TUTUKLAMA SÜRECİ VE SUÇLAMALAR
Uyuşturucu soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Mehmet Akif Ersoy, kamuoyunda geniş yankı uyandıran sürecin ardından avukatları aracılığıyla kapsamlı bir açıklama yaptı. Ersoy, hakkında yöneltilen “uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırmak” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçlamaları nedeniyle tutuklandığını hatırlatarak, yaşanan sürecin hem fiziksel hem de psikolojik açıdan son derece yıpratıcı olduğunu ifade etti.
Gözaltına alındığı geceden itibaren yoğun stres altında olduğunu belirten Ersoy, nezaret, sağlık kontrolleri, savcılık sorgusu ve mahkeme sürecinin kendisinde ciddi bir baskı oluşturduğunu dile getirdi. Bu koşullar altında yaptığı bazı açıklamaların yanlış anlaşılmalara yol açtığını vurguladı.
“BU BİR SİYASİ OPERASYONDUR” SÖZLERİ TARTIŞMA YARATTI
Mehmet Akif Ersoy’un tutuklanmasına karar verilen hakimlikteki savunmasında kullandığı “Bu çok net bir şekilde siyasi operasyondur” ifadesi, kamuoyunda ve siyasi çevrelerde tartışmalara neden oldu. Bu sözler özellikle eski AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar’ın sert tepkisini çekti.
Tayyar, yaptığı açıklamada Ersoy’un kendisine gereğinden fazla anlam yüklediğini savunarak, siyasi bir operasyon iddiasının mantıklı olmadığını ifade etti. Açıklamalar, tartışmanın dozunu artırırken Ersoy’un sözleri farklı yorumlara konu oldu.
ERSOY’DAN GERİ ADIM VE NETLEŞTİRME
Tepkilerin ardından yeni bir açıklama yapan Mehmet Akif Ersoy, “siyasi operasyon” ifadesinin maksadını aştığını kabul etti. Bu sözlerin hem hükümete hem de adli makamlara yönelik yanlış algılara kapı araladığını belirten Ersoy, bu nedenle ifadesinin talihsiz olduğunu söyledi.
Ersoy, devletin ya da siyasi iradenin kendisi hakkında bir tasarrufta bulunması için herhangi bir operasyona ihtiyaç olmadığını, böyle bir irade beyanının zaten yeterli olacağını ifade etti. Adli makamların ise kendilerine ulaşan ihbar ve şikayetleri değerlendirmesinin görevlerinin doğal bir parçası olduğunu vurguladı.
“OPERASYON” İFADESİYLE KİMLERİ KASTETTİ
Açıklamasında dikkat çeken noktalardan biri de Ersoy’un “operasyona maruz kaldım” sözleriyle kimi kastettiğini netleştirmesi oldu. Ersoy, bu ifadeyle adli makamları değil, kendisi hakkında organize şekilde asılsız iddialar oluşturan ve süreci manipüle etmeye çalışan kişi ya da çevreleri hedef aldığını belirtti.
“Hırsları aklının birkaç fersah ötesinde bulunan” kişilerden söz eden Ersoy, hasmı olduktan sonra “Akif’i patlatacağım” diyerek ortalıkta dolaşan kimseler olduğunu işittiğini söyledi. Belirli talep ve beklentileri karşılanmadığı için husumet güden bu kişilerin, sürecin yanlış yönlendirilmesinde etkili olmaya çalıştığını ifade etti.
HUSUMET VE MANİPÜLASYON İDDİASI
Mehmet Akif Ersoy, gazetecilik gibi rekabetin sert olduğu bir mesleği icra ettiğini hatırlatarak, geçmişte magazin siteleri ve sosyal medya hesaplarında yer alan bazı haberlerin arka planına dair duyumlara sahip olduğunu dile getirdi. Bu duyumların, kendisine yönelik yürütülen karalama girişimlerine dair kanaatini güçlendirdiğini söyledi.
Hakkındaki suçlamaların, hukuki zeminde suç teşkil etmeyen özel hayat ithamlarının ötesine geçtiğini belirten Ersoy, madde ve cinsellik üzerinden menfaat temini gibi iddiaların kişiliğine yönelik ağır ve onur kırıcı saldırılar olduğunu ifade etti.
“YOĞUN STRES ALTINDA YANLIŞ İFADELER KULLANDIM”
Ersoy, yaşadığı şok, yorgunluk ve yoğun stres nedeniyle bazı ifadelerinin yanlış anlaşılmaya müsait olabileceğini kabul etti. Yaptığı son açıklamanın amacının gerçeği netleştirmek ve kamuoyunda oluşan yanlış algıları gidermek olduğunu vurguladı.
Hiçbir makama yönelik haksız bir imada bulunmadığının altını çizen Ersoy, kamuoyunun sağduyusuna güvendiğini ve sürecin adil ve şeffaf bir şekilde sonuçlanacağına inandığını belirterek açıklamasını tamamladı.
