Orta Doğu ve Körfez ülkelerinden direkt uçuşlarla gelen turistlerle, 2022 turizm sezonunda 1 milyar doları aşan döviz geliri elde eden Trabzon'da, oteller ve yeme-içme sektöründeki işletmeler, depremlerden sonra, tur acentelerinin sıkça talep ettiği depreme dayanıklılık raporunu alarak yeni sezona hazırlanıyor.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Trabzon Başkanı Volkan Kantarcı, "Bu rapor hem yerli hem yabancı turistler için bir güven tazeleyici etken olacaktır" dedi.

Türkiye, son yılların en büyük felaketinin yaralarını sararken, Kahramanmaraş merkezli depremler, tarihi yapıların yanında pek çok otelin yıkılmasıyla turizm sektörünü de etkiledi. Ülke genelinde binaların güvenliğine ilişkin tedbirler ve riskli yapıların tespitine yönelik çalışmalar yürütülürken, tur acenteleri Trabzon'da, oteller ve yeme-içme sektöründeki işletmelerden 'Depreme Dayanıklılık Raporu' talep ediyor. Özellikle Orta Doğu ve Körfez ülkelerinden direkt uçuşlarla gelen yüz binlerce turistle, 2022 turizm sezonunda 1 milyar doları aşan döviz geliri elde eden kentte, turistik işletmeler, alanında uzmanların yer aldığı üniversitelerden depreme dayanıklılık raporunu alıp, yeni sezona hazırlanıyor. Hazırlıklarını tamamlayan ve raporu internet sitelerinde de paylaşan işletmeler, acentelerle rezervasyon yapıyor. Raporu olmayan işletmeler de rapor başvurusunda bulunuyor.

'RAPORUN ZORUNLU OLMASI GEREKIYOR'

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Trabzon Şube Başkanı Volkan Kantarcı, raporun zorunlu olması gerektiğini belirterek, "Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bununla ilgili bölümleri, pandemi döneminde güvenli turizm sertifikasında olduğu gibi bir çalışma yürütmesi ve deprem dayanıklılık raporunu zorunlu kılması gerekiyor. Çünkü bu hem yerli hem yabancı turistler için bir güven tazeleyici etken olacaktır. Aynı zamanda yurt içi, yurt dışı tur operatörleri, seyahat acenteleri ve ülkemiz turizmi için bir veri kaynağı olacaktır. Bu, özellikle konaklama tesislerinin, yeme-içme tesislerinin depreme dayanıklılığıyla alakalı, kalıcılığıyla ilgili olarak bir çalışma, sertifikalandırma, belgelendirme olacaktır. Sektörümüzün de bileşenleri eminim ki buna sahip çıkacaktır. Bunun bence zorunlu olması ve bütün ülke genelinde yayılması gerekiyor. Bu rapor hem yerli, hem yabancı turistler için bir güven tazeleyici etken olacaktır" dedi.

'TRABZON'DA TALEP DAHA AZ'

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık da "Bizim turizm açısından en önemli noktalarımız, tarihi eserlerimiz ve otellerimiz. Sadece otel ve tarihi eserler değil, tüm kamu binalarımıza acil olarak deprem performans analizleri yapılması gerekiyor. Özellikle sağlık kuruluşlarımızın yapılması lazım. Sağlık da artık turizm çeşitlerinden oldu. Trabzon'da talep, diğer deprem bölgeleri veya depremin beklendiği bölgelere kadar çok fazla değil. Belirli bir düzeyde var ama inşallah bunun artarak devam etmesini bekliyoruz" diye konuştu.

'RAPORU İNTERNET SİTEMİZE YÜKLEDİK'

Kentte 5 yıldızlı otelde resepsiyon yöneticisi olan Tolga Tunç ise yaşanan depremler sonrası özellikle yabancı misafirlerinin ilk sorularından birinin deprem dayanıklılık raporu olduğunu söyleyerek, "Ülkemizdeki üzücü deprem felaketinin ardından konaklamak için bizi tercih eden turizm acenteleri bizden deprem dayanıklılık belgesi talep ediyor. Biz bu belgeyi yıllar önce almıştık. Son dönemde çok fazla sorulduğu için otelimize ait internet sitemize de bu raporu yükledik. Bireysel olarak genellikle yurt dışından gelen ziyaretçilerimiz resepsiyonda bu belgeyi talep ediyor, biz de gösteriyoruz. Bütün önlemlerimiz alınmış durumda" ifadelerini kullandı.