MORİWAKİ TÜRKİYE’DEKİ DEPREM RİSK HARİTASINI DEĞERLENDİRDİ
Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen konferansta Türkiye’nin deprem gerçekleri üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Uzun yıllardır Türkiye’de yaşayan ve ülkenin deprem yapısını yakından takip eden Moriwaki, hem mevcut risklere hem de alınması gereken önlemlere dikkat çekti.
Konuşmasında Türkiye’nin deprem kaynaklı can kayıplarında dünyada üçüncü sırada yer aldığını belirten uzman, bu tablonun değişmesi için yapılaşma ve denetim süreçlerinin ivedilikle güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye ile Japonya’nın deprem açısından benzer özelliklere sahip olduğuna değinen Moriwaki, her iki ülkede de çoklu fay hatlarının bulunduğunun altını çizdi.
EGE BÖLGESİ VE MARMARA İÇİN KRİTİK UYARI
Moriwaki, özellikle deprem riski yüksek bölgeler üzerinde durarak Ege Bölgesi’nin çok sayıda fay hattına sahip olması nedeniyle hassas bir konumda bulunduğunu belirtti. Balıkesir’in Bandırma ilçesi ve Bursa için “riskli bölgeler” ifadesini kullanan uzman, bu alanlarda sismik hareketliliğin dikkatle takip edilmesinin önemine dikkat çekti.
Ege hattında meydana gelebilecek bir depremin geniş bir etki alanı yaratabileceğini söyleyen Moriwaki, bölgede yıkıcı potansiyelin yüksek olduğuna değindi. Bununla birlikte Marmara coğrafyasında özellikle kıyı kesimlerinde fay hareketlerinin yoğunluğuna dikkat çekilmesi gerektiğini ifade etti.
EN RAHAT İLLERİ SIRALADI: KIRKLARELİ İLK SIRADA
Riskli bölgelerin yanı sıra daha güvenli sayılabilecek iller hakkında da değerlendirme yapan Moriwaki, Türkiye’de en rahat ilin Kırklareli olduğunu söyledi. Karadeniz Bölgesi’nin genel olarak daha stabil fay hatlarına sahip olduğunu, ancak Samsun’un bazı bölgelerinde risklerin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.
İç Anadolu’da ise Konya, Niğde ve Karaman’ın görece daha güvenli bölgeler olarak öne çıktığını ifade eden uzman, Konya’da zaman zaman küçük sarsıntılar meydana gelse de büyük bir deprem beklentisi olmadığını vurguladı.
“TÜRKİYE’DE FAY YAPISI JAPONYA’DAN DAHA KARMAŞIK”
Moriwaki, konuşmasında Türkiye ile Japonya arasındaki deprem benzerliklerini karşılaştırdı. Japonya’da mimar ve inşaat mühendislerinin jeoloji, jeofizik ve sismoloji konusunda eğitim almak zorunda olduğunu hatırlatan uzman, Türkiye’de benzer bilinç ve teknik altyapının yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.
“Japonya’da 4, Türkiye’de 6 deprem levhası var. Bu nedenle Türkiye’nin fay yapısı Japonya’ya göre daha karışık” diyen Moriwaki, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın dünyanın en büyük aktif faylarından biri olduğunu belirterek özellikle bu hattın dikkatle takip edilmesi gereken bir kırılma bölgesi olduğunu ifade etti.
YAPI STOKUNUN YÜZDE 50’Sİ KAÇAK: MORİWAKİ’DEN SERT UYARI
Konuşmasının en dikkat çeken bölümlerinden biri Türkiye’deki yapı stoku üzerine yapılan değerlendirmeydi. Moriwaki, Türkiye’de 21 milyonu aşan yapı stokunun yüzde 50’sinin kaçak durumda olduğunu belirterek bu durumun yıkıcı deprem senaryolarının en büyük nedenlerinden biri olduğunu söyledi.
2001 yılında yürürlüğe giren Yapı Denetimi Kanunu’nun ardından birçok ilde denetim süreçlerinin iyileştirildiğini ancak hâlâ bazı birinci derece deprem bölgelerinde bile etkin denetim yapılmadığını belirtti.
“Türkiye’nin mimarı olarak ve üzülerek söylüyorum; can kayıplarında Türkiye üçüncü sırada. Utanmak ve bunu düzeltmek lazım.” sözleriyle mevcut tablonun ciddiyetini vurguladı.
“DEPREM GERÇEĞİNİ KABUL ETMEK VE HAZIRLIKLI OLMAK ZORUNDAYIZ”
Moriwaki, konuşmasını deprem bilincinin önemine dikkat çekerek tamamladı. Hem bireysel hem kurumsal anlamda hazırlığın hayati olduğunu belirten uzman, deprem öncesi ve sonrası yapılacak planlamaların toplumsal riskleri büyük ölçüde azaltacağını ifade etti.
Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmesi gerektiğini söyleyen Moriwaki, “Hazır olmak gerekiyor” diyerek risk azaltma çalışmalarının hızlandırılması çağrısında bulundu.