HaberTS- Haber Servisi- Türkiye büyüyen ve gelişen bir devlet, bunu kabul ediyoruz; sağlık alanında çok iyi bir yapılanma yapıldı bunu da kabul ediyoruz ama Türkiye ekonomisi tam bir yıkım yaşıyor; bunu da kabul etmemiz gerekiyor. Biz dünya ülkeleri ile rekabete giren bir devlet yaratmaya çalışıyoruz; dünya üzerinde büyük ve yenilikçi hamleler de yapıyoruz ama kendi ülkemiz içinde hala ekonomimizi düzeltemedik. Son iktidar 18 yıldı bu ülkenin başında bir ülke yönetimi sergiliyor; bu iktidar ki 18 yıl bir devletin başında kaldığına göre halk tarafından başarılı kabul edilmiştir ama son olarak belediye seçiminde iktidar partisinin aldığı yenilgi onlar bir işaret olmalıdır. Halk fakirleşiyor ki bunu onlarda görmeli işte detaylar.
Döviz karşısında paramız küçülmeye devam ediyor
Türk parası zamanında dolar ve Euro karşısında değersiz değildi; evet yine onlar yüksekti ama 1 dolarla ancak 1,5 TL alabilirdiniz; bugün bir dolar neredeyse 7 TL bazına geldi. Euro’nun da eksiği yok fazlası var; son yaptığı hamle ile Euro 8,2 TL barajını da geçti; bu ülke ekonomisinin hiç de parlak günler yaşadığını göstermiyor. Türkiye bu ülkelerle rekabete girmek istiyorsa, öncelikle üretmeye başlamalı, dolarla aldığımız ve ya Avrupa’dan getirdiğimiz mallar hem onların para birimi ile geliyor yani 100 Euro ya aldığınız bir ürün kafadan ülkemize 820 TL olarak giriyor. Bu da ülkenin alım gücünü her geçen gün düşürmeye devam ettiriyor; Türkiye gelişiyor gelişiyor diyoruz ama son zamanda ekonomi de olan dengesizlik bu gelişimi durdurmuş bile ki ülke olarak pahalılıktan da bunu anlayabiliriz.
Ülke ekonomik kriz yaşar mı?
Bize en çok gelen sorulardan biri bu soru olarak öne çıkıyor; biz de onlara cevap olarak şu an ekonomik kriz de olduğumuzu söylüyoruz; yaşar mıyız? Diye değil yaşıyor muyuz iye sormalıyız. Ülkemiz dış borç içinde kaldı mı evet. Bununla birlikte Türk parası her geçen gün değer kaybediyor mu? Bu sorunun da cevabı evet oluşarak açık bir şekil de ortada gözüküyor. Ülke olarak daha çok çalışmalı ve artık devlet halk birlikteliğini sağlamalıyız. Bu ak parti, CHP davasından çok Türkiye davası olmuştur; bu ülke kriz içinde kaldıkça kimse partiyi konuşmaz, herkes ülkeyi yani bizi konuşur.