TRABZON’DA PANDEMİDEN DOĞAN FİKİR İHRACATA UZANDI
Trabzon’da yaşayan Ülkü Koçoğlu, pandemi döneminde yaptığı araştırmalar sırasında kara salyangozunun yüksek ihracat potansiyelini keşfederek önemli bir girişimin temelini attı. İncelemelerinin ardından Bulgaristan’dan Helix Aspersa Maxima türü kara salyangozları getirerek profesyonel yetiştiriciliğe yöneldi.
DOKAP ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı destekli proje kapsamında 600 kilogram anaç ve 500 bin yavru salyangoz Trabzon’a getirildi. Ortahisar’ın Geçit Mahallesi’nde 6 dönümlük alanda kurulan tesiste yaklaşık 1,5 yıldır üretim kesintisiz sürüyor.
Bölgede kara salyangoza halk arasında “Googlis” denmesi ise markanın ismine ilham oldu.
SIFIR ATIKLA ÇALIŞAN TESİS GASTRONOMİ VE KOZMETİĞE ÜRETİM YAPIYOR
BEYAZ HAVYAR 3 BİN EURO’YA ALICI BULUYOR
Tesiste salyangozların yumurtaları ve salyaları büyük bir özenle toplanıyor. Gastronomi dünyasında “beyaz havyar” olarak bilinen salyangoz yumurtası, dünya pazarında kilogramı 3 bin Euroya satılarak tesisi ihracatta öne çıkaran ürünler arasında yer alıyor.
Salyangoz gübresi kullanılan alanlarda yetiştirilen semizotu, marul, lahana, pazı ve turp gibi ürünler doğal yem olarak değerlendirilirken, üretim süreçlerinin tamamı sürdürülebilirlik ilkesiyle yürütülüyor.
SALYANGOZ ÖZÜNDEN 10 FARKLI KOZMETİK ÜRÜN GELİŞTİRİLDİ
KÜRESEL PAZARDA YOĞUN İLGİ
Çiftlikte toplanan doğal salyangoz özü, kozmetik sektöründe büyük ilgi gördü. Ülkü Koçoğlu ve ekibi, bu özle yüz temizleme jeli, cilt toniği, yaşlanma karşıtı gece kremi, çatlak bakım kremi gibi 10 farklı doğal ürün geliştirdi.
Marka, kısa sürede yurt dışı pazarlarına açılarak özellikle Orta Doğu ülkelerinden yoğun talep aldı. Avrupa’ya ise hem hammadde hem nihai ürün ihracatı yapılıyor.
ÜLKÜ KOÇOĞLU: “DOĞADAN GELENİ BİLİMLE BİRLEŞTİRİYORUZ”
Trabzon’dan dünyaya açılan bir üretim modeli oluşturduklarını belirten Ülkü Koçoğlu, salyangozun her parçasının değerlendirildiğini vurguladı.
Koçoğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Pandemi döneminde yaptığım araştırmalarla salyangozun sadece kozmetikte değil tarım, gübre ve ilaç sektöründe de büyük potansiyele sahip olduğunu gördüm. Sıfır atık prensibiyle çalışıyoruz. Salyangozun özü, kabuğu ve gübresi dahil her parçasını değerlendiriyoruz.”
Üretim merkezinde kadın emeğinin de ön planda olduğunu belirten Koçoğlu, “Bu çiftlikte kadınların aktif rol almasını sağlıyoruz” dedi.
SALYANGOZUN HER PARÇASI YÜKSEK KATMA DEĞER ÜRETİYOR
DOĞAL HÜCRE YENİLEYİCİ OLARAK KULLANILIYOR
Koçoğlu, kara salyangozunun doğadaki en güçlü hücre yenileyici yapılardan biri olduğunu belirterek salyangoz özünün tıp ve kozmetik sektöründe “altın değerinde” bir içerik olduğunu söyledi.
Salyangozun kabuğunun kalsiyum ve karbonat içerdiğini, bu nedenle diş macunu ve ilaç sanayinde kullanılabildiğini ifade eden Koçoğlu, kendilerini bu alanda güçlü bir küresel marka hâline getirmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
DOĞAYA SAYGILI, KADIN ÖNCÜLÜĞÜNDE ÜRETİM MODELİ
TÜRKİYE’NİN İHRACATINA KATKI SAĞLIYOR
Çiftlikte yetiştirilen sebzelerin tamamı salyangoz gübresiyle doğal yöntemle elde ediliyor. Koçoğlu, hayvanlara özenle bakıldığını belirterek,
“Bu hayvanlar temiz ortamda yaşar. Kendi gübrelerinden yetiştirdiğimiz sebzelerle besliyoruz. Mısır ve soya bazlı özel yemimizle rutin besleme yapıyoruz” dedi.
Koçoğlu ayrıca, salyangoz havyarının uluslararası pazarda yüksek değer gördüğünü belirterek, ihracatın büyümeye devam ettiğini vurguladı. Orta Doğu’da özellikle cilt bakım ürünlerine yoğun talep olduğunu söyledi.
Kadın kurucu olarak yeni projelere öncülük etmek istediklerini dile getiren Koçoğlu şu sözleri ekledi:
“Artık kadın kooperatifi kurmayı hedefliyoruz. Trabzon’dan başlayan bu üretim modelini tüm Türkiye’de aktif hâle getirmek istiyoruz.”