El Fasher’de Katliam Gibi Saldırı
Sudan’ın batısındaki El Fasher kentinde bulunan Suudi Doğum Hastanesi, paramiliter grup Rapid Support Forces (RSF) tarafından hedef alındı. Hastanede bulunan 460 hasta ve refakatçi saldırı sırasında hayatını kaybetti. Bu olay, RSF’nin sadece iki gün içinde 2.000’den fazla sivili öldürmesinin ardından yaşandı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), saldırının Ekim ayı içinde hastaneye yapılan dördüncü saldırı olduğunu açıkladı. Örgüt, bir hemşirenin öldüğünü, üç sağlık personelinin de yaralandığını duyurdu.
RSF Sağlık Çalışanlarını Kaçırdı
Saldırının ardından RSF militanları, hastaneden altı sağlık çalışanı, dört doktor, bir hemşire ve bir eczacıyı kaçırdı. Bölgeden gelen raporlara göre, sağlık ekipleri rehin alınarak RSF’nin kontrolündeki noktalara götürüldü.
Tanıklar, saldırı sırasında hastane binasına çok sayıda roket ve havan mermisinin isabet ettiğini, bazı bölümlerin tamamen çöktüğünü belirtti. Doktor Suhiba, “Hastanede ameliyat yaparken yoğun bombardıman başladı. Bir havan mermisi binaya isabet etti. Herkes panik içindeydi.” ifadelerini kullandı.
2.000 Sivilin Katledildiği Ortaya Çıktı
Sudan ordusuna bağlı Birleşik Kuvvetler, RSF’nin 26-27 Ekim tarihleri arasında 2.000’den fazla silahsız sivili öldürdüğünü duyurdu. Uydu görüntülerinde, şehir çevresinde toplu mezar izleri ve RSF kontrol noktalarına yakın bölgelerde ceset yığınları tespit edildi.
Yerel kaynakların paylaştığı videolarda, RSF militanlarının sivilleri topluca yere oturtarak infaz ettiği, bir videoda ise çocuk yaşta bir askerin bir yetişkini yakın mesafeden vurduğu görüldü.
BM: “Savaş Suçu Niteliğinde”
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, hastaneye yönelik saldırının ardından yaptığı açıklamada, çatışmaların derhal sona ermesi çağrısında bulundu. Guterres, doğum hastanesinin hedef alınmasını “savaş suçu” olarak nitelendirdi ve sivillerin korunması çağrısını yineledi.
Uluslararası insan hakları örgütleri, Sudan’da devam eden çatışmaların soykırım boyutuna ulaşabileceği uyarısında bulundu.
RSF’nin Kontrol Alanı Genişliyor
RSF lideri Mohammad Hamdan Daglo (Hemedti), yaptığı açıklamada ülkenin “barış ya da savaş yoluyla birleşeceğini” söyledi. Şu anda RSF, Batı Sudan’ın büyük kısmını kontrol ederken, düzenli ordu kuzey, doğu ve merkez bölgelerinde hakimiyetini sürdürüyor.
Çatışmaların devam etmesiyle birlikte Sudan’ın birçok kenti, temel gıdaya ve sağlık hizmetlerine erişemiyor.
Binlerce Kişi Yerinden Edildi
El Fasher’deki saldırıdan sonra 33.000’den fazla kişi, batıda bulunan Tawila kasabasına sığındı. Tawila’da halihazırda 650.000’den fazla yerinden edilmiş kişi bulunuyor. Yardım kuruluşları, bölgedeki nüfus yoğunluğu ve sağlık krizinin felaket seviyesine ulaştığını bildiriyor.
BM İnsani Yardım Ofisi (OCHA), Sudan’daki savaşın on binlerce ölüme ve milyonlarca insanın yerinden edilmesine yol açtığını açıkladı. Ülkede sağlık sistemi çökmüş durumda; birçok hastane ya tamamen yıkıldı ya da hizmet dışı kaldı.
İnsanlık Krizi Derinleşiyor
Sudan’da Nisan 2023’ten bu yana devam eden iç savaş, ordu ile RSF arasında kontrol mücadelesiyle başladı. Ancak savaş, kısa sürede sivil yerleşim bölgelerine sıçradı. Şimdiye kadar 15 binden fazla kişi öldü, yaklaşık 9 milyon kişi evini terk etmek zorunda kaldı.
DSÖ, saldırıların devam etmesi halinde ülkede bulaşıcı hastalıkların hızla yayılabileceği uyarısında bulundu. Özellikle kolera ve tifo vakalarının El Fasher çevresinde artış gösterdiği rapor edildi.
Uluslararası Tepkiler Artıyor
Avrupa Birliği, Afrika Birliği ve ABD, RSF’nin sivillere yönelik saldırılarını kınadı. ABD Dışişleri Bakanlığı, RSF liderleri hakkında savaş suçu soruşturması başlatılması çağrısında bulundu.
Ancak uzmanlara göre, uluslararası toplumun tepkisi sınırlı kalıyor ve insani yardımların büyük kısmı güvenlik gerekçesiyle bölgeye ulaşamıyor.
Sonuç: Sudan’da Karanlık Günler
El Fasher’deki Suudi Doğum Hastanesi’ne yönelik saldırı, Sudan’da süren savaşın en kanlı olaylarından biri olarak kayıtlara geçti. 460 kişinin ölümü, binlercesinin yerinden edilmesi, ülkenin derin bir insani krize sürüklendiğini bir kez daha ortaya koydu.
Sudan halkı, iki yılını doldurmak üzere olan savaşın sona ermesi ve barışın yeniden tesis edilmesi için uluslararası desteğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor.