Paris’in dünyaca ünlü kültür hazinesi Louvre Müzesi’nde 19 Ekim’de gerçekleştirilen soyguna ilişkin soruşturma her geçen gün yeni bir boyut kazanıyor. “Apollo Galerisi” olarak bilinen bölümden çalınan mücevherlerin ardından yürütülen soruşturma kapsamında yakalanan şüpheliler, verdikleri ifadelerle soruşturmayı bambaşka bir noktaya taşıdı. Şüphelilerin, soygunu “Slav aksanlı iki adamdan” aldıkları talimatla gerçekleştirdiklerini söylemesi, Fransız istihbaratının uzun süredir takip ettiği olası Rusya bağlantısı iddialarını güçlendirdi.
8 MÜCEVHER HÂLÂ KAYIP
Louvre’da düzenlenen soygunda toplam 9 değerli mücevher çalınmış, hırsızların kaçarken düşürdüğü İmparatoriçe Eugenie’e ait taç müze dışında hasarlı halde bulunmuştu. Paha biçilemez değerdeki 8 eser ise hâlâ kayıp durumda. Fransız polisi, kayıp mücevherlerin yurt dışına çıkarılmış olma ihtimali üzerinde de duruyor.
Soruşturmada yakalanan şüphelilerden sonuncusu, Paris’in Seine-Saint-Denis bölgesinden olduğu değerlendirilen bir kişi olarak açıklandı. Şüphelinin kimliği paylaşılmazken, organize suç ve hırsızlık suçlamalarıyla soruşturmanın sürdüğü belirtildi.
“GÖREVİ SLAV AKSANLI İKİ ADAMDAN ALDIM”
Soruşturmanın en dikkat çeken noktası, gözaltındaki şüphelilerin verdiği ifadeler oldu. Zanlılardan biri, soygundan yalnızca birkaç gün önce Slav aksanıyla konuşan iki adam tarafından kendisine 15 bin Euro ödeme teklif edildiğini söyledi. Şüpheli, kendisine gösterilen yerin “terk edilmiş bir bina” olduğunu zannettiğini; Louvre Müzesi’nin tarihî mücevher koleksiyonuna ait “Galerie d'Apollon”da olduklarını fark etmediğini iddia etti.
Bir diğer şüpheli ise soygunu organize eden kişilerle iletişime geçtiğinde aynı aksanı duyduğunu belirtti. Bu ifadeler, Fransız güvenlik birimleri tarafından uzun süredir incelenen “yabancı müdahale” ihtimalini yeniden gündeme taşıdı.
FRANSIZ İSTİHBARATI: “RUSYA BAĞLANTISI OLABİLİR”
Fransız istihbaratının hazırladığı ilk raporda, soygunun sıradan bir suç eyleminden çok daha karmaşık bir yapıya sahip olduğu belirtildi. Raporda, zanlıların düşük profilli suç geçmişine sahip olmalarının, operasyonun arkasında profesyonel bir organizasyon bulunma ihtimalini güçlendirdiği vurgulandı.
Yetkililer, olayın “Fransa’yı içeriden istikrarsızlaştırmayı hedefleyen bir dış operasyon” olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. Raporda, elde edilen bazı ipuçlarının Rusya’yı işaret ettiğine ilişkin tespitler yer alıyor.
YENİ İDDİALAR PARİS’TE TARTIŞMA YARATTI
Soygunun profesyonel şekilde planlanmış olmasına rağmen düşük profilli kişiler tarafından uygulanmış olması, Fransa’da “dış müdahale” tartışmalarını alevlendirdi. Güvenlik uzmanları, yöntemin hibrit operasyon taktiklerini andırdığı görüşünde birleşiyor.
Özellikle Avrupa ülkelerinde son yıllarda artan casusluk, yasa dışı finans hareketleri ve manipülasyon girişimleri göz önüne alındığında, Louvre soygununun da benzer bir amaca hizmet etmiş olabileceği ihtimali kamuoyunda sıkça konuşuluyor.
LOUVRE’DEKİ GÜVENLİK AÇIKLARI TARTIŞILIYOR
Öte yandan, Sayıştay’ın Louvre Müzesi hakkında hazırladığı ön raporda, müzenin teknik güvenlik altyapısında “sürekli gecikmeler” yaşandığı ve bunun ciddi güvenlik zafiyetlerine yol açtığı belirtildi. Louvre Müzesi Müdürü Laurence Des Cars, soygun nedeniyle Senato Kültür Komisyonu’nda ifade verirken sorumluluğunu kabul etmiş, istifasını sunmuş ancak istifası Kültür Bakanı Rachida Dati tarafından reddedilmişti.
Soygun sonrası müzede sergilenen bazı değerli mücevherlerin ulusal merkez bankası Fransa Bankası’na taşındığı bildirildi. Bu kararın, müzenin güvenlik sorunlarının ne kadar ciddiye alındığını gösterdiği yorumları yapıldı.
PROFESYONELCE GERÇEKLEŞTİRİLEN 7 DAKİKALIK OPERASYON
Louvre soygunu, sadece 7 dakika sürmüş olmasına rağmen büyük bir profesyonellikle gerçekleştirilmişti. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, hırsızların operasyonu planlı şekilde yürüttüğü, hedefledikleri vitrinleri hızlıca boşalttığı ve izlerini kaybettirdiği görülmüştü.
Fransız polisi ve istihbarat birimleri, hem yakalanan zanlılardan hem de alınan güvenlik görüntülerinden elde edilen bilgiler doğrultusunda soruşturmayı derinleştiriyor. Kayıp 8 mücevherin akıbeti ise hâlâ belirsizliğini koruyor.