Son yıllarda Ege, Akdeniz ve Doğu Anadolu'da yaşanan deprem son dakika sarsıntıları, bu gerçeği acı bir şekilde hatırlatmaya devam ediyor. Vatandaşların "az önce deprem nerede oldu son dakika" sorgulamaları, toplumdaki endişe seviyesini net bir şekilde gösteriyor. Bu endişe, özellikle İstanbul'daki riskli yapı stoğu ve kentsel dönüşümün hızı konusundaki tartışmaları alevlendiriyor.
Riskli Yapı Stoğu ve Kentsel Dönüşümün Hızı
İstanbul'daki en büyük tehdit, uzmanlara göre bizzat depremin kendisi değil, depreme dayanıksız, kaçak veya mühendislik hizmeti almamış binalardır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın verileri, şehirdeki yüz binlerce binanın acil müdahale gerektirdiğini ortaya koymaktadır. Kentsel dönüşüm projeleri, bu riskli binaları yenilemek için en önemli araç olsa da, sürecin hızı beklenen seviyede değildir. Mülkiyet sorunları, finansman eksikliği, rant iddiaları ve vatandaş ile müteahhit arasındaki anlaşmazlıklar, süreci yavaşlatan temel faktörlerdir.
Özellikle "6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" kapsamında yürütülen çalışmalar, "yerinde dönüşüm" ve "rezerv alanlara taşıma" modelleri üzerine yoğunlaşmıştır. İstanbul deprem son dakika gelişmeleri arasında, riskli olduğu tespit edilen binaların tahliye süreçleri ve bu binalara sağlanan kira yardımı destekleri de bulunmaktadır. İstanbul'daki hazırlık durumuyla ilgili Haber akışı, bu projelerin ilerleyişini yakından takip etmektedir.
Toplanma Alanları ve Afet Lojistiği Yeterli mi?
Olası bir deprem anı ve sonrasına hazırlık, sadece bina güçlendirmesiyle sınırlı değildir. Afet sonrası barınma, gıda, su ve sağlık hizmetlerinin kesintisiz sağlanması hayati önem taşımaktadır. AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) tarafından belirlenen "Afet Toplanma Alanları"nın durumu ve yeterliliği, en çok tartışılan konulardan biridir. Bazı toplanma alanlarının zamanla imara açıldığı iddiaları, kamuoyunda endişe yaratmaktadır. İstanbul son dakika gelişmeleri, bu alanların korunması ve altyapılarının (tuvalet, su vb.) hazırlanması yönündeki çalışmaları da içermektedir.
Afet lojistiği, yani arama-kurtarma ekiplerinin, yardım malzemelerinin ve iş makinelerinin enkaz bölgelerine nasıl ulaştırılacağı da kritik bir planlama gerektirmektedir. İstanbul'un dar sokakları ve deprem anında kilitlenmesi beklenen trafiği, bu lojistiğin önündeki en büyük engel olarak görülmektedir. Bu senaryolara yönelik yapılan tatbikatlar ve kriz masası hazırlıkları, son dakika haberi olarak zaman zaman kamuoyu ile paylaşılmaktadır.
Teknolojinin de afet yönetiminde kullanılması planlanıyor. Erken uyarı sistemleri ve deprem anında hasar gören binaları anlık olarak tespit edecek sensör ağları üzerine çalışmalar sürüyor. Ancak uzmanlar, hiçbir teknolojinin sağlam bir binanın yerini tutamayacağını vurguluyor. Son dakika deprem uyarıları ve bilim insanlarının analizleri, Marmara Bölgesi için zamanın daraldığını gösteriyor. Bu kaçınılmaz afete hazırlık için atılacak her adımla ilgili Son Dakika bilgisi, milyonlarca vatandaşın hayatını doğrudan ilgilendirmektedir.




