TV Dünyası

Bruno Peres Transfer Sürecini Anlattı

Abone Ol

Trabzonspor’un sezon başında kadrosuna kattığı Brezilyalı sağbek Bruno Peres, bordo mavili kulübün dergisine konuştu. İşte o röportaj

Yarışmacı ruha her zaman sahiptir çünkü her zaman kazanmak ister. Bu her zaman kazanma isteğiyle birlikte aslında biraz daha futbol karakterim de ortaya çıkmış oluyor çünkü hiçbir zaman kaybetmeyi kabullenen biri olmadım. Hiçbir zaman da olmayacağım. Hayatımı bu işe adadığım sürece her zaman en iyisini hem kendim için hem takım arkadaşlarım için isteyen biri olacağım.

Seni biraz tanıyabilir miyiz? Futbola nasıl başladın, futbolcu olmaya karar verdiğin anı bize anlatır mısın? Merhabalar öncelikle… Ben Bruno da Silva Peres. Sao Paulo doğumluyum. Aslında futbola Sao Paulo’nun bir köyünde başladım. Futbola sekiz, dokuz yaşlarında başlamış olsam da bu işi yani futbolu profesyonel bir meslek olarak yapmaya karar verdiğim yaş on birdi. On bir yaşıma geldiğimde yeteneğimi fark ettim ve bu işi gerçekten ciddiye alıp, ciddi bir biçimde yapabileceğimi gördüm. Futbola ciddi anlamda başlangıcımı on bir yaşım olarak kabul edebiliriz.

Kendi futbol tarzını özetlemek gerekirse Bruno Peres nasıl bir oyuncu? Kendimden şöyle bahsedebilirim… Bruno Peres aslında adanmışlığıyla takımlarına verebileceğinin maksimumunu vermeye çalışan, hem saha içinde hem de saha dışında sadece kendisi için değil takım arkadaşları için de en iyisini isteyen biridir. Her zaman mutlu olmaya çalışır, mutluluğun yanında da insanları mutlu etmeye çalışır.

İstekli, dürüst ve müsabaka içinde inisiyatif alan bir oyuncu olduğunu görüyoruz. Artıları ve eksileriyle saha içinde bu özelliklerinin yansımalarını bizlerle paylaşır mısın? Aslında bu özelliği saha içi veya saha dışı olarak ayırmamak lazım. Çünkü saha içerisinde böyle bir özelliğe sahipseniz ya da saha içinde benzer özellikleriniz varsa saha dışına da mutlaka bu yansıyor. Özellikle saha içinden bahsetmek gerekirse; takım arkadaşlarımla her zaman açık bir iletişim kurmaya çalışan ve onlara en dürüst şekilde yaklaşmaya çalışan biri oldum.

Çünkü sahaya çıktığınızda tek amacınız takımın galibiyeti ve takımın kazanması ortak bir hedefiniz var ve bu ortak hedefe yürürken takım arkadaşlarınızla birlikte en doğrusunu ve en iyisini yapmaya çalışıyorsunuz. Benim de eksik olan yönlerimi insanların en dürüst şekilde söylemesini isterim. Ben de bunu yapmaya çalışıyorum her zaman. Tabii ki dediğim gibi bu her zaman sizi mutlu etmeyebiliyor ama ben her zaman herkesle beraber arkadaş olmaya çalışan ve herkesle en iyi iletişimi kurmaya çalışan bir kişi oldum. Bundan sonrada hayatım boyunca da hep bunu devam ettirmeye çalışacağım.

Her zaman ve hayatım boyunca da böyle olacağım. Çünkü iletişimin doğrusunun bu olması gerektiğini düşünüyorum. Doğruyu söylediğiniz zamanlarda yalnız kalabilirsiniz bunun biraz bedelini ödeyebilirsiniz ama insanlar sizin dürüst biri olduğunuza inandıklarında onlar sizi böyle biri olarak görmeye başladıklarında iletişimin ve saha içerisinde yaşadığınız her şeyin daha kolay olduğunu siz de fark edebiliyorsunuz.

İstersen biraz da transfer sürecinden bahsedelim. O günleri ve o süreci bizlere biraz anlatır mısın? Transfer süreci aslında çok hızlı gelişen bir süreç oldu benim adıma. Menajerim bana Trabzonspor’un teklifinden bahsettiğinde ilk iş olarak tabii ki şehri, kulübü ve bütün detayları daha ayrıntılı bir şekilde araştırmaya başladım. Gelmeden önce de kulübün nasıl bir kulüp olduğundan ya da büyüklüğünden zaten haberdardım ve bilmem gereken ufak detaylar eksikti belki de.

Bunları araştırdım, arkadaşlarıma sordum. Ama zaten Trabzonspor gibi büyük bir kulüp size teklifte bulunduğunda yalnızca mutlu olabilirsiniz ve bu teklifin detaylarını düşünürsünüz. Bizim de transfer sürecimiz böyle gelişti aslında. İlk duyduğum andan itibaren çok mutlu oldum ben de. Bütün detayları konuştuk. Süreç çok ağır da ilerlemedi aksine tam da hızla gelişen bir süreç oldu. Ve çok çabuk bir anlaşmaya varabildik çünkü ben de zaten buraya gelme isteğindeydim. Buraya geldikten sonra da zaten gelmeden önce baktığım, araştırdığım bütün her şeyin ne kadar doğru olduğunu gördüm. Ve önümüzde de çok önemli bir gelecek olduğunu düşünüyorum birlikte.

Gelmeden önce bahsettiğim gibi fikirlerim vardı ama geldikten sonra ve bu ailenin bir parçası olabildikten sonra ancak işlerin ne kadar büyük olduğunu, Trabzonspor’un büyüklüğünü, taraftarın kulübe olan o sevgisinin büyüklüğünü görmüş olabildim. Zaten bu sevgi ve bu aidiyet duygusu bizi başarıya ulaştıracak diye düşünüyorum. Kulübümüzün ve bu şehrin başarıya ulaşabilmek adına her şey elinde var sadece bunları ortaya çıkarması gerekiyor.

Peki takımımıza dahil olduğunda ilk ilgini çeken özellik ne oldu. Takım arkadaşlarını bir cümle ile özetlemek istersen ne söylersin? İlk günler her zaman çok zor olur. Benim için de böyle oldu açıkçası… Çünkü yeni bir takıma geliyorsunuz, yeni bir şehre geliyorsunuz ve yeni takım arkadaşlarınız var. Ancak takım arkadaşlarım geldiğim ilk andan itibaren beni o kadar iyi karşıladılar ki sanki buraya geldiğimde hepsini daha önce tanıyormuşum gibiydi ve hepsiyle sanki yıllar öncesinden mükemmel bir ilişkimiz varmış gibiydi. Bana gösterdikleri o sevgi ve saygı bu konuda her zaman müteşekkir olacağım çünkü bana gerçekten çok yakınlık gösterdiler. Geldiğim ilk andan itibaren kulübün bir parçası gibi hissettirdiler.

Trabzonspor’a gelmeden önce takımımız hakkında neler düşünüyordun? Doğrusunu söylemek gerekirse tam anlamıyla biliyor muydun diye soracak olursanız tabii ki tam anlamıyla bildiğimi söyleyemem. Tabii ki gelmeden önce fikirlerim vardı ancak kulübün bu kadar büyük bir kulüp olduğunu, taraftarların kulüplerini gerçekten ne kadar sevdiklerini bu detaylarıyla ben de görmemiştim daha önce. Elbette fikirlerim vardı ama buraya gelip işin içine girdikten sonra, şehirdeki insanları tanıdıktan sonra, taraftarların kulübe hissettikleri o aidiyeti ve o sevgiyi gördükten sonra her şeyin çok daha fazla farkına varabiliyorsunuz. Benim için de böyle gelişti aslında.

Yaklaşık iki buçuk aydır Türkiye’desin. Süper Lig hakkında düşüncelerin neler? Ben Türkiye Süper Lig’inin gayet yarışmacı ve gayet zor bir lig olduğunu düşünüyorum. Çünkü maçları genelde ya ufak detaylarla kazanıyorsunuz ya da o ufak detaylarla o maçı kaybedebiliyorsunuz. Ligde oynayan oyuncuların kalitesi de bahsetmeye değer. Çünkü bu oyuncular gerçekten çok üstün yetenekli oyuncular ve çoğu da çok kaliteli yerlerden, çok kaliteli takımlardan geliyorlar. Bu da zaten ligin ne kadar zor bir lig olduğunu gösterebiliyor. Oyuncuların tamamının ve takımları düşündüğünüzde bunların hepsinin önünde önemli bir gelecek var çünkü bu oyuncular gelecekte daha iyi yerlere gelebilecekler ve öğrendikleri tecrübelerle birlikte çok daha iyi performanslar gösterebilecekler. Dolayısıyla ben çok zor bir lig olduğunu düşünüyorum Türkiye Süper Lig’inin.

