SEÇİL ERZAN DAVASINDA TARİHİ CEZA ÇIKTI
Aralarında Fatih Terim ve Arda Turan gibi Türk futbolunun tanınmış isimlerinin de bulunduğu çok sayıda kişiyi yüksek kârlı gizli fon vaadiyle dolandırdığı iddiasıyla yargılanan eski banka müdürü Seçil Erzan hakkında mahkeme nihai kararını verdi. İstanbul’da görülen davada mahkeme heyeti, Erzan’ı toplam 27 müştekiye yönelik “nitelikli dolandırıcılık”, “özel belgede sahtecilik” ve “güveni kötüye kullanma” suçlarından 102 yıl 4 ay hapis ve 753 bin 880 lira adli para cezasına çarptırdı. Kararın açıklanmasının ardından Erzan, mahkeme salonundan gözyaşları içinde ayrıldı.
SON SÖZÜNDE EV HAPSİ İSTEDİ
Duruşma öncesinde mahkeme heyetinin son sözünü sorduğu Seçil Erzan, duygusal anlar yaşadı. Erzan, annesini tekrar görüp göremeyeceğini bile bilmediğini söyleyerek ev hapsi talep etti. “Ev hapsinde olsam kaçmam. Annemi bir daha hiç göremeyecek miyim? Tahliyemi istiyorum, hakkaniyetli davranmanız için yalvarıyorum” ifadelerini kullanırken gözyaşlarına hakim olamadı. Kararın ardından da salondan ağlayarak çıktı.
MAHKEME ESKİ DENİZBANK YÖNETİCİLERİNİ BERAAT ETTİRDİ
Davanın sanıkları arasında yer alan eski Denizbank yöneticileri Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu hakkında ise beraat kararı verildi. Mahkeme heyeti, dosyada yer alan suçlamaların bu isimler için yeterli delille desteklenmediğini belirterek iki yöneticiyi tüm suçlamalardan akladı.
ERZAN: “BEN SİSTEM KURMADIM, BİR SARMALIN İÇİNE DÜŞTÜM”
Duruşma boyunca kendisini savunan Seçil Erzan, hiçbir zaman bir fon sistemi kurmadığını ve olayların kendi kontrolü dışında geliştiğini iddia etti. Erzan, sürecin bir sarmala dönüştüğünü belirterek, bazı kişiler tarafından baskı altında bırakıldığını söyledi. Futbol camiasından kimseyi fon diye bir sisteme ikna etmediğini öne süren Erzan, “Kimseye fon demedim, böyle bir sistem kurmadım. Kurmuş olsam daha sistemli olurdu” dedi.
Erzan ifadesinde, bazı müştekilerle yaşadığı para alışverişlerini detaylı şekilde açıkladı ve kimseyi aldatma niyetinde olmadığını savundu. Kendisini suçlayanların iddialarının bir kısmının gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
102 YILLIK CEZANIN DETAYLARI AÇIKLANDI
Mahkeme heyeti, verilen cezanın gerekçelerini dosyaya ekledi. Buna göre Erzan’ın çok sayıda kişiyi sistematik şekilde aldattığı, güven ilişkisini kötüye kullandığı ve sahte belgelerle bu eylemleri desteklediği tespit edildi. Mahkeme, tek bir eylem olarak nitelendirilen “özel belgede sahtecilik” suçunda mağdurun kamu olduğunu belirtti.
Ayrıca mahkeme heyeti, bu suç yönünden Erzan’a verilen 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası için hükmün açıklanmasını geri bıraktı ve sanığın 5 yıl denetimli serbestlik ile takip edilmesine hükmetti.
DİĞER SANIKLARA DA CEZALAR YAĞDI
Davadaki diğer sanıklar hakkında da önemli kararlar çıktı. Ali Yörük’e 4 müştekiye karşı “nitelikli dolandırıcılık” suçundan 15 yıl 1 ay 15 gün, Atilla Yörük’e ise aynı suçtan 7 yıl 6 ay 17 gün hapis cezası verildi.
Sanık Nur Erkasap’a 3 müştekiye yönelik dolandırıcılık suçundan 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası ve para cezası uygulanırken, Hüseyin Eligül’e 5 yıl 2 ay, Nazlı Can’a ise 4 yıl 5 ay 20 gün hapis cezası verildi. Bazı müştekiler yönünden ise sanıklar hakkında beraat kararları alındı.
İDDİANAMEDEKİ SUÇLAMALAR VE TALEP EDİLEN CEZALAR
İddianamede Seçil Erzan’ın, bankanın Levent şubesinin müdürü olarak çalıştığı dönemde kişisel güven ilişkilerini kullanarak müştekilerden para aldığı, bu paraları yüksek kârlı fon varmış gibi göstererek geri verme vaadinde bulunduğu ifade ediliyordu. Erzan’ın bu yöntemle çok sayıda kişiyi ikna ettiği fakat gerçekte böyle bir fonun hiç var olmadığı tespit edilmişti.
Savcılık, Erzan için başlangıçta 109 yıldan 358 yıla kadar hapis cezası talep etmişti. Diğer sanıklar için de 3 yıldan 240 yıla kadar değişen hapis istemleri yer alıyordu. Bu kapsamlı iddianame, mahkeme süreci boyunca ana delil niteliğinde rol oynadı.
KARAR SONRASI TÜRKİYE’DE GENİŞ YANKI UYANDI
Seçil Erzan davasında verilen karar, Türkiye kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Özellikle mağdurlar arasında iş insanları, teknik direktörler ve futbolcuların bulunması bu davayı uzun süredir gündemde tutuyordu. Yargılamanın sonucunda çıkan ağır ceza, kamuoyunda “tarihi karar” olarak değerlendirildi.