Sadri Şener Pes mi Ediyor?
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın, Trabzonspor’un adının geçtiği tapelere sık sık vurgu yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aziz Yıldırım ‘tape tape’ deyip duruyor. Bu tapeleri 3 hakim dinledi ve bize de onlara da dinletti. Duruşmalar yapıldı ve hakim sonunda bir karar verdi. Dedi ki ‘Trabzonsporlular beraat, bunlar mahkum’. Bunun neyini tartışacağız biz! Bunu algılamakta güçlük çekiyorum! Türkiye hukuk devleti ve hukuk da kimin suçlu kimin suçsuz olduğunu ortaya çıkardı. Bu kararı beğenmeyebilirsin ama saygı duymak zorundasın.
Şike sürecini Mehmet Ali Aydınlar mı, Yıldırım Demirören mi daha iyi yönetti?
Sayın Aydınlar ile kısa süre birlikte olduk, sonra ayrılmak zorunda kaldık. Onun görüşleri daha değişikti Yıldırım Bey’in daha değişik. Yıldırım Demirören ısrarla Fenerbahçe’yi korudu. Biz de bunun üzerine TFF’ye başvurduk. Bizi reddettiler ama yanlış reddettiler. Biz de bunun üzerine bir başvuru daha yaptık ama aynı zamanda CAS ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne müracaatta bulunuyoruz. Trabzonspor’un haklı davasında yapılması gereken ne varsa yapıyoruz.
Eski Asbaşkanınız (Hayrettin Hacısalihoğlu), Şenol Güneş ile aranızda geçen özel görüşmeleri köşesinde yazıyor. Mesela ‘Engin Baytar’ı ucuza sattılar’, ‘Volkan’ı pahalıya aldılar’ dedi. Bu durum Güneş ile aranızı açtı mı?
Şenol Güneş ile aramızda özel bir görüşme olmadı. Ama transferle alakalı olarak Şenol Hoca’nın bize yansıttığı düşünceleri Hayrettin yazmış. Para işini Şenol bilemez. Onun alanı ve işi değil. Kim kaça alındı kaça satıldı onun işi değil. Mesela Engin’in gitme sebebini herkes biliyor. Onu satmakta haksız değiliz. Volkan da bizim takımın değişmez oyuncusu. O tip bir oyuncuyu 4-5 milyon Euro’dan aşağıya alamazsınız. O yüzden hoca işini yapacak. Diğer işleri biz hallederiz.
Yalnızlaştırıldığınız yönünde siteminiz vardı. Bu, duygusal bir söylem miydi?
Başkan bugün mahkemen vardı, ne oldu?’ diyen yok. Bu sadece bizim iç meselemiz değil. Gazeteci de sormuyor başkası da. Benim şikenin dışında daha çok mahkemem var. Önümüzde iki tane Emre davası var. Hakaret ve tehditten. Bizim bu işlerimiz de var.
Fatih Tekke üzerinden eleştirildiniz... ‘Namaz kılanları takıma ya da kulübe almıyorsunuz’ diye...
Yönetim içerisinde en başta Cuma namazını kılan benim o zaman benim bu kulüpten içeri girmemem lazım. Bu nasıl bir mantık anlayamadım. Sadece bu değil ki! Benim Galatasaraylı olduğumu bile söylediler. Bu tip saçmalıklarla uğraşıyorum. SPK faizlerini kaldırdım, HES ihaleleri var, enerji üreteceğiz yılda 10 milyon TL kazanacağız. 3 kupa aldık, Avrupa’da başarılı işler yaptık. Bunları kimse demiyor da saçma sapan sorular soruyorlar.
Görevde bulunduğunuz sürede en büyük kırgınlığınız kime ya da neye oldu?
Yapı olarak kırılgan biri değilim. Kimseyle küs de değilim. Hayrettin ile (Hacısalihoğlu) küs olduğumu zannederler ama değilim. Daha bugün (dün) kayınpederinin cenazesine gittim. Yapı olarak kırılmam. Bağırırım geçer gider. Mesela nezarette kalmak beni çok yordu ve üzdü. Eleştiriyi hak etmediğim yerde eleştirilince de kırılıyorum.
Ben olduğum sürece, Giray Bulak kulüpten içeri giremez’ diye bir söyleminiz oldu mu?
Böyle bir şey demedim ama Giray’a kırgındım. Yıllar önce Giray takımda teknik adamken kendi cebimden onu İngiltere’ye kursa gönderdim. Sonra geldi, Giray bizi unutmuş. Benim kırgınlığım bu. Giray da şimdi bakıyorum, koşturuyor.
İyi ki buradayım’ dediğiniz olay oldu mu?
SPK işinde çok uğraştım. Çok zamanımı aldı ama yılda 10-15 milyon TL, kulübü faiz yemekten kurtardım. O yüzden ‘iyi ki buradaymışım’ dedim. Genel Müdürümüz Sinan Zengin de sağolsun çok yardım etti bana. Sonra bu HES işiyle çok uğraştık, uğraşıyoruz. 2 köy HES’e karşıymış. Doğaya zarar vermiyoruz, bakınca tünel geçiyor. Tünel geçen nadir santrallerden biri.
Gaziantep maçı sonrası teknik direktör Şenol Güneş’in görevini bıraktığı iddia edildi. Bu konuda ne söyleyeceksiniz?
Maçtan sonra Şenol beni aradı. ‘Konuşabilir miyiz?’ dedi. Anladım, bırakmak gibi bir niyeti var, ben de hemen önden kestirdim, ‘şu anda konuşamam’ dedim. O işlerle uğraşma, işine konsantre ol, yanaklarından öptüm, güle güle” dedim. Net olarak anlatıyorum size.
Genel Sekreter Hasan Yener’in istifasını istediniz ama şu anda Trabzonspor’un sözcüsü
konumunda. İstifayı neden istediniz, hangi kritere göre görevine devam ediyor?
Ufuk Özerten’e, benimle ilgili bir konuda bir şeyler yazdık. Hasan’ın iyi arkadaşı olduğu için o imza atmamıştı ve bundan ötürü ona çok kızmış, istifasını istemiştim. Sonra o da pişman oldu. Öyle devam ediyor. Kulübün sözcüsü o değil ama televizyona çıkmayı çok seviyor Hasan. Bunu da kesmek pek doğru olmuyor. Ne yapayım?
Janko'nun garip sorusu
Trabzon’a oyuncu getirirken büyük zorluk yaşıyoruz. Mesela Janko bana, Trabzon’da eşimle yan yana gezebilir miyim diye bir soru sordu. Tam bir saçmalık. Demek ki Avrupa’da bazı şeyler saçmasapan biliniyor. Mesela İstanbul’a 4’e giden bana 5’e geliyor.
Trabzon’da olağanüstü kongre sesleri yükseliyor. Böyle bir karar almak gibi bir düşünceniz var mı?
Benim böyle bir düşüncem yok. Olağanüstü kongrenin şartları var. Bizim önümüzde Mali Kongre var ama illa olağanüstü olsun diyen varsa şartlarını uygular. Gider imza toplarlar. Başka işlerim var. Bu işi çok seven biri varsa, trilyonların altına imza atmayı seviyorsa buyursun gelsin. Buralara meraklı olanlar buranın eski Trabzonspor olmadığını bilsin. Özellikle de parasal olarak. Trabzonspor’un büyük olması için her şeyinin büyük olması lazım. Ekonomik yapı bir yere gelmiş. Alt katta denetmenler var, her ay denetleniriz. Çoğu bilmez onlar ne iş yapıyor diye. Kapasiteli insanlar varsa buyursun gelsinler. Aksi takdirde yönetici olsan ne olur ki? Maça girersin o kadar. Sonra? Şunu da söyleyeyim; aklı başında genç arkadaşlar çıkarsa onlara da her türlü yardımı yaparım. Ama kendilerine yer açma adına Trabzonspor’un kötü durumlara düşmesini isteyenlere izin vermem.
ARTIK YORULDUM YOKUM...
Görev sürem dolduktan sonra aday olmayı düşünmüyorum. Artık yoruldum. Çok özel bir durum çıkmazsa yokum. Çok yorucu bir iş. Ben İstanbul’da oturuyorum. Gel gitler bile beni artık çok yoruyor. Ciddi bir para sirkülasyonu var ve bununla da çok uğraşıyorum. Transferi, stadı derken enerjim tükendi. Eski Trabzonspor değil bu; sahaya çık, gol at sonra evlere dağıl. Öyle değil artık. HES ihalesi var, onun kredisi var... Adam bana ‘kalede kim oynuyor’ diye soruyor! Ne bileyim kim oynuyor! HES, yeni yatırımlar, TS Club’ın cirosu yeni dizaynlar. Bunları kimse sormuyor.