20 dakika duran kalbi yeniden çalıştırıldı
Ünlü sanatçı Fatih Ürek, 15 Ekim’de İstanbul’da geçirdiği kalp krizi sonrası acil olarak hastaneye kaldırılmıştı. Doktorların yoğun müdahalesi sonucu, yaklaşık 20 dakika duran kalbi yeniden çalıştırılan Ürek, o günden bu yana yoğun bakımda tutuluyor.
59 yaşındaki sanatçının bilincinin hâlâ kapalı olması, hem sanat camiasında hem de hayranları arasında büyük endişe yaratıyor. Tedavi sürecinin kritik bir aşamada olduğu, sağlık ekibinin tüm imkanlarıyla süreci yakından takip ettiği belirtiliyor. Aile ve yakın çevre, hastaneden gelecek olumlu haberleri beklerken, kamuoyunda da “düzelmesi için dua” çağrıları sıkça dile getiriliyor.
Aile içi miras iddiası gündeme bomba gibi düştü
Fatih Ürek’in sağlık durumuna ilişkin belirsizlik sürerken, bu kez gündem sanatçının ailesiyle ilgili ortaya atılan miras iddiasıyla sarsıldı. Televizyon programı Söylemezsem Olmaz’da sunuculuk yapan Nihat Doğan, canlı yayında yaptığı açıklamada, Ürek’in aile içinde miras kavgası yaşandığını öne sürdü.
Doğan, programda “Fatih Ürek’in menajeri arada açıklama yapıyor ama net bir bilgi aldım. Fatih Ürek’in aile içinde bir miras kavgası var.” ifadelerini kullanarak tartışma yaratacak sözler sarf etti. Bu iddialar, hem stüdyoda hem de sosyal medyada geniş yankı uyandırdı.
Sanatçının sağlık durumunun hassas olduğu bir dönemde aile içi gerilim iddiasının gündeme gelmesi, pek çok izleyici ve takipçi tarafından “zamanlama açısından problemli” olarak yorumlandı.
“Yakın dostu eve gidip eşyaları güvenceye aldı” iddiası
Nihat Doğan, canlı yayındaki açıklamalarında yalnızca miras tartışması iddiasıyla yetinmedi; Fatih Ürek’in yakın çevresinden isimleri de gündeme taşıdı. Doğan, sanatçının uzun yıllardır dostu olan Ayşe Kazancı hakkında, “Fatih Ürek’in evine gidip kasadaki mücevherleri tek tek kameraya çekmiş ve evine götürmüş. Aileden biri eve girip çalmasın diye yapmış. Çok dürüst bir insan.” ifadelerini kullandı.
Bu sözler, sosyal medyada farklı yorumlara neden oldu. Bir kısım izleyici, hareketi “emaneti koruma çabası” olarak değerlendirirken, bir kısım da “böyle bir dönemde isim vererek konuşmanın yanlış olduğu” görüşünü savundu.
Menajer Mert Siliv: Asılsız haberlerle mücadele ediyoruz
Ortaya atılan iddiaların ardından Fatih Ürek’in menajeri Mert Siliv, yazılı bir açıklama yaparak hem sanatçının sağlık durumu hem de miras tartışmalarıyla ilgili kamuoyunu bilgilendirdi. Siliv, öncelikle sağlıkla ilgili resmi bilgilerin yalnızca belirli kanallardan paylaşılacağını vurguladı ve şöyle dedi:
“Fatih Ürek’in sağlık durumu ile ilgili gelişmeler sadece benim tarafımdan, hastane yetkililerinden ve avukatı Volkan Alkılıç tarafından kamuoyuna iletilmektedir. Yeni bir gelişme olmadıkça açıklama yapmamız mümkün değildir.”
Bu ifadelerle, sosyal medyada ve bazı programlarda dolaşan kontrolsüz iddiaların gerçeği yansıtmadığı mesajı verildi.
“Miras kavgası ve borç haberleri gerçek dışı”
Mert Siliv, özellikle son günlerde artan spekülasyonlara dikkat çekerek miras ve borç iddialarını kesin bir dille reddetti. Açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Miras kavgası, borç iddiaları, zayıflama ilacı kullanımı gibi haberlerle mücadele ediyoruz. Bu tür spekülasyonların yayılmamasını rica ediyoruz. Fatih Ürek’in yerinde sizler olsaydınız, böyle çirkinliklerle anılmak istemezdiniz.”
Siliv’in bu sözleri, hem ailenin hem de yakın çevrenin bu iddialardan rahatsız olduğunu ortaya koydu. Sanatçının yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdiği bir dönemde, iddiaların magazin malzemesi yapılmasına tepki gösterildi.
Aile mahremiyeti ve etik tartışmalar
Yaşanan süreç, bir yandan da medya etiği ve mahremiyet tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Sanatçının bilinci kapalıyken ailesi ve yakın çevresi hakkında ortaya atılan iddiaların ekranlarda açıkça konuşulması, “kişilik hakları” ve “özel hayatın gizliliği” açısından eleştirildi.
Pek çok izleyici, sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarda, bu zor dönemde ailenin yalnız bırakılması, doğrulanmamış bilgilerin yayılmaması ve resmi açıklamalar dışındaki söylemlere itibar edilmemesi çağrısında bulundu.
Beklenti: Sağlığa odaklanılsın, spekülasyon son bulsun
Tüm bu tartışmaların odağında ise hâlâ yoğun bakımda yatan Fatih Ürek’in sağlık durumu bulunuyor. Menajeri ve avukatı, kamuoyundan anlayış beklediklerini, asıl odaklanılması gereken konunun sanatçının iyileşme süreci olduğunu vurguluyor.
Hem sanat camiası hem de hayranları, Fatih Ürek’ten gelecek iyi haberleri beklerken, aile ve yakın çevre hakkında ortaya atılan iddiaların değil, hastaneden gelecek resmi açıklamaların dikkate alınması gerektiğini dile getiriyor.
Dilek, Fatih Ürek’in en kısa sürede sağlığına kavuşması ve yeniden sevenleriyle buluşması yönünde. Bu süreçte, kamuoyunun hassasiyet ve saygı çerçevesinde hareket etmesi, ailenin en büyük beklentisi olarak öne çıkıyor.