Trabzonspor Erzurumspor Maçı Sonrası Yazar Görüşleri!
Abone Ol
Trabzonspor-Erzurumspor maçı sonrası yazarların görüşlerini sizler için derledik.
CEMAL ERSEN - MİLLİYET - İSTE YETER...
Lige tutunmaya çalışan takımlara karşı oynamak zordur. Nasıl reaksiyon göstereceklerini, ne kadar agresif olacaklarını kestiremezsiniz. Trabzonspor dün böyle rakibe, Erzurumspor’a konuk oldu. Güç maç olacağı belli idi. Kazandı ama hak etti. Özellikle ikinci yarıdaki mücadelesi takdire değerdi. Bordo-mavili ekip kötü başladı maça. Şunun altını çizelim, geçen hafta taraftarın ıslıkladığı Yusuf’un yokluğu, sağın alternatifi Kamil’in sakatlığı, tüm kurguyu bozdu. Ünal Karaman’ın mevcutlar arasından formül üretme gayreti takımı zorladı. Erzurumspor, Obertan ile sol kanadını koridora çevirdi, karşısındaki Toure yetersiz kaldı. Trabzonspor’un kopuk oynadığı ve hücuma çıkarken çok top kaybettiği bu bölümde, Erzurumspor’un skoru lehine çevirecek girişimlerinde son vuruş yetersizliği vardı. Ünal hocanın oyuncu tercihleri elbette sorgulanabilir. Bunca oyuncunun yokluğunda orta sahayı daha diri tutmak mümkün değil mi? Rakamları sevmem. 3-5-2 sistemi mevcut oyuncu kadrosu ile daha verimli olabilir. Ofansif yönünüz güçlü ama orta alanda ciddi sıkıntılarınız var. Karaman’ın bu alternatifi gözden geçirmesi gerekebilir. Erzurumspor ikinci yarıda inisiyatifi ele aldığı yanılgısına düştü. Bu, tam da Trabzonspor’un düşündüğü oyun tarzı idi. Ekuban, Rodallega ve Nwakaeme ile boş alan bulduğunda tehlikeli olabilecek oyuncuları var. Birbirini iyi tanıyan ve hata affetmeyen bir hücum hattına sahipseniz kilidi açtakta zorlanmazsınız. O bölgedeki oyuncuların ayakları da kafaları da iyi çalışıyor. Böyle bir organizasyonda Nwakaeme affetmedi, noktayı koydu. Kalan bölüm sıkıntılı geçse de, Trabzonspor üç puan için gerekli direnci göstermeyi bildi. Bu takım savunması adına değerli idi. Kaleci Uğurcan ve Hüseyin ayrı bir alkışı hak ettiler. Bu çocuklar her türlü övgüye layık. Nazar değmesin, kırk yıllık Trabzonsporlu gibiler. Üç yıllık bir Avrupa hasreti var Karadeniz ekibinin. Son erdirmek için ciddi bir avantaja sahip artık. Maddi manevi anlamda ihtiyacı olan hedefe ulaşması zor değil. Yeter ki şu motivasyonunu yitirmesin ve sekiz hafta dik durmayı bilsin. Güzel günler uzak değil!
OLCAY ÇAKIR - FOTOMAÇ MENDİREK-
Erzurum deplasmanında iklim koşulları ve deniz seviyesinden yükseklik hali ligde her takımı zorluyor. Buna bir de ev sahibi takımın sıralamadaki yeri eklenecekti ki bu etken Trabzonspor'u ayrıca etkileyecekti. Trabzonspor'un Yusuf'un cezalı duruma düşmesi sonrası, Kamil Ahmet'in de olmayışı ile yeni çözümlere ihtiyaç duyacaktı. Sağ beke Toure'yi monte eden Ünal Karaman, Yusuf pozisyonunda ise Amiri tercihi ile kadrosunu idealleştirmeye çalıştı. Obertan'ın maçın başlamasıyla birlikte Toure'yi düşürdüğü zor durum bir önlem gerektiriyordu. Amiri ile Ekuban'ın yer değişimi bu nedenle yapıldıysa da çare olmadı. Olcay Şahan'ın maç eksiği, maç kondisyonu gibi kabul edilebilir nedenlerle kenarda hamle için beklediğini düşünürsek, o bölge için 2. yarı bir düzenlemeye gidilecekti. Erzurumspor'da geçmişte oynamış oyunculardan şunu dinledim. "Erzurum'a gelen takımlar maç başında bir bocalar, o anlarda biz tüm enerjimizi sahaya koyar, maçları ilk anlarda koparmaya bakardık" Maçı izlerken bu sözler aklıma geldi. Bu sözlerle örtüşen bir Erzurumspor performansı izledik ilk yarıda. İstediklerini alamadılar ve Trabzonspor ikinci yarıda golü bulup, maçı kazanmasını bildi. Trabzonspor'dan bu kadar eksiğe rağmen 90 dakika baskılı oyun bekleyen yoktur sanırım. Herkes gibi ben de beklemiyorum. Bazı oyuncuların pas trafiğinde özellikle tuhaf tercihleri, pas öncelikleri, mevkilerde risk alma(ma) durumları uyarıyı hak eder durumda. Milli ara sonrası Pereira da dönerse Trabzonspor maç kaybetmez! Hedef revize eder. Not: Direkler yine "bizi de hesaba kat" dediler!
