SORUŞTURMA İZNİ SONRASI YAVAŞ’TAN İLK AÇIKLAMA
İçişleri Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin konser harcamalarına ilişkin usulsüzlük iddiaları üzerine Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve özel kalem müdürü hakkında soruşturma izni verdi. Bakanlık kararı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında talep edilen izin üzerine alındı. Bu gelişme sonrası Mansur Yavaş, soruşturma izninin ardından ilk açıklamasını yaparak kararın adil olmadığını savundu.
Yavaş, kararın kendisini doğrudan hedef almadığını belirterek, savcılık tarafından hazırlanan iddianamede adının yer almadığının altını çizdi. Daha önce yazılı savunmasını sunduğunu hatırlatan Yavaş, “Bakanlık; daha önce ifade dahi almaya gerek görmediği bu konuda, bu kez benim ve Özel Kalem Müdürüm hakkında soruşturma izni kararı vermiştir.” ifadeleriyle kararı eleştirdi.
“AÇIK BİR ÇİFTE STANDART UYGULANIYOR”
Mansur Yavaş, soruşturma izninin hukuki zeminden çok siyasi bir çifte standardın sonucu olduğunu savundu. Yavaş, geçmiş dönemde benzer usulsüzlük iddialarına ilişkin yapılan şikâyetlerde, belediye başkanlarının birimlerdeki işlemlerden sorumlu tutulamayacağı yönünde kararlar verildiğini hatırlattı. Karşılaştıkları uygulamanın bu kararlarla çeliştiğini vurgulayan Yavaş, “Bugün tam tersi bir uygulamaya gidilmesi açık bir çifte standarttır. Herkese ayrı ayrı işleyen bu adalet anlayışının kabul edilmesi mümkün değildir.” dedi.
Karara yönelik hukuki mücadelenin devam edeceğini belirten Yavaş, belediye yönetimi olarak süreci şeffaflıkla takip edeceklerini söyledi.
“KARARIN YARGIDAN DÖNECEĞİNE İNANIYORUZ”
Açıklamasında hukuk vurgusu yapan Yavaş, adaletin er ya da geç tecelli edeceğine inandığını ifade etti. Kararın Danıştay’a taşınacağını belirten Yavaş, “Biz, adaletin er ya da geç tecelli edeceğine ve bu kararın da yargıdan döneceğine olan inancımız tamdır. Unutulmasın; hukuk bir gün herkese lazım olacaktır.” sözleriyle sürecin takipçisi olacaklarını söyledi.
Yavaş, detaylı açıklamayı pazartesi günü kamuoyuyla paylaşacaklarını da duyurdu.
SORUŞTURMANIN ARKA PLANI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin konser hizmet alımlarına yönelik incelemelerle başladı. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri tarafından hazırlanan tevdii raporu, MASAK ve Sayıştay raporları ile bilirkişi değerlendirmelerine göre ABB’nin 32 konser hizmet alımında toplam 154 milyon 453 bin 221,60 lira kamu zararına uğratıldığı tespit edildi.
Bu kapsamda savcılık, 23 Eylül’de eski belediye bürokratları ve şirket yöneticilerinin de bulunduğu 14 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan şüpheliler, “görevi kötüye kullanma” ve “ihaleye fesat karıştırma” suçlamalarıyla ifade verdi.
14 SANIĞA KADAR 31 YIL 6 AYA VARAN HAPİS İSTEMİ
Gözaltı sürecinin ardından şüpheliler adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan 5 kişi, “zimmet” ve “kamu kurumlarının ihalesine fesat karıştırmak” suçlarından tutuklandı. Diğer 9 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Soruşturmanın tamamlanmasının ardından 5’i tutuklu toplam 14 sanık hakkında nitelikli zimmet suçundan 7 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle 59 sayfalık iddianame hazırlandı. İddianame, Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
İçişleri Bakanlığı’nın Yavaş ve özel kalem müdürü hakkında verdiği soruşturma izni, savcılığın bu iki isimle ilgili daha detaylı inceleme yapabilmesinin önünü açıyor. Danıştay süreci ise kararın uygulanabilir olup olmayacağını belirleyecek. Danıştay’ın kararına göre soruşturma ya genişletilecek ya da izin kararı iptal edilebilecek.
ABB yönetimi, konser harcamalarıyla ilgili dosyanın uzun süredir siyasi tartışmaların odağında olduğunu belirtiyor. Yavaş’ın açıklamaları da soruşturmanın yalnızca hukuki değil, aynı zamanda siyasi etkiler taşıdığını gösteriyor.