DÜNYA

MSB’den SDG Operasyon İddialarına Yanıt

Suriye’deki TSK görüntülerinin operasyon hazırlığı olmadığı belirtildi. MSB, faaliyetlerin rutin birlik değişimi olduğunu vurguladı.

Abone Ol

Suriye’de son günlerde artan askeri hareketlilik iddiaları kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait konvoyların Afrin, Rasulayn ve Halep’te görüntülenmesi farklı yorumlara neden oldu. Görüntülerin olası bir operasyon hazırlığına işaret ettiği yönündeki değerlendirmeler üzerine Milli Savunma Bakanlığı’ndan açıklama geldi. Bakanlık, söz konusu faaliyetlerin rutin birlik değişimi kapsamında olduğunu net bir dille ifade etti.

Milli Savunma Bakanlığı’nda düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısında, TSK’nın Suriye’deki faaliyetleri, terörle mücadele çalışmaları ve savunma sanayi projelerine ilişkin önemli mesajlar verildi.

SURİYE’DEKİ HAREKETLİLİK NASIL DEĞERLENDİRİLDİ

Bakanlık kaynakları, sosyal medyada ve bazı çevrelerde dolaşıma giren görüntülerin operasyon hazırlığı olarak yorumlanmasının gerçeği yansıtmadığını belirtti. Açıklamada, görüntülere yansıyan faaliyetlerin TSK’nın sahadaki rutin birlik değişim sürecinin doğal bir parçası olduğu vurgulandı.

Yetkililer, kamuoyunun dikkatini TSK’nın hareketliliğinden ziyade bölgede faaliyet gösteren terör örgütü SDG’nin tutumuna ve Suriye ordusunun sahadaki faaliyetlerine çevirmesi gerektiğini ifade etti.

SDG’NİN ENTEGRASYON SÜRECİNE ELEŞTİRİ

Milli Savunma Bakanlığı, terör örgütü SDG’nin 10 Mart Mutabakatı’na rağmen Suriye ordusuna entegre olmadığını ve bu tutumun bölgede tesis edilmeye çalışılan istikrar ortamını olumsuz etkilediğini açıkladı. Bakanlık değerlendirmesinde, SDG’nin entegrasyon yerine mevcut faaliyetlerini sürdürmesinin güvenlik risklerini artırdığına dikkat çekildi.

Ayrıca bazı ülkelerin eylem ve söylemleriyle SDG’yi entegrasyon ve silah bırakma konusunda cesaretlendirdiği yönünde tespitlerin bulunduğu ifade edildi.

MSB’DEN NET MESAJ: BAŞKA SEÇENEK YOK

Bakanlık yetkilileri, SDG’nin Suriye ordusuna birlik olarak değil, ferdi şekilde entegre olmasının beklendiğini bir kez daha yineledi. Yapılan değerlendirmede, örgütün zaman kazanmaya yönelik girişimlerinin sonuç vermeyeceği ve entegrasyondan başka bir seçeneğin bulunmadığı vurgulandı.

Bu mesajın daha önce de farklı platformlarda dile getirildiği, Suriye’de kalıcı istikrarın ancak bu şartların yerine getirilmesiyle mümkün olabileceği ifade edildi.

S-400 VE F-35 SÜRECİNDE SON DURUM

Basın toplantısında hava savunma sistemlerine ilişkin başlıklara da değinildi. S-400 Hava Savunma Sistemi ile ilgili olarak yeni bir gelişmenin bulunmadığı belirtildi. Türkiye’nin hava savunma kapasitesini yerli ve milli sistemlerle güçlendirme çalışmalarının ise planlandığı şekilde devam ettiği kaydedildi.

F-35 savaş uçaklarının tedarikine ilişkin süreçte ise ABD’li muhataplarla diplomatik temasların sürdüğü aktarıldı. Türkiye’nin programa yeniden dahil edilmesi, yaptırım ve engellerin kaldırılması için görüşmelerin devam ettiği, sürecin müttefiklik ilişkileri çerçevesinde ele alınmasının iki ülke ilişkilerine olumlu katkı sağlayacağı değerlendirildi.

EUROFIGHTER TEDARİK PLANLAMASI

Eurofighter savaş uçaklarının tedariki konusunda da yeni bilgiler paylaşıldı. Açıklamaya göre, Birleşik Krallık’tan tedarik edilecek yeni üretim uçakların teslimatı başlayana kadar ara çözüm olarak Katar ve Umman’dan 12’şer adet uçak alınması planlanıyor.

Katar’dan alınacak uçakların sözleşmenin imzalanmasının ardından, Umman’dan temin edilecek uçakların ise modernizasyon çalışmalarından sonra Türkiye’ye getirileceği belirtildi. Bu planlamanın, Türk Hava Kuvvetlerinin operasyonel gücünü korumaya yönelik bir adım olduğu ifade edildi.

GENEL DEĞERLENDİRME

Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklamalarıyla birlikte, Suriye’deki TSK görüntülerine yönelik operasyon iddiaları net şekilde yanıtlanmış oldu. Bakanlık, sahadaki faaliyetlerin rutin askeri uygulamalar kapsamında yürütüldüğünü vurgularken, bölgedeki asıl güvenlik riskinin terör örgütü SDG’nin tutumundan kaynaklandığını bir kez daha gündeme taşıdı.

Açıklamalar, Türkiye’nin hem sahadaki askeri varlığını hem de diplomatik ve savunma sanayi alanındaki stratejik hedeflerini kararlılıkla sürdürdüğünü ortaya koydu.

{ "vars": { "account": "G-39SSKFJRW0" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-JV1786CP4L" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }