Güney Sudan’da Yağışlar Felakete Dönüştü
Güney Sudan’da günlerdir etkili olan şiddetli yağışlar ve Nil Nehri’nin taşması ülkeyi felaketin eşiğine getirdi. Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından yayımlanan ekim ayı raporuna göre, temmuz ayında başlayan yoğun yağışlar ülke genelinde altı eyaleti etkiledi.
OCHA’nın verilerine göre, 17 Ekim itibarıyla altı eyaletteki 26 ilçe selden etkilendi. En fazla zararın yaşandığı bölgeler arasında Jonglei ve Unity eyaletleri bulunuyor. Yaklaşık 335 bin kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Eğitim ve Sağlık Hizmetleri Aksadı
Sel felaketinin etkileri yalnızca yerleşim alanlarıyla sınırlı kalmadı. OCHA raporunda, 61 okulun selden etkilendiği, 22 binden fazla çocuk ile 700 öğretmenin zarar gördüğü belirtildi. Eğitimin durması, çocukların öğrenim hayatını sekteye uğrattı.
Sağlık hizmetleri de ağır darbe aldı. Sel nedeniyle birçok sağlık merkezi kullanılamaz hale geldi. Temiz suya erişimin azalması, su kaynaklı hastalıkların yayılma riskini artırdı. Kolera ve ishal gibi hastalıkların görülme sıklığının arttığı bildirildi.
BM ve Yardım Kuruluşları Alarmda
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Güney Sudan Temsilciliği, bu yılki sel felaketinin geçen yıla göre daha şiddetli olduğunu açıkladı. Kurum, selin devam etmesi halinde 1 milyondan fazla kişinin etkilenebileceğini ve 400 bin kişinin daha yerinden olabileceğini duyurdu.
BM ve insani yardım kuruluşları, zor şartlara rağmen bölgeye yardım ulaştırmaya çalışıyor. Ancak fon yetersizliği ve ulaşım zorlukları nedeniyle yardımlar sınırlı kalıyor. Özellikle sel sularının yolları kapatması, birçok bölgeye kara yoluyla erişimi engelliyor.
İnsani Kriz Derinleşiyor
Güney Sudan uzun süredir gıda güvensizliği, iç çatışmalar ve ekonomik sıkıntılarla mücadele ediyor. Seller, bu sorunlara yeni bir boyut ekledi. Tarım arazilerinin büyük kısmı sular altında kaldı ve gıda üretimi durma noktasına geldi.
BM raporlarına göre, ülkede 9 milyondan fazla kişi insani yardıma ihtiyaç duyuyor. Gıda fiyatları hızla yükselirken, halkın temel ihtiyaç maddelerine ulaşımı her geçen gün zorlaşıyor.
İklim Değişikliği ve Kırılgan Yapı
Uzmanlara göre Güney Sudan’da yaşanan bu felaket, iklim değişikliğinin en somut sonuçlarından biri. Nil Nehri’nin taşmasına yol açan düzensiz yağışlar ve sıcaklık artışları, bölgeyi her yıl daha savunmasız hale getiriyor.
2020, 2021 ve 2022 yıllarında da benzer seller yaşanmış, milyonlarca kişi evsiz kalmıştı. Ülkenin afet yönetimi altyapısının yetersizliği, her yeni felakette etkilerin daha ağır olmasına neden oluyor.
Tarım ve Ekonomi Zarar Gördü
Sellerin en büyük etkilerinden biri tarım sektöründe yaşandı. Binlerce hektar ekili arazi kullanılamaz hale geldi. Bu durum hem çiftçilerin geçimini tehdit ediyor hem de ülke genelinde gıda arzını azaltıyor.
Ekonomik açıdan zaten kırılgan olan Güney Sudan’da, tarım üretimindeki kayıplar enflasyonu artırıyor. Uzmanlar, mevcut durumda ülkenin ekonomik toparlanmasının yıllar alabileceğini belirtiyor.
Uluslararası Yardım Çağrısı
BM yetkilileri, uluslararası topluma Güney Sudan için acil yardım çağrısında bulundu. İnsani yardım kuruluşları, özellikle barınma, sağlık ve gıda güvenliği alanlarında desteğe ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor.
OCHA, mevcut kaynakların yetersiz olduğunu ve yardım faaliyetlerinin sürdürülmesi için ek fon sağlanması gerektiğini bildirdi. Güney Sudan hükümeti de uluslararası kurumlarla iş birliği yaparak selden etkilenen bölgelere yardım ulaştırmaya çalışıyor.
Gelecek Haftalar Kritik
Uzmanlar, sel sularının çekilmesinin haftalar sürebileceğini, bu sürede sağlık ve hijyen sorunlarının artabileceğini belirtiyor. Suların çekilmesinin ardından da salgın hastalık riskinin yüksek olduğu vurgulanıyor.
İnsani yardım ekipleri, ulaşımın kapandığı bölgelere hava yoluyla yardım ulaştırmayı planlıyor. Ancak fon yetersizliği bu operasyonların etkinliğini azaltıyor.
Ülke İklim Krizine Hazırlıksız
Son yıllarda yaşanan ardışık afetler, Güney Sudan’ın iklim değişikliğine karşı ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, afet yönetimi kapasitesinin güçlendirilmemesi durumunda ülkenin benzer felaketleri tekrar yaşayacağını belirtiyor.
Ekonomik olarak zayıf ve siyasi açıdan istikrarsız olan Güney Sudan, iklim krizinin en ağır sonuçlarını yaşayan ülkeler arasında gösteriliyor.
İnsanlık Dramı Büyüyor
Güney Sudan’daki sel felaketi, yalnızca bir çevre sorunu değil, aynı zamanda büyük bir insani trajediye dönüşmüş durumda. Evlerini kaybeden yüzbinlerce insan geçici kamplarda yaşam mücadelesi veriyor.
BM yetkilileri, önümüzdeki haftalarda durumun daha da kötüleşmesinden endişe ediyor. Sel felaketinin etkilediği bölgelerde açlık, hastalık ve yoksulluk riski giderek artıyor.
