İYİ Parti Trabzon Milletvekili Adayı Yavuz Aydın, bir süre önce Suriyelilerin gönderilmesi yönündeki istekler karşısında, Türklerin Orta Asya’ya geri gitmesi tavsiyesinde bulunan AK Parti Trabzon Milletvekili Adayı Mustafa Şen’e seslenerek, “Aynı görüşte misiniz?  Mesela, oy istediğiniz Trabzonluları da gönderecek misiniz? Planınız aynı mı?” diye sordu.

AK Partinin anlamsız ve kontrolsüz göç politikalarının ülkemizi her geçen gün daha fazla tehdit ettiğinin altını çizip, bu sorununun Trabzon’u da olumsuz etkilediğini ifade eden İYİ Partili Aydın, “Sınırlarımız yolgeçen hanı oldu. Suriyeliler başta, mülteciler güle oynaya sınırımızı geçip ülkemize yayılıyor. Birçok yerleşim yerinde Türk nüfusunu geçtiler, bundan büyük bir sorun olur mu?  Birçok yerde Türkler, adeta azınlık oldu. Güç onlarda, patron onlar, Türkleri tehdit ediyorlar. En son birkaç gün önce, sınır güvenliği sağlamak için hendek kazan Türk iş makinelerine Suriyeliler saldırdı, iktidar seyretti. Gönüllüler belli ki! Trabzon’umuzda da sorunlar büyüyor. Kayıtsız, ne olduğu, ne iş yaptığı sabıkası olup olmadığı bilinmeyen insanlar her tarafı sardı. Tabi ki muhtaç olanları başımızın üzerinde yeri var. Ama savaş zamanında ülkesini satıp burada keyif yapan binlerce genç sokaklarda karşımıza çıkıyor, kalabalık gruplarla geziyorlar. Buraya sürekli sorun, risk, hastalık taşıyorlar” dedi.

İlimizin giderek daha büyük bir göçmen deposu haline geldiğine dikkat çeken Yavuz Aydın, sözlerini şöyle tamamladı: “AK Parti nedense bu anlamsız, bilinçsiz politikasından vazgeçmiyor, onlara her türlü imkanı tanıyor. Bu ihanetten ne çıkarları var, bilemiyoruz. Mesela Trabzon’dan aday olan arkadaş, bu konudaki eleştiriler üzerine aynen şunu söylemişti: (Suriye’den gelenlere sordum. Diyorlar ki; ilk olarak bizden önce gelenler geldikleri yere gitseler, biz de yol yordam öğrensek, sonra biz gitsek…) Şimdi bu arkadaşa ben soruyorum. Türklerin Orta Asya’ya geri gitmesi tavsiyesini yineliyor mu? Oy istediğiniz Trabzonluları da gönderecek misiniz? Son kararınız mı? Bunu öğrenmeleri milletimizin hakkı değil mi? Planınız aynı mı yoksa değişti mi?”