KÜLTÜR SANAT

İlber Ortaylı’dan Ayasofya’daki Restorasyona Sert Tepki

Ayasofya restorasyonunda ağır tonajlı vinçlerin içeri sokulmasına tepki gösteren İlber Ortaylı, yapının dehlizlerle dolu olduğunu belirterek büyük risk uyarısı yaptı.

Abone Ol

Dünyanın en önemli kültürel mirasları arasında yer alan Ayasofya’da yürütülen restorasyon çalışmaları yeni bir tartışmayı daha gündeme taşıdı. 1500 yıllık tarihi yapı, çeşitli müdahalelerle sık sık gündemin odağı olurken, bu kez iç mekâna ağır tonajlı iş makinelerinin sokulması tartışmaların odağında yer aldı. Restorasyon sırasında her biri yaklaşık 45 ton ağırlığında olan iki vincin Ayasofya’nın içine alınması, kamuoyunda büyük tepki topladı.

Bu görüntülere en sert ve dikkat çekici eleştirilerden biri ise ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı’dan geldi.

TARTIŞMALAR ALEVLENDİ

Ayasofya’nın restorasyon süreci uzun süredir kamuoyunda tartışma yaratsa da ağır makinelerin içeri sokulması tartışmaları bambaşka bir boyuta taşıdı. Kültür mirası uzmanları, yapının tarihsel dokusunun zarar görebileceğini ve bu tür ağır makinelerin iç mekânda ciddi risk oluşturabileceğini savunuyor.

Ayasofya’nın alt bölümünün tamamen dehlizlerle dolu olduğu yönündeki bilgiler ise tartışmanın daha da büyümesine neden oldu. Tarihsel yapının taşıyıcı sisteminin hassasiyeti göz önüne alındığında, 45 tonluk makinelerin içeri sokulması birçok uzman tarafından riskli bir uygulama olarak değerlendiriliyor.

İLBER ORTAYLI’DAN SERT TEPKİ

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada görüntülere sert eleştiriler yöneltti. Ortaylı, Ayasofya’nın hassas bir yapıya sahip olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Bırakın kamyonu, vinci… Oraya araba bile giremez. Bu müdahalelerin tesiri er ya da geç ortaya çıkacak. Yapının altı tamamen dehlizlerle dolu; her gelen Ayasofya’ya babasının mülkü gibi davranıyor.”

Ortaylı’nın uyarısı, yapının taşıyıcı özelliklerinin göz ardı edilmesinin ağır sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor.

“YAPI ÇÖKERSE DÜNYA FATURAYI TÜRKLER’E KESER”

Ortaylı, açıklamasının devamında olası bir yapısal çöküşün uluslararası yankılarına da değindi. Ayasofya’nın insanlık mirası niteliğinde olduğunu belirten Ortaylı, “Tekrar söylüyorum: O yapı çökerse dünya bunun faturasını Türklere çıkaracak.” ifadelerine yer verdi.

Prof. Dr. Ortaylı, yapılan işlemler sırasında hangi dayanakların esas alındığının açıklanması gerektiğini belirterek şu soruyu yöneltti: “Peki ne kadar ton yük kaldırabileceğini nereden biliyorlar? Bu işleri yapanlar hangi veriye dayanıyorlar? Anthemios’a mı sordular Mimar Sinan’a mı?”

Bu sözler, uygulamanın bilimsel ve teknik bir temele dayanıp dayanmadığı sorusunu yeniden gündeme taşıdı.

AYASOFYA’NIN TAŞIYICI YAPISI ENDİŞE KONUSU

Ayasofya’nın alt kısmının dehlizlerle dolu olması, tarihsel olarak bilinen bir gerçek. Uzmanlar, bu nedenle yapının zemin yapısının hassas olduğunu, ağır tonajlı makinelerin içeri sokulmasının yapıya ciddi baskı oluşturabileceğini dile getiriyor.

Restorasyon çalışmalarının nasıl yürütüldüğü, hangi bilimsel ölçümlerin esas alındığı ve yapının taşıyıcı kapasitesinin nasıl analiz edildiği soruları ise kamuoyunda yanıt bekliyor.

SONUÇ OLARAK

Ayasofya, insanlık tarihinin en değerli mimari eserlerinden biri olarak hassasiyetle korunması gereken bir yapı. Restorasyon sürecinde atılan her adımın bilimsel değerlendirmeler ışığında yapılması gerektiğini belirten uzmanlar, ağır makinelerin içeri sokulması gibi müdahalelerin uzun vadeli sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıyor.

Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın açıklamaları da tartışmaların seyrini değiştirerek restorasyon sürecinde daha şeffaf ve bilimsel adımlar atılması çağrısını güçlendirmiş oldu.

{ "vars": { "account": "G-39SSKFJRW0" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-JV1786CP4L" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }