Nürnberg’de Türk Kültürünün 600 Yıllık Yolculuğu

Almanya’nın tarihi şehirlerinden Nürnberg, bu kez dikkat çekici bir kültürel etkinliğe ev sahipliği yaptı. “Nürnberg Tarihinde 600 Yıllık Türkler” adlı tanıtım gezisinde, araştırmacı İsmail Akpınar, şehrin sanatında, kültüründe ve toplumsal hafızasında yer alan Türk etkilerini gün yüzüne çıkardı.

Etkinlikte, Albrecht Dürer’in eserlerindeki Türk figürlerinden Avrupa’ya yayılan “Türk kahvesi”ne kadar birçok tarihi detay katılımcılarla paylaşıldı. Nürnberg’de yaşayan sosyal ve ekonomi araştırmacısı Akpınar, iş insanları Süleyman Karaaslan ve İbrahim Akbulut ile birlikte uzun soluklu bir çalışmanın sonucunu sergiledi.

828Eaaec05E0458087F00Fc16C8Caa44Wjpg 09Mj0 E V0 Q0Qg S2 Db K7 A Pw

Tarihi Gezide Türk Kültürünün İzleri Anlatıldı

Tanıtım gezisine Nürnberg Başkonsolosu Fatma Taşan Cebeci, sivil toplum temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Etkinliğin sunumunu gerçekleştiren Akpınar, araştırmayı neden başlattıklarını şu sözlerle açıkladı:
“Doğduğumuz yerleri tam olarak tanıyamadık ama doyduğumuz şehri anlamak istedik. Bu düşünceyle Nürnberg’in geçmişindeki Türk izlerini araştırarak bu tanıtımı gerçekleştirdik.”

Akpınar, Avrupa’nın Türklere bakışını yansıtan en çarpıcı şehirlerden birinin Nürnberg olduğunu belirterek, “Bu şehir hem düşmanlık hem de hayranlık duygularını bir arada taşır. Türkler burada 600 yıldır sanatın, ticaretin ve toplumsal belleğin bir parçası” dedi.

Dürer’in Eserlerinde Türk Figürleri

Etkinlikte öne çıkan konulardan biri, Alman Rönesans sanatçısı Albrecht Dürer’in eserlerinde yer alan Türk figürleri oldu. Akpınar’ın araştırmasına göre Dürer, çalışmalarında yaklaşık 30 farklı Türk figürüne yer verdi. Bu figürlerde Osmanlı insanı bilge, güçlü ve kültürel derinliğe sahip bir imajla resmedildi.

Akpınar, “Dürer’in sanatı, Osmanlı’nın Avrupa’daki varlığının sadece askeri değil, kültürel bir etki yarattığını da gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Osmanlı Kültürünün Avrupa’ya Yansımaları

Tanıtımda, Osmanlı’nın Avrupa’daki ilerleyişinin reformasyon süreci üzerindeki etkileri de ele alındı. Nürnberg, Protestanlığı ilk kabul eden Alman şehirlerinden biri olarak Osmanlı dönemindeki gelişmelerle yakından ilişkilendirildi.

Ayrıca, dönemin ekonomik uygulamalarından “Türkensteuer” (Türk vergisi) örneğiyle, halkın Osmanlı tehdidine karşı alınan önlemler anlatıldı. Bu verginin, Avrupa’da Türk imgesinin siyasi bir sembol haline gelmesine katkı sağladığı belirtildi.

Matbaadan Edebiyata: Avrupa’da “Türk Edebiyatı” Etkisi

Nürnberg’in matbaa merkezi haline geldiği dönemde şehir, Avrupa genelinde yayılan “Türkenliteratur”, “Türkenbüchlein” ve “Türkenkalender” gibi binlerce eserin üretildiği bir odak noktası haline geldi.

İki Ülke Arasında Savaş Başladı
İki Ülke Arasında Savaş Başladı
İçeriği Görüntüle

Bu yayınlar, Avrupa’nın Türk imgesini şekillendiren en önemli kültürel kaynaklar arasında yer aldı. Akpınar, bu eserlerin hem korku hem de hayranlık duygusunu aynı anda yansıttığını, Türk figürünün Avrupa kimliğinde önemli bir yer tuttuğunu belirtti.

Türk Kahvesi’nin Avrupa’ya Yolculuğu Nürnberg’den Başladı

Etkinlikte paylaşılan bir diğer ilginç detay ise, kahvenin Avrupa’ya yayılmasında Nürnberg’in rolü oldu. 1688 yılında şekerci Georg Albrecht tarafından açılan ilk kahvehanede “Türkentrank” yani “Türk içeceği” olarak bilinen kahve, halk arasında büyük ilgi gördü.

Bu kahvehane, Avrupa’da kahve kültürünün yayılmasında öncü bir adım olarak değerlendirildi. Katılımcılar, etkinlikte dönemin kahve geleneğine dair canlandırmaları da ilgiyle izledi.

Nürnbergli Şairlerin Eserlerinde Türk İmgesi

Nürnbergli şair Hans Sachs, 16. yüzyılda kaleme aldığı eserlerinde Türklere hem eleştirel hem de adaletli bir bakışla yer verdi. Özellikle “Comedi mit 9 Personen, die undultig Fraw Genura” adlı oyununda, Türk Sultanı karakteri adaletli bir figür olarak tasvir edildi.

Bu yaklaşım, dönemin Avrupa edebiyatında yaygın olan tek boyutlu Türk algısına farklı bir perspektif kazandırdı. Akpınar’a göre, “Hans Sachs gibi sanatçılar, Türk kültürünü anlamaya çalışan bir Avrupa entelektüel geleneğini temsil ediyor.”

Vaftiz Edilen Türk Esirler ve Fatima Kariman’ın Hikayesi

Araştırmada dikkat çeken bir diğer konu, 16. ile 18. yüzyıllar arasında Nürnberg çevresinde yaşayan yaklaşık 80 vaftiz edilmiş Türk esirin varlığı oldu. Bu kişilerin bir kısmı çocuk yaşta esir alınmış ve Hristiyanlaştırılmıştı.

Akpınar, bu kişilerin kimlik mücadelesinin Avrupa tarihinin görmezden gelinen bir yönünü oluşturduğunu belirtti. Özellikle, Türk kızı Fatima Kariman (Maria Aurora von Spiegel)’in saray hayatına uzanan hikayesi, dönemin sosyal dönüşümünü yansıtan çarpıcı bir örnek olarak öne çıktı.

Sonuç: Ortak Tarih, Ortak Hafıza

“Nürnberg Tarihinde 600 Yıllık Türkler” gezisi, Avrupa ve Türk tarihinin birbirine dokunan yönlerini yeniden hatırlattı. İsmail Akpınar’ın öncülüğünde hazırlanan bu çalışma, Türk kültürünün Avrupa’nın kimliğinde derin izler bıraktığını bir kez daha ortaya koydu.

Katılımcılar, etkinliği “geçmişle bugünü buluşturan önemli bir tarih yolculuğu” olarak değerlendirirken, Akpınar sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Bu araştırma, sadece geçmişi anlamak değil, birlikte yaşadığımız şehirdeki ortak kültürü de yeniden keşfetmek içindir.”