İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında kritik bir gelişme yaşandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve yaklaşık bir süredir kamuoyunun gündeminde olan İBB iddianamesi, İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamenin kabul edilmesiyle birlikte dava sürecinin resmen başladığı belirtildi. Mahkemenin tensip zaptını henüz hazırlamadığı, duruşma tarihinin ise önümüzdeki günlerde netleşeceği açıklandı.
Soruşturma kapsamında hazırlanan 3 bin 900 sayfalık iddianamede İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil toplam 407 kişi “şüpheli” olarak yer alıyor. İddianamede kamu zararının 10 yıllık süreçte 160 milyar liraya ulaştığı ileri sürülüyor. Ayrıca metro projeleri ve İSKİ yatırımları için alınan kredilerin amacı dışında kullanıldığına dair tespitlerin bulunduğu ifade ediliyor.
İDDİANAME KABUL EDİLDİ VE DAVA SÜRECİ BAŞLADI
İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesi, dava sürecinin önemli bir aşamasını oluşturuyor. Avukat Hüseyin Ersöz yaptığı açıklamada, iddianamenin kabul edildiğini ancak tensip zaptının henüz düzenlenmediğini dile getirdi. Bu nedenle tutukluluk incelemeleri ve duruşma gününe ilişkin kararların önümüzdeki günlerde verileceği kaydedildi.
Bu gelişmeyle birlikte gözler, mahkemenin tensip kararında belirleyeceği duruşma takvimine çevrildi. Kamuoyunda “İBB Davası” olarak bilinen süreçte mahkemenin vereceği kararlar, soruşturmanın seyrini belirleyecek.
407 ŞÜPHELİ VE KAPSAMLI SUÇ LİSTESİ
İddianamede toplam 407 kişi şüpheli olarak yer alıyor. Bu kişiler arasında İmamoğlu’nun “örgüt kurucusu ve lideri” sıfatıyla tanımlandığı görülüyor. Bunun yanında 6 kişinin “örgüt yöneticisi” olduğu belirtiliyor. Diğer şüphelilerin ise örgüt mensubu veya bağlantılı kişiler olduğu ifade ediliyor.
İddianamenin kapsamı oldukça geniş. Dosyada yer alan suçlamalar arasında rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, orman kanununa muhalefet, suç delillerini gizleme, kişisel verilerin kaydedilmesi gibi pek çok farklı başlık bulunuyor. Suçlamaların sayısının çokluğu, davanın hem hukuki hem de siyasi boyutuyla uzun süre gündemde kalacağına işaret ediyor.
İMAMOĞLU İÇİN TALEP EDİLEN CEZA ARALIĞI
İddianamede Ekrem İmamoğlu hakkında istenen ceza dikkat çekici seviyede yüksek. Belgede, İmamoğlu için 828 yıl 2 aydan başlayarak 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Bu oran, Türkiye yargı tarihinde nadiren görülen cezai talepler arasında yer alıyor.
İmamoğlu’na yöneltilen suçlamalar arasında şu maddeler bulunuyor:
-
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
-
Rüşvet alma ve rüşvet verme (toplam 59 kez)
-
Suç gelirlerinin aklanması
-
Kamu kurumlarını zarara uğratma
-
Dolandırıcılık
-
Kişisel verileri kaydetme ve yayma
-
Suç delillerini gizleme
-
Haberleşmenin engellenmesi
-
Kamu malına zarar verme
-
İrtikap
-
İhaleye fesat karıştırma (70 kez)
-
Çevrenin kasten kirletilmesi
-
Vergi Usul Kanunu'na muhalefet
-
Orman ve Maden Kanunları’na aykırılık
Bu suçlamalar, iddianamenin neden bu kadar yüksek bir ceza talebi içerdiğini ortaya koyuyor.
KAMU ZARARI VE MALİ İDDİALAR
İddianame kapsamında en dikkat çeken noktalardan biri, kamu zararının büyüklüğü oldu. Belgede, son 10 yılda kamunun toplam 160 milyar lira zarara uğratıldığı öne sürülüyor. Ayrıca metro projeleri ve İSKİ için yurt dışından sağlanan kredilerin amacı dışında kullanıldığı iddia ediliyor. Bu iddialar, soruşturmanın ekonomik boyutunun da siyasal boyutu kadar ciddi olduğunu gösteriyor.
DURUŞMA TARİHİ YAKINDA AÇIKLANACAK
Mahkemenin tensip zaptı henüz tamamlanmadığı için duruşma tarihi netleşmiş değil. Önümüzdeki günlerde hem duruşma takviminin hem de tutukluluk incelemelerine ilişkin kararların açıklanması bekleniyor. Dava sürecinin kamuoyunda geniş yankı bulmaya devam edeceği değerlendiriliyor.
SONUÇ
İBB iddianamesinin kabul edilmesi, Türkiye’nin gündemini uzun süre meşgul edecek yeni bir dönemin başlangıcı niteliğinde. Hem iddiaların kapsamı hem de talep edilen cezaların büyüklüğü, davayı yakın siyasi tarihin en dikkat çekici yargı süreçlerinden biri haline getiriyor. Şimdi gözler mahkemenin vereceği tensip kararlarında ve duruşma sürecinin ne zaman başlayacağında.