmaların yeniden başlamasını önlemek olacak. Katılımcı liderlerin, ayrıca bölgesel güvenlik, mülteci akını, diplomatik çözümler ve uluslararası destek modelleri üzerine görüş alışverişinde bulunması bekleniyor.
Mısır yönetiminin yaptığı açıklamada, zirveye ABD Başkanı Donald Trump dahil olmak üzere 20’den fazla devlet liderinin katılacağı belirtildi.
Erdoğan’ın Temasları ve Konuşması
Resmi açıklamalarda Erdoğan’ın zirvede bir konuşma yapması planlandığı vurgulandı. Ayrıca zirve süresince katılımcı ülkelerin liderleriyle ikili görüşmeler yapacağı kaydedildi.
Bu zirve, Türkiye açısından diplomatik bakımdan önemli bir adım olarak görülüyor. Erdoğan’ın, Ortadoğu’daki ateşkes sürecine aktif katkı sunmayı amaçladığı değerlendirilirken, Türkiye’nin bölgedeki rolünü pekiştirmek yönünde güçlü bir mesaj olması bekleniyor.
Trump, Sisi ve Diğer Liderler Zirvede
ABD Başkanı Donald Trump, Gazze ateşkesi anlaşmasının ardından hem İsrail’e hem de Mısır’a bir ziyaret planlamıştı. Bu zirvenin, Trump’ın Orta Doğu ziyaretini liderler zirvesine dönüştürme niyetinin bir parçası olduğu belirtiliyor.
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi de ev sahibi devlet olarak ev sahipliği rolünü üstlenecek. Zirveye ayrıca Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası kurumların üst düzey temsilcileri de davet edildi.
Bölgesel Etki ve Türkiye’nin Rolü
Gazze sorunu, yalnızca İsrail ve Filistin arasında bir mesele değil, aynı zamanda bölgesel istikrar, insani krizin yönetimi ve diplomatik dengeler açısından geniş etkilere sahip bir mesele olarak görülüyor. Erdoğan’ın zirveye katılımı, Türkiye’nin hem arabuluculuk kapasitesini hem de bölgedeki diplomatik ağırlığını öne çıkarma arzusunu yansıtıyor.
Türkiye, önümüzdeki süreçte ateşkesin kalıcılığı, insani yardım rotalarının açılması, Gazze’nin altyapısal sorunlarının giderilmesi ve müzakerelerin yeniden başlaması gibi alanlarda aktif rol üstlenme beklentisiyle bu zirvenin stratejik bir platform olacağı yorumları yapılıyor.
Perspektif ve Beklentiler
Zirve, birkaç açıdan kritik görülüyor:
-
Ateşkesin sürdürülebilirliği: Geçici değil kalıcı barış temellerinin atılması, yeniden çatışma riskinin azaltılması.
-
İnsani destek ve yeniden yapılandırma: Gazze halkının yaşam koşullarının iyileştirilmesi, altyapı projelerinin devreye sokulması.
-
Diplomatik sinyaller: Katılımcı liderlerin açıklamaları ve ortak bildiri (varsa) mesajları, taraflara ve uluslararası aktörlere yön verecek.
-
Türkiye’nin liderlik rolü: Erdoğan’ın aktif katılımı, Türkiye’nin bölgesel aktör olarak pozisyonunu güçlendirebilir.




