UEFA'nın şike konusunda gerekli adımları atmadığını ifade eden Kistner'in haberi şu şekilde:
"...Suker'in durumu çok zamansız ortaya çıktı. Bu durum UEFA'nın şike, bahis konusuna nasıl baktığı konusunda sorular da ortaya atıyor. Güneydoğu Avrupa'da Yunanistan ve Türkiye'de iki futbol ülkesi liglerinde sürekli şike olaylarından şikayetçi. Ulusal yargı bu olayları araştırıp bitiriyor veya Fenerbahçe'nin durumundaki gibi bitirdi. Buna rağmen UEFA soruşturmalar, müeyyideler ve bunların gerçekleşmesi bakımından ilgi çekici bir duraksama gösteriyor. Bu tutum aynı Suker'in durumunda gösterdiği tutuma tam uyuyor...
Türkiye'de insanlar ısrarla senelerdir büyük alaka ile Fenerbahçe'ye verilen cezanın diğer ortaya çıkan şike durumlarından dolayı genişletilmesini istiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bile arka çıktığı seçkinler kulübü Fenerbahçe 2011 senesinde bir çok maçta şike yapmaktan dolayı iki sene uluslararası maçlardan men edilmişti. Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi CAS 2013 senesinde Fenerbahçe'nin cezasını onayladı. Fakat mahkeme, kararda hafif ceza miktarı üzerine büyük şaşkınlık gösterdi: Kanunen cezayı yükseltme imkanım yok.
O zamandan beri Fenerbahçe'nin diğer maçlarda da şike yaptığı söylentileri oldu. Şikeye katılan iki kulüp daha 2014/15 sezonunda Avrupa maçlarından ihraç cezası aldılar.
2014 Temmuz ayında UEFA özel bir bildiri ile açıkladı: "UEFA katı bir sıfır tolerans politikası şike ve kokuşmuşluk bakımından takip ediyor. Ciddi yaptırımlar suçlu oyunculara,yöneticilere, hakemlere ve kulüplere veriliyor."