Mide Ameliyatında İhmâl İddiası: Yaşamını Yitirdi
Mide Ameliyatında İhmâl İddiası: Yaşamını Yitirdi
İçeriği Görüntüle

İZMİR'DE SU KRİZİ DERİNLEŞİYOR

İzmir’de yağış rejimindeki düzensizlik ve uzun süredir devam eden kuraklık, kentin su yönetiminde yeni ve zorlu bir döneme girilmesine neden oldu. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU), azalan su kaynakları nedeniyle 6 Ağustos’ta başlattığı planlı su kesintisi uygulamasını yeniden güncelleyerek kapsamını genişletti. Buna göre daha önce belirli aralıklarla yapılan kesintiler, artık her gün gece saatlerinde uygulanacak.

Kentte su havzalarının beslenmesini sağlayan yağış miktarının mevsim normallerinin altında kalması, baraj ve yeraltı su seviyelerini kritik düzeye indirdi. Uzmanlar, özellikle su tüketiminin yoğun olduğu büyük şehirlerde bu tür programlı kesintilerin, daha büyük bir su krizinin önüne geçmek için zorunlu bir adım olduğuna dikkat çekiyor.

YENİ PLANLAMA: 13 İLÇEDE HER GECE KESİNTİ

Güncellenen program kapsamında Konak, Karabağlar, Çiğli, Karşıyaka, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe, Buca, Bayraklı, Bornova, Menemen, Gaziemir ve Menderes ilçelerinde her gün 23.00-05.00 saatleri arasında su kesintisi uygulanacak. Böylece kentin nüfus yoğunluğu yüksek bölgelerinde gece boyunca şebeke kullanımı durdurularak mevcut suyun daha kontrollü kullanılmasına çalışılacak.

İZSU’nun planına göre, kesintilerin gece saatlerine alınmasıyla hem gündüz saatlerinde yaşanabilecek aksaklıkların azaltılması hem de vatandaşın günlük yaşamının mümkün olduğunca az etkilenmesi hedefleniyor. Buna rağmen özellikle gece vardiyasında çalışanlar, işletmeler ve sağlıkla ilgili bazı birimlerde ek önlem alınması gerekecek.

KESİNTİ PERİYODU ADIM ADIM SIKLAŞTI

İzmir’de planlı su kesintileri 6 Ağustos’ta yine 23.00-05.00 saatleri arasında, 13 ilçede üç günde bir olacak şekilde başlatılmıştı. Ardından 9 Eylül itibarıyla program revize edilerek kesinti periyodu iki güne düşürüldü. Son yapılan düzenlemeyle birlikte aynı ilçelerde artık her gün su kesintisine gidilmesi kararlaştırıldı.

Bu adım, hem su seviyelerindeki hızlı düşüşün hem de önümüzdeki dönem için öngörülen yağış belirsizliğinin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Yetkililer, su tasarrufu sağlanamadığı takdirde ilerleyen dönemde çok daha ağır tedbirlerin gündeme gelebileceği uyarısında bulunuyor.

BARAJLARDA KRİTİK SEVİYEYE GELİNDİ

Kentte içme ve kullanma suyu sağlayan barajlarda doluluk oranları alarm seviyesine indi. Özellikle kentin ana su kaynağı konumundaki barajların bir kısmında doluluk oranı yüzde 1’in altına kadar düşerken, bazı barajlarda suyun tamamen çekildiği bildiriliyor.

Bu tablo, alınan kesinti kararının sadece geçici bir yönetim hamlesi değil, aynı zamanda uzun süreli bir su kıtlığı riskine karşı zorunlu bir önlem olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, iklim krizinin etkileriyle birlikte benzer uygulamaların önümüzdeki yıllarda daha sık gündeme gelebileceğini vurguluyor.

VATANDAŞA TASARRUF ÇAĞRISI

Yeni programın açıklanmasının ardından gözler, İzmirli vatandaşların alacağı bireysel önlemlere çevrildi. Yetkililer, özellikle su israfına yol açan alışkanlıklardan vazgeçilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Uzun süreli duşlar, gereksiz bahçe sulamaları, araç yıkama ve gün içinde sürekli akan musluklar, alınacak basit önlemlerle azaltılabilecek tüketim kalemleri arasında gösteriliyor.

İZSU, vatandaşlara olası kesinti saatlerinden önce depo ve su bidonlarını doldurma, özellikle yaşlı ve kronik hastalığı bulunan aile bireyleri için yedek su bulundurma gibi pratik tedbirler almalarını öneriyor. Ayrıca toplu konutlarda yönetimlerin, apartman içi su depolarının bakımını düzenli olarak yaptırmaları önem taşıyor.

UZUN VADELİ ÇÖZÜM İÇİN PLANLAR ŞART

İzmir’de her gün uygulanacak su kesintileri, kısa vadede su tüketimini kontrol altına almayı hedeflese de kalıcı çözüm için daha kapsamlı adımlara ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Uzmanlar; kayıp-kaçak oranlarının düşürülmesi, yağmur suyu hasadı sistemlerinin yaygınlaştırılması, gri su kullanımının teşvik edilmesi ve su verimliliği yüksek teknolojilere yatırım yapılmasının önemine dikkat çekiyor.

Kentteki mevcut tablo, iklim krizine uyumlu şehir planlamasının ve su politikalarının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Mevcut uygulamanın, hem bireysel tasarruf bilincini artırması hem de karar vericileri daha sürdürülebilir su yönetimi adımlarına yönlendirmesi bekleniyor.