GÜRKAN ATA - AKŞAM - NWAKAEME'Yİ BOŞ BIRAKMAYIN...
Hamza Hamzaoğlu, futbolcularını tanımaya, ortaya yenilikler koymaya çalışıyor. Mesela geldiğinden beri forvet arkasında denenen Obertan’ı, tıpkı M.United’da parladığı mevkide, sol kanatta değerlendirdi. Oradaki Eduok’u, tıpkı Kasımpaşa’daki gibi sağ kanada, enerji dolu Taylan‘ı da 10 numaraya koydu. Bu değişim Erzurumspor’un, sezonun en fazla rakip kalede topla buluştuğu, en çok şut çektiği ilk yarısını oynadığı maç oldu. Ünal Karaman’la ilgili konuya yine ‘ama eksik çok’ diye başlayalım. Özellikle Toure’yi sağ bek oynatma mecburiyetinde kalması vahim gerçekten. Kasımpaşa maçında Hüseyin Türkmen’i orada oynatınca defansın göbeği sarsılmıştı. Erzurum karşısında en azından ceza sahası içi sağlam olsun diye hamle yaptı ama sürekli değişkenlik orada da ciddi sorunlar yaşattı. İlk yarıda gol gelmemesi tamamen Erzurumspor’daki son vuruş yetersizliği veya kararsızlığındandı. Biri yeni görev alması, diğeri hamle gücü zayıfl ığı nedeniyle iki teknik adam da birçok konuda hoş görülebilir ama şu hataları asla: Ev sahibi ekibin özel ismi Obertan’ın karşısında çakma bek Toure vardı ve Fransız oyuncu şansı yaver gitse maçı ilk yarıda tek başına koparabilirdi, gelen yardımlar yetersizdi. Öte yanda; Trabzonspor’u haftalardır sadece Nwakaeme taşıyor. Tolga daha ilk dakikalarda orada çaresiz kaldı. Halbuki Hamzaoğlu, ön liberolardan birini iyice oraya yakın oynatabilirdi zira bordo-mavililerin göbekten gelecek gücü yoktu ama önlem almadı hiç. Bütün pozisyonlar oradan geldi, Nwakaeme’nin golü de! Bu karşılaşmaya kısmen ‘son şans’ diye bakan Erzurumspor’da stres çok erken devreye girdi. İyi oynadığı ilk yarının tam tersi bir ikinci yarıydı, tamamen durdular ve umutlarını mucizelere bıraktılar.
NECMİ PEREKLİ - FOTOMAÇ - ERZURUM, KENDİ AYAĞINA SIKTI!
Trabzonspor anlaşılması da anlatılması da zor bır takım. Erzurumspor ise ilk yarıda eline geçirdiği 13 ayrı pozisyon ve birkaç gol fırsatını adeta acemi çocuklar gibi harcayarak kendi ayaklarına kurşun sıktı. Oysa karşılarında ne futbol oynamaya ne rakibe gol atmaya niyeti olmayan bir Trabzonspor vardı. Bunca pozisyonları hovardaca harcamayıp değerlendirebilse belki de ilerde bu tehlikeli bölgeden kurtulma umudu olabilirdi. Fakat eline geçen bu fırsatı teperek kendi şansını zora soktu. Gelelim tekrar bordo-mavili ekibe. Evet hedef olan 3 puanı aldı almasına da ortada dördüncülüğe yakışan ne bir oyun ne de bir performans gözükmedi. Öyle ya bir alt lige düşmeme mücadelesi veren bir takıma sen bir sürü pozisyon veriyorsun. Bunları nasıl görmezlikten gelelim. Savunmayı ise komple şikayet etmek gerekir de ama nasıl ve kime? Bunlar kaleci Uğurcan'ı gün olur yakarlar. İkinci yarı rakibin kendilerine gol atmayacağını anlamış olacak ki Trabzonspor bir nebze daha hareketlendi. Fakat bu hareketlenme ancak onlara bir gollük avantaj sağlayabildi o kadar. Demek ki ne düşme çizgisinde olan da ne de ligin 4. sırasında olan takım da renk yok. Bu ara hareketlenme teşhisimiz olsa olsa rakibin kendisi de gol atamayacağını anlayıp vitesi boşa almasından olsa gerek. Bu ağır futbolun neticesine baktığımızda Trabzonspor istediği 3 puanı aldı fakat Erzurumspor ise kendisini alt çizgilere iyice yerleştirdi. Bu tablo bize Turk futbolunun resmi fotoğrafını göstermektedir.
AKSAL YAVUZ - MİLLİYET- TRABZONSPOR NWAKAEME İLE GÜZEL...
Erzurum’un denizden yüksekliği 1900 m. Alışık olmayanlar etkilenir bu rakımdan… Vücut başlarda oksijen azalmasından kaynaklı nefes almada zorlanır, kalp atışları hızlanır… Vücutta gerçekleşen bu değişimin kişiden kişiye değiştiğini de belirtelim… Erzurumsporlularda moraller Erzurum’un soğuğu gibi; sıfırın altında… Sahada oynayanlar farklı mıydı sanki; kafalarında adeta bitirmişler ligi! Trabzonspor maçını kazanmış olsaydılar “ bir umut ” deyip, devam edebilirlerdi… Saman alevi gibi yanıp sönen oyunlarıyla girdikleri pozisyonlar vardı, onların da gol olmasına müsaade etmedi Uğurcan Çakır… Karşılaşmanın başında direkten dönen top onlar adına ligin özeti gibiydi! Bilhassa ilk yarı kötü oynadı bordo-mavililer. Hatta bir kişi eksik oynadılar. Amir’i hiç yoktu mesela… Bunlara ek olarak, Trabzonspor’da hatlar/ oyuncular arasındaki mesafe Erzurum, Trabzon uzaklığı kadardı! Orta sahada oluşan boşlukları doldurmak, açıkları kapatmak için elinden geleni yapan kaptan Sosa, günün en fazla koşan oyuncusu olmuştur herhalde! Demem o ki; BB Erzurumsporlu oyuncular, Trabzonspor’un bu zaafından da faydalanamadı… Bir de Trabzonspor’un atağa kalkarken kaptırdığı topları katın işin içine... Ünal Karaman’ın kulübeden hamle şansı Erzurum’un soğuğu gibi! Elde, pardon yedeklerde oyunun kaderini değiştirebilecek Olcay Şahan var, hepsi o kadar. O da tam olarak hazır değil… Amma velâkin… Erzurum’un havasına aldırmayan, koşan, elinden gelenin en iyisini yapmayan çalışan bir Ekuban izledik dün. Hatta Rodallega’nın yerine dahi mücadele eden, arkadaşlarını ateşleyen Ekuban, soğuk havada Trabzonsporluların içini ısıtan. Bir topu da direkten döndü… Nwakaeme’ye attığı gol pası, Trabzonsporlular için kıtlıma çay kıvamında enfesti! Kaleci Uğurcan gibi her hafta üstüne koyarak oynuyor… Yaşlarının genç oluşu Trabzonspor’un geleceği adına büyük şans… Aynı cümleyi Hüseyin için de kullanmazsak genç oyuncuya haksızlık yapmış oluruz. Trabzonsporlular dünkü maç için bir türkü yapsalar “Ekuban ve Uğurcan bu can size kurban” ile başlar, “Nwakaeme, dan dan dan, canımın içi ayağının içi…” diye devam eder giderdi herhalde..! Netice itibariyle Trabzonspor Nwakaeme ile güzel… Trabzonspor’un son sekiz golün beşinde doğrudan katkısı var Nijeryalı oyuncunun. Uzatmayalım… Ünal Karaman’ın öğrencileri onca eksiğe, olumsuzluğa rağmen, Dadaşlar diyarından üç puanla dönmeyi başardılar… Erzurumspor’u da kaderiyle baş başa bıraktılar!
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te HaberTS sitemize
abone olun.