Sanat Dünyasını Yasa Boğan Vefat
Türk Sanat Müziği’nin güçlü yorumcusu Muazzez Abacı, sahnedeki ihtişamının ardında fırtınalı bir yaşam taşıyan ender sanatçılardan biriydi. ABD’de geçirdiği kalp krizi sonrası tedavi altına alınan usta sanatçı, 12 Kasım 2025’te, tam da 78. yaş gününde hayata veda etti. Vefat haberini menajeri Taner Budak duyurdu. Budak, yaptığı açıklamada Abacı’nın sevgi dolu kişiliği ve sanat dünyasına kattığı değerle daima hatırlanacağını belirtti.
Tam adı Hicran Muazzez Abacı olan sanatçı, 12 Kasım 1947’de Ankara’da dünyaya geldi. Müziğe olan ilgisi genç yaşlarda başlayan Abacı, zamanla sahnelerin en etkili seslerinden biri hâline geldi. 1990 yılında yayımladığı “Vurgun” albümü satış rekorları kırarak onu geniş kitlelerin tanıdığı bir isim yaptı.

Devlet Sanatçısı Unvanı Aldı
Müzik kariyerinde onlarca albüme ve yüzlerce konsere imza atan Muazzez Abacı, Türk Sanat Müziği’nin modern dönemindeki en güçlü kadın yorumcular arasında gösterildi. Klasik ve çok sesli Türk müziğinin geniş kitlelere ulaşmasında büyük rol oynayan sanatçı, 1998 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Devlet Sanatçısı unvanına layık görüldü.
Aynı yıl “Sibel” adlı dizide kendisini canlandırması, onun hem sahnedeki hem de ekrandaki duruşunu pekiştirdi. Abacı, televizyon programları ve sahne çalışmalarıyla sanat dünyasında her dönem adından söz ettirmeyi başardı.
Gözlerden Uzak Büyüttüğü Bir Kızı Vardı
Muazzez Abacı’nın kariyerindeki başarıların yanı sıra özel hayatı da sık sık gündeme geldi. İlk evliliğini henüz 18 yaşındayken polis memuru Abdurrahman Abacı ile yapan sanatçı, bu evlilikten tek kızı olan Saba’yı dünyaya getirdi. Bugün ABD’de yaşayan ve doktor olan Saba Abacı, annesi için hayatının en önemli figürlerinden biriydi. Sanatçı, kızını medyadan uzak tutarak büyütmüş ve onun yaşamını dikkatle korumuştu.
1970 yılında ilk evliliği sona eren Abacı, 1973’te avukat Atilla Kurtbaş ile ikinci kez evlendi. Ancak bu evlilik de iki yıl sürdü. Özel hayatı boyunca çeşitli dönemlerde zorlayıcı süreçler yaşayan sanatçı, buna rağmen sahne performansında hiçbir zaman taviz vermedi.
Kabadayı Hasan Heybetli ile İnişli Çıkışlı Bir İlişki
Abacı’nın en çok konuşulan birlikteliklerinden biri, 1980 yılında cezaevinde bulunan kabadayı Hasan Heybetli ile yaptığı evlilik oldu. Bu ilişki nedeniyle bir süre Akşehir’de yaşamak zorunda kalan sanatçının hayatı, kamuoyunda büyük ilgi uyandırdı. Çiftin ilişkisi yıllar içinde defalarca gündeme geldi ve 1989’da yeniden evlenmelerinin ardından 1993’te ikinci kez yollarını ayırdılar.
2006 yılında Heybetli’nin elinde bir gülle Abacı’nın kapısına gitmesi, magazin dünyasında büyük yankı uyandırmış ve çiftin üçüncü kez evleneceği iddialarını doğurmuştu. Ancak bu iddialar hiçbir zaman gerçeğe dönüşmedi.

ABD’de Başlayan Son Yolculuk
Usta sanatçının sağlık sorunları ise son dönemlerde artmıştı. Geçtiğimiz ekim ayında kalp rahatsızlığı nedeniyle anjiyo olan ve stent tedavisi uygulanan Abacı, doktor olan kızı Saba’yı ziyaret etmek üzere ABD’ye gitti. Burada 30 Ekim’de kalp krizi geçirdi ve hastaneye kaldırılarak yoğun bakıma alındı. Durumu gün geçtikçe ağırlaşan Abacı, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayata tutunamadı.
Muazzez Abacı’nın vefatı, hem sanat camiasında hem de sevenleri arasında derin bir üzüntü yarattı. Ardında onlarca yıllık bir müzik mirası, unutulmaz sahne performansları ve film tadında bir hayat hikâyesi bıraktı. Sanatçının güçlü sesi ve duygulu yorumları, onu Türk müziğinin en özel isimleri arasına yerleştirdi. Abacı, hem sanatındaki zarafetle hem de yaşamının sessiz mücadeleleriyle hafızalarda yer etmeye devam edecek.