Takım arkadaşlarım zaten hepsi çok kaliteli oyuncular ve gerçekten çok yetenekliler. Bunu hem oynadığımız maçlarda hem kendi aramızda yaptığımız o maçlarda ya da kendi aramızdaki idmanlarda da zaten görebiliyorsunuz. Hepsi çok yetenekli oyuncular. Çoğunun önünde çok önemli gelecekler var. Genç arkadaşlarımızın gerçekten çok önemli potansiyelleri var ve bu potansiyeli gerçekleştirebilecek yetenekteler. Saha içerisinde fırsat buldukça zaten onu da gösterebilecek kalitedeler. Dediğim gibi hem takımın yetenekli oyuncularında hem de tecrübeli oyuncularında büyük bir yetenek var. Genç oyuncularda da büyük bir potansiyel var diye görüyorum ve takımın önünde çok önemli bir gelecek var diye düşünüyorum.

UEFA Konferans Ligi’nde eski takımına karşı iki zorlu müsabaka oynadık. Trabzon’daki Roma maçında ve Roma seyahatimizde neler hissettin? Aslında iki maçta benim adıma çok özel anlar ve özel maçlar oldu. Çünkü rakip takımı düşündüğünüzde birçok yıl oynadığım, içerisinde çok fazla arkadaşımın olduğu, hatta orayı artık evim gibi gördüğüm bir yere karşı oynadım. İlk maçı düşünürsek eğer ilk maçın sonucunun çok adil bir sonuç olduğunu düşünmüyorum açıkçası.

Genellikle defanstaki meziyetlerinle öne çıksan da hücum ve kanat organizasyonlarındaki performansınla dikkat çekiyorsun. Futbolda kanat organizasyonları ve kendi rolünle ilgili olarak neler söylemek istersin? Tabii ki bir bek oyuncusu olarak önceliğim her zaman savunma yapmak. Daha doğrusu savunmayı iyi yapabilmek ve takım arkadaşlarının iyi savunma yapabilmesine yardımcı olabilmek. Ancak zaman zaman öne çıktığımda, hücuma katıldığımda etkili olmaya çalışan ve etkili olurken de takımına gol ve asist katkısı yapmaya çalışan bir oyuncuyum. Çünkü eğer bir bek oyuncusu olarak hem iyi savunma yapar hem de top size geçtiğinde iyi atak yapabilirseniz takım arkadaşlarınıza artı bir opsiyon oluşturma fırsatınız oluşuyor. Ben de kendimi düşündüğüm zaman, kendi karakterimi ve kendi oyun karakterimi düşündüğüm zaman hep hücumu seven ve hücumda yer almaya çalışan bir bek oyuncusu oldum. Bu benim genlerimde var aslında hücum edebilmek. Dolayısıyla önceliğim tabii ki savunma ama hücuma çıktığımda, takıma hücumda yardımcı olduğumda da kendimi ekstradan mutlu hissediyorum.

Oyun tarzını dünya futbolundan kime benzetiyorsun? Aslında bu soruyu iki şekilde yanıtlamak istiyorum… Futbola başlamadan önce ve futbola başladıktan sonra. Çünkü futbol öncesinde benim hep hayalini kurduğum oynarken görmek istediğim oyuncu hep Pele oldu. Ondan sonra da Brezilyalı fenomen Ronaldo, gerçek Ronaldo. Çünkü onunla beraber oynadığınızda, onu gördüğünüzde gerçekten inanamıyorsunuz. İnanılmaz bir yetenek. Futbola başlamadan önce ben hep onu takip etmek, hep onun maçlarını izlemek isterdim. Ancak futbola başladıktan sonra hem de kendi pozisyonumdan bir örnek vermek gerekirse Cafu hiçbir şüphe duymadan hiçbir başka ismi bile aklıma bile getirmeden ilk verebileceğim örnek o. İnanılmaz bir insan, inanılmaz bir futbolcuydu. Kendi pozisyonuma dair onu kendime bir idol olarak görüyorum her zaman.

Çünkü kazanmayı hak eden taraf bizdik. İyi de bir oyun ortaya koymuştuk ve sonuç çok farklı olabilirdi aslında. İkinci maçta özellikle yine iyi bir oyun ortaya koyduk ama maalesef istediğimiz sonucu elde edemedik. Tabii ki elendik, elenmekten mutlu değiliz ancak Avrupa’da Trabzonspor’un gücünü böyle büyük bir takıma karşı, böyle önemli bir takıma karşı gösterebildiğimiz için ve Trabzonspor’un yapabileceklerini insanlara gösterebildiğimiz için mutlu oluyoruz. Ama benim için çok özel anlardı o iki maçta.

{ "vars": { "account": "G-39SSKFJRW0" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-JV1786CP4L" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }