Sapanca Gölü’nde son günlerde kıyıdan yaklaşık 300 metre açıkta görülen yoğun kabarcıklar hem bölge halkında hem de sosyal medyada büyük merak uyandırdı. Göl üzerinde birden fazla noktadan çıkan kabarcıklar “Deprem habercisi mi?” sorularını beraberinde getirdi. Sakarya Üniversitesi’nden gelen uzman ekip ve profesyonel dalgıçlar bölgede yaptığı incelemenin ardından ilk bulguları paylaştı.
Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca gerçekleşen doğal gaz ve su çıkışlarının zaman zaman görüldüğünü belirten uzmanlar, tek başına bu durumun “büyük bir depremin yaklaştığı” şeklinde yorumlanamayacağını vurguladı.

KABARCIKLAR HAVADAN VE SU ALTINDAN GÖRÜNTÜLENDİ
Serdivan Gölpark mevkisine açılan balıkçıların fark ettiği kabarcıklar, kısa sürede sosyal medyada yayıldı. Görüntülerde göl yüzeyinden hızla yükselen su kabarcıklarının geniş bir alana yayıldığı görüldü. Bunun üzerine jeofizik mühendisleri ve dalgıçlar bölgede detaylı bir inceleme gerçekleştirdi.
Dalgıçlar suyun yaklaşık 5 metre altına inerek kabarcıkların çıktığı noktayı kamerayla kayda aldı. 50 santimetre çapında bir oyuktan yoğun gaz çıkışı olduğu tespit edildi. Dalgıç Bünyamin Erdoğmuş, “Suda kabarcık görürdük ama bu kadar tazyikli olanı ilk kez görüyorum” diyerek şaşkınlığını dile getirdi.

“BÜYÜK DEPREMİN HABERCİSİ DEMEK BİLİMSEL OLARAK YANLIŞ”
İncelemenin ardından açıklama yapan Sakarya Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Utkucu, kabarcıkların kaynağının doğal süreçler olduğunu belirtti. Gölün altından geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın bölgede basamak oluşturduğunu ifade eden Utkucu, şu açıklamayı yaptı:
“Fay hatları boyunca su ve gaz çıkışları olağan süreçlerdir. Bu olay için ‘büyük depremin habercisidir’ diyemeyiz. 7’den büyük karakteristik deprem 1999’da gerçekleşti ve benzer bir deprem için 100 yılı aşan bir süre gerekir.”
Utkucu, halkın gereksiz panik yapmaması gerektiğini, ancak orta büyüklükteki depremler için her zaman hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı.
“5 VE 4 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREMLER HER ZAMAN BEKLENMELİ”
Prof. Dr. Murat Utkucu, kabarcık oluşumunun tek başına deprem tahmini için yeterli olmadığını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Deprem bilimi tek bir belirtece bakılarak yorum yapılmasını kabul etmez. Çok sayıda belirti aynı anda farklılık göstermediği sürece deprem tahmini yapmak mümkün değildir. Kuzey Anadolu Fayı büyük deprem üretmiş bir hat. Bu nedenle 4–5 büyüklüğünde depremler için her zaman hazırlıklı olmak gerekir.”
Utkucu, göldeki su seviyesinin son dönemde önemli ölçüde düştüğünü, su seviyesi değişimlerinin zaman zaman fay hareketlerini etkileyebileceğini ancak bu konuda net veri gerektiğini de sözlerine ekledi.

DALGIÇLAR: “Tazyik İLK KEZ BU KADAR GÜÇLÜ”
İncelemeye katılan profesyonel dalgıçlar, su altında karşılaştıkları manzarayı “normal dışı bir tazyik” olarak tanımladı. Oyuktan çıkan kabarcıkların yoğunluğu ve sürekli tekrarlaması, gaz çıkışının fay hattıyla bağlantılı olabileceğini gösteriyor.
Dalgıç Erdoğmuş, derinliği ölçmek için küreği göle indirdiklerini belirterek, “Küreğin boyu 2,5 metreydi. Oyuk da aynı uzunlukta görünüyordu. Bu kadar güçlü bir gaz çıkışı daha önce rastladığımız bir durum değildi” dedi.
BÖLGE HALKI ENDİŞELİ, UZMANLAR SAKİN KALIN ÇAĞRISI YAPIYOR
Göldeki kabarcıkların sosyal medyada “kaynama” şeklinde yorumlanması, bölgede paniğe neden oldu. Balıkçı Güngör Demirci, “Benzer şeyleri daha önce de görmüştük ama bu seferki daha fazla” diyerek endişesini dile getirdi.
Uzmanlar ise, gözlenen kabarcıkların olağan jeolojik süreçlerin bir parçası olduğunu, panik yapılacak bir durum bulunmadığını belirtiyor.
ŞENER ÜŞÜMEZSOY: “ASIL TEHLİKE SAPANCA HATTI”
Öte yandan daha önce yaptığı açıklamalarda Sapanca hattına dikkat çeken Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bölgedeki fay yapısının Marmara deprem mekanizmasında kritik bir role sahip olduğunu söylemişti.
Üşümezsoy, Kuzey Anadolu Fayı’nın Körfez’den başlayıp Sapanca üzerinden Hersek Burnu’na uzandığını belirterek, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Sapanca hattı bölgedeki enerji birikiminin yönünü belirleyen ana geçiş noktasıdır. Bu hattın hareketleri Marmara sisteminde kilit rol oynar.”
Bu değerlendirmeler, son kabarcık oluşumlarıyla birlikte yeniden gündeme geldi.
BÖLGEDE YENİ ÖLÇÜMLER VE ARAŞTIRMALAR YAPILACAK
Sakarya Üniversitesi ekiplerinin incelemeleri tamamlanırken, bölgede daha geniş kapsamlı su altı ölçümleri yapılması bekleniyor. Su seviyesi, gaz çıkışı, jeolojik kırık dağılımı ve bölgesel deprem aktivitesi birlikte analiz edilecek.
Uzmanların ortak görüşü ise net:
Sapanca’daki kabarcıklar tek başına büyük bir depremin habercisi değil; ancak Kuzey Anadolu Fayı üzerinde yaşayan herkes gibi bölge halkının da orta büyüklükte depremler için her zaman hazırlıklı olması gerekiyor.